20 bin değil, 50 bin atama olmalı

20 bin değil, 50 bin atama olmalı. Eğitimciler Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) Şubat’ta 20 bin öğretmen atamasını yetersiz buldu. Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, sendikanın geçen yıl yaptığı araştırmaya göre, Türkiye'de 73 ilde 70 bin 293 ücretli öğretmen olduğunu belirterek, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz'ın 20 bin olarak açıkladığı atanacak öğretmen sayısının, ihtiyacın çok gerisinde kaldığını, beklentilerinin 50 bin atama olduğunu kaydetti.

ATAMA SAYISINI YETERSİZ BULUYUYORUZ

Koncuk, yaptığı yazılı açıklamada, Milli Eğitim Bakanı Yılmaz'ın gelecek hafta 20 bin öğretmen alımı için duyuru yapılacağını ifade ettiğini anımsatarak, öğretmen ataması yapılmasının sendikalarının en öncelikli taleplerinden biri olduğunu vurguladı.

Bakan Yılmaz'ın duyurusunun öğretmen açığının azaltılması bakımından önemli, atama bekleyen öğretmenler için de sevindirici olduğunu belirten Koncuk, şunları kaydetti:

"Sendika olarak atama sayısını yetersiz buluyoruz. Zira Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz daha dün yaptığı açıklamada, net öğretmen ihtiyacının 98 bin 537 olduğunu ifade etmiştir. Üstelik ülkemizde öğretmen açığı ücretli öğretmenler eliyle giderilmektedir. Sendikamızın geçtiğimiz yıl yaptığı araştırmasına göre Türkiye'de ücretli öğretmen sayısı 73 ilde 70 bin 293'tür. Hal böyle olunca 20 bin atama ne yazık ki ihtiyacın çok çok gerisindedir. Sendika olarak beklentimiz 20 bin değil, 50 bin atamadır. 2017 yılının sonuna kadar da Bakanlık tarafından ilan edilen resmi öğretmen açığının tamamen giderilmesini istiyoruz."

KADROLU VE MÜLAKATSIZ ATAMA OLMALI

Koncuk, atanacak öğretmenlerin statülerinin kadrolu olmasının ve atamaların mülakatsız, sadece KPSS puan üstünlüğüne göre yapılmasının son derece önemli olduğunu belirterek, şu değerlendirmede bulundu:

"Ne yazık ki Milli Eğitim Bakanlığı sözleşmeli ve mülakatlı öğretmen alımını getirmiş, bu süreçte ciddi haksızlıklar yaşanmıştır. KPSS'de yüksek puan alan bazı adaylara, mülakatta düşük puanlar verildiği ya da KPSS'de düşük puan alan bazı adaylara da mülakatta yüksek puanlar verildiği görülmüştür. Her mülakat komisyonu ayrı ayrı değerlendirmeler yapmış, dolayısıyla hakkaniyetten uzak, nahoş durumlar yaşanmıştır. Öncelikle mülakat, adil olmayan bir yöntemdir. Mülakat denilince akla torpil, yandaşlık, baskı, hak ve hukuktan uzak tavırlar akla gelmektedir. Dolayısıyla, bu şeffaflıktan uzak yöntemden Milli Eğitim Bakanlığı ivedilikle vazgeçmelidir."

Bu blog AA abonesidir