Arama sonuçları

Anayasa Mahkemesi Başkanı Arslan ‘özerk üniversite’ tanımı yaptı

Anayasa Mahkemesi Başkanı Arslan ‘özerk üniversite’ tanımı yaptı

Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, Yüksek Mahkeme’nin kararlarında bilimsel özerklik ve idari, mali özerkliğin üniversite boyutuyla çok sık vurgulandığını belirtti. Arslan,  "Mahkemeye göre bu 3 kavram yani idari, mali ve bilimsel özerklik aslında üniversite özerkliğinin ayrılmaz parçalarıdır, unsurlarıdır" dedi.

Arslan, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen üniversitenin 2021-2022 Akademik Yıl Açılış Töreni'nde konuştu. Arslan, bir akademisyen olarak tam 10 yıl sonra bir akademik yıl açılışında konuştuğunu bildirdi.

ÜNİVERSİTE DENDİĞİNDE AKLA GELENLER

Konuşmasının alt başlıklarını "akıl", "özgürlük" ve "çeşitlilik" olarak belirlediğini aktaran Arslan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Üniversite denildiğinde aklıma bu 3 kavram geliyor. Üniversite, evrensel değerler temelinde bilimsel bilginin üretimi, öğretimi ve öğrenimiyle uğraşan hocalar ve öğrenciler birliğidir. Akıl, özgürlük ve çeşitlilik, üniversiteyi tamamlayan, niteleyen temel kavramlar. Bilginin üretimi ve teknolojiye dönüşmesi ancak akılla ve aklın kullanılmasıyla mümkündür. Bu nedenle aklını askıya almış veya tatile göndermiş bir üniversite veya üniversite camiası düşünülemez. Akılsız üniversite olmaz. Aklı kullanmak zihinsel bir kimlik ve ergenlik meselesidir. Burada Kant'ın 'aydınlanma' tanımı geliyor. Diyor ki 'Aydınlanma, ergin olmama halinden çıkışı ifade eder.' Yani reşit olmaktır aydınlanma. Çünkü reşit olmayanlar başkalarının kılavuzluğuna, rehberliğine muhtaçtır. Halbuki akıl sahibi insanlar, bir vasiliğe ihtiyaç duymadan kendi kararlarını kendileri alabilen, kendi ayakları üzerinde durabilen insanlardır. Kant'a göre bu her şeyden önce cesarete gerektiriyor. O yüzden aydınlanmanın mottosunu 'Aklını kullanmaya cesaret et' şeklinde belirliyor. Aklımızı kullanmaya cesaret edemediğimizde aklımızı ve bizi başkaları kullanmaya başlıyor. Bu yüzden vesayetçilik ya da materyalizm insanı güdülmesi gereken bir sürü, bir sürünün mensubu olarak görür. Tam da bu nedenle Kant, yönetilenleri doğruyu yanlıştan, faydalıyı zararlıdan ayıramayan çocuklar olarak gören vesayetçiliği, tasavvur edilebilen en büyük despotizm olarak görür. Çünkü, sizin adınıza hep başkaları karar verecektir. "

ANAYASA MAHKEMESİ İLE ÜNİVERSİTELER

Arslan, aklın kullanılmasının kurumsal anlamda üniversitenin özerkliğini, bireysel anlamda da özgürlüğü gerektirdiğine dikkati çekti.

Yüksek Mahkeme ile üniversiteler arasındaki ilişki ve benzerliklere değinen Arslan, şöyle devam etti:

"Anayasa Mahkemesinin kararlarında bilimsel özerklik ve idari, mali özerklik üniversite boyutuyla çok sık vurgulanıyor. Mahkemeye göre bu 3 kavram yani idari, mali ve bilimsel özerklik aslında üniversite özerkliğinin ayrılmaz parçalarıdır, unsurlarıdır. Bunlardan birine yönelik müdahale diğerlerini de etkileyecektir. Dolayısıyla üniversite özerkliğini ciddi anlamda sakatlayacaktır. Mahkememiz sıklıkla akademik özgürlüklerden de bahsetmektedir, ilgili davalarda. Bunu da serbestçe bilimsel faaliyetlerde bulunma anlamında kullanmaktadır. Üniversitenin özerkliği, akademik özerklik, akademik özgürlük üniversitelerinin olmazsa olmaz unsurları olarak karşımıza çıkıyor. Kurumsal anlamda özerkliğin ötesinde üniversiteye hakim olması gereken temel değer hiç kuşkusuz özgürlüktür. Çünkü aklın kullanılması üniversitelerin özgür olmasını, hocasıyla, öğrencisiyle, bilim adamıyla özgür olmasını gerektiriyor. Üniversite aklını kullanan yetişkin bireylerin eğitim, öğretim faaliyetlerine katıldıkları mekanın adıdır."

19-10-2021


Etiketler

Paylaşın arkadaşlarınızı da bilgilendirin

Paylaş