Arama sonuçları

Aşı olmayanı okullara almayalım, aşı istemeyen izne çıksın

Aşı olmayanı okullara almayalım, aşı istemeyen izne çıksın

Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) okulların açılmasına ilişkin 6 Eylül’ü işaret etmesi ile birlikte gözler, yarın düzenlenecek kabine toplantısına çevrildi. TED Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanlığı Eğitim ve Öğretim Politikaları Kurulu üyesi Selçuk Pehlivanoğlu, aşının eğitim çalışanları için zorunlu hale getirilmesi gerektiğini söyledi. Pehlivanoğlu, “Eğer aşı olmuyorsa haftada iki kez, kendi cebinden PCR testi yapma zorunluluğu getirmeliyiz” dedi. Pehlivanoğlu, aşı olmamayı bireysel özgürlük olarak görenlerin ise ücretsiz izne çıkabileceklerini belirtti.

Covid-19 gölgesi altında geçen 1.5 yılda eğitimin sekteye uğradığını söyleyen Pehlivanoğlu, okulların Eylül'de açılması gerektiğine işaret etti. Cumhuniyet’in haberine göre  Pehlivanoğlu şöyle dedi:

“OECD ülkeleri içinde okullarını en uzun kapatan ikinci ülkeyiz. Zorunlu eğitim çağında olup da okul dışında olan 710 bin öğrencimiz var. Bu sürecin sonunda ciddi oranda okul terki olabileceğini düşünüyoruz. Okul terki, çocuk işçi ve çocuk gelin demektir. Ekonomik olarak da ülkenin kalkınmasıyla ilgili sorun demektir. Bu süreçte öğrencilerin kayıpları farklılaştı. PISA’da iyiyiz dediğimiz halde öğrencilerin yüzde 37’si temel matematikte yetersiz gözüküyor. Yani yüzde 37 zaten dört işlem yapamıyordu. Covid sürecinde bu kaça çıktı bilmiyoruz.”

AŞI ZORUNLU OLMALI

Sağlık Bakanlığı’nın, eğitim çalışanlarının aşılanma oranlarını açıklaması gerektiğini de vurgulayan Pehlivanoğlu, duyumlara göre eğitim çalışanlarında iki doz aşılamanın yüzde 60, 40 yaş üstünde ise yüzde 80 olduğunu belirtti.

Aşının bir keyfiyet olamayacağını da söyleyen Pehlivanoğlu, eğitimin bir anayasal hak olduğunu aktararak şunları kaydetti:

YA PCR TESTİ YA ÜCRETSİZ İZİN

“Eğitim çalışanlarına aşı olma zorunluluğu getirilmeli. Eğer aşı olmuyorsa haftada iki kez, kendi cebinden PCR testi yapma zorunluluğu getirmeliyiz. Bunun da süratle hukuki bir zemine getirilmesi gerekiyor, çünkü psikolojik toparlanma sürecini toparlayamamış veli, çocuğunu okula göndermekten imtina edecektir ve korku duyacaktır. En azından bir doz aşısını olmayanı okullara almamalıyız. Bunu bireysel özgürlük görenler, ücretsiz izne ayrılabilirler.”

Pehlivanoğlu, Cumhurbaşkanlığı Eğitim ve Öğretim Politikaları Kurulu ile MEB arasında ikilik olduğu iddilarını ise “yaratılmaya çalışılan polemik” olarak nitelendirdi. Kurulun, geçmişte, okulların kesinlikle ve ne pahasına olursa olsun açılması gerektiği yönünde hazırladığı bir raporu Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a sunduğunu kaydeden Pehlivanoğlu, şöyle dedi:

AVRUPA’DA AÇIK BİZDE KAPALI

“Anlamadığımız bir şekilde Avrupa’da okullar açıldı, biz kapalı tuttuk. Sağlık Bakanlığı ve MEB’in açıklamalarında ‘Bilim Kurulu’nun tavsiye kararı doğrultusunda’ deniyordu. Bilim Kurulu’na birey olarak çağrım var: Bilim Kurulu lütfen eğitim üzerine konuşmayı bıraksın. Bu sistem böyle devam edecekse MEB’i, Bilim Kurulu’na bağlayalım, onlar ne diyorsa o olsun.”

TELAFİ EĞİTİMİ FIRSATI DA KAÇTI

Yaz döneminde yapılan eğitimlerin “telafi eğitimi” olmadığını, çünkü isteğe bağlı gerçekleştirilemeyeceğini vurgulayan Pehlivanoğlu, yapılanın bir destek programı olduğunu söyledi.

OKULA DÖNÜŞ PROGRAMI YOK

ABD’de, okula dönüş programı hazırlandığını söyleyen Pehlivanoğlu, sözlerine şunları ekledi:

“Bizde öyle bir şey yok. Ne yapacağımızı bilmiyoruz. Merkezden karar alıp bütün okulları kapatmak gibi bir lüksümüz geçmişte de yoktu şimdi de yok. Yerelden uygulamayla ilgili plan yapılıp şeffafça açıklanması gerekir. Türkiye’nin en büyük sorunlarından birisi şeffaflık. Veliye, çocuğunun yaşamsal riski olmadığını şeffaf şekilde açıklamalıyız. Niye yaş gruplarına göre hasta veya kayıpları açıklamıyoruz?”

 

15-08-2021


Etiketler

Paylaşın arkadaşlarınızı da bilgilendirin

Paylaş