Arama sonuçları

Bakan Özer: Bugün beyin göçünü konuşanlar, dün neden konuşmuyordu?

Bakan Özer: Bugün beyin göçünü konuşanlar, dün neden konuşmuyordu?

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, 2022 için hedeflerinin 7 bin 500 ürünün tescilinin alınması olduğunu belirterek, "2022 yılında MEB'e bağlı birimlerde Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından ürün tescili yapılan ürün sayısı 8 bin 269" dedi.

Özer, Yenimahalle-Türk Patent ve Marka Kurumu Konferans Salonu'nda düzenlenen "Patentle Türkiye-1. Ulusal Liseler Patent ve Faydalı Model Yarışması Ödül Töreni"ne katıldı.

BİR ÜLKENİN EN GÜÇLÜ SERMAYESİ

Özer, buradaki konuşmasında, ülkelerin en güçlü sermayesinin beşeri sermayesi olduğunu belirtti.

Beşeri sermayenin niteliğini artırmada kullanılan en önemli enstrümanın eğitim olduğunu dile getiren Özer, ülkelerin eğitimdeki tüm kademelerde çağ nüfusunun yüzde 90'ının üzerindeki kitleyi mümkün olduğunca eğitim sistemine dahil etmek istediğini söyledi.

Özer, beşeri sermayenin niteliği arttığı zaman ülkelerin rekabet gücünün ve refah seviyesinin arttığını kaydetti.

Rekabet halinde olunan OECD ülkelerinin bu süreçleri 1950'li yıllarda tamamladığını, Türkiye'nin 70 yıllık gecikmeyle bu sürece dahil olabildiğini ifade eden Özer, 2000'li yıllarda eğitimin tüm kademelerinde okullaşma oranlarının düşük olduğunu, bugün ise bu oranların arttığını aktardı.

"TÜRKİYE, EĞİTİMİN ÖNÜNDEKİ TÜM ANTİDEMOKTARİK UYGULAMALARI ORTADAN KALDIRMIŞTIR"

Eğitime erişimle ilgili antidemokratik uygulamaların yürürlüğe sokulduğu döneme işaret eden Özer, Türkiye'de gençlerin eğitime erişiminin önünde başörtüsü engelinin olduğunu, yükseköğretime erişemediği için yurt dışına giden kadınların bulunduğunu hatırlattı.

Özer, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bugün herkes beyin göçünü konuşuyor. O gün kadınlarımız yurtdışına yükseköğretime gittiği zaman hiç beyin göçünden konuşan yoktu. Bugün kadına şiddet ilgili konuşanlar dün kadınlarımız, gençlerimiz başörtüsü nedeniyle yüksek öğretime erişemediği zaman kadına şiddetle ilgili hiçbir şey konuşmadılar. Eğitime erişimle kadına şiddet arasında hiçbir ilişki bulmadılar. Daha ötesi bu ülkede din öğretiminin ve mesleki eğitimin ciddi travma yaşaması için ortaya konan katsayı uygulaması 10 yılın üzerinde bu ülkede yürürlükte kaldı. Ondan sonra gerek din öğretiminde gerek de mesleki eğitimde yıllardan beri yaşamış olduğumuz travmaları yaşadık.

EĞİTİMDE KALİTEYİ KONUŞANLAR

Bunları ne için anlatıyorum? Birilerinin geçmişte beşeri sermayemizin maksimum seviyede kullanılmasıyla ilgili hiçbir tasalarının olmadığını özellikle vurgulamak için söylüyorum. Eğer öyle bir tasaları olmuş olsaydı, bugün eğitimde kaliteyle ilgili konuşanlar o gün iktidardayken bu ülkenin tüm çocuklarının eğitime erişimiyle ilgili endişeleri olsaydı, okullaşma oranları 2000'li yıllarda yüzde 50'nin altında olmazdı. Vatandaşının çocuğuna bu kadar manipülasyon yapılan eğitim politikaları yürürlüğe sokulmazdı."

 

"FİKRİ MÜLKİYET VE SINAİ HAKLARA ÖZEL EHEMMİYET GÖSTERİYORUZ"

Özer, 2000'li yıllarda öğretmen başına düşen öğrenci sayısının 150'lerin üzerinde olduğunu, bugün 20'li rakamlara düştüğünü belirterek, eğitim sisteminde 2000'li yıllarda 500 bin öğretmen, bugün ise 1,2 milyon öğretmen olduğunu dile getirdi.

Özer, kaliteyi gerekçe göstererek bu ülkenin evlatlarının eğitime erişimine tahammül edemeyenlerin, eğitimle ilgili de söyleyecekleri hiçbir söz hakkının bulunmadığını kaydetti. Özer, "Onlar oturup neden bu ülkenin çok daha önceden okullaşma oranlarını, eğitimde fırsat eşitliğini sağlamadıkları için tövbe etmeleri gerekir" dedi.

Özer, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a gençlere verdiği değer ve MEB'e sağladığı destekler için şükranlarını iletti.

Çocukların akademik olarak niteliklerini yükseltmek, aynı zamanda devletine, milletine saygılı nesiller yetiştirmek için büyük çaba sarf ettiklerini anlatan Özer, "Son yıllarda özellikle ülkelerin rekabet edilebilirliklerindeki en kritik alan olan fikri mülkiyet ve sınai haklara özel ehemmiyet gösteriyoruz" diye konuştu.

17-08-2022


Etiketler

Paylaşın arkadaşlarınızı da bilgilendirin

Paylaş