Arama sonuçları

Baskı üniversiteleri çoraklaştırıyor

Baskı üniversiteleri çoraklaştırıyor

Baskı üniversiteleri çoraklaştırıyor. Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Başkanı Kurul ve  Türkiye Eğitim, Öğretim ve Bilim Hizmetleri Kolu Kamu Çalışanları Sendikası (Türk Eğitim-Sen) Başkanı Geylan, üniversitelerin son dönemdeki durumunu değerlendirdi:

Cumhuriyet'in haberine göre, Kurul, üniversitelerin siyasi iktidarın baskısı altında ifade özgürlüklerinin kısıtlandığını belirterek şunları söyledi:

BASKI ÜNİVERSİTELERİ ÇORAKLAŞTIRIYOR

"Bir kültür alanı olması gereken üniversiteler çoraklaşmaya devam ediyor. Üniversiteler, bir yandan Covid-19 salgını bir yandan siyasal iktidarın üniversiteler üzerindeki baskısı nedeniyle, toplumsal alandaki sorunları hissedemeyen, ifade edemeyen kurumlar haline geldi. Son dönemde Boğaziçi Üniversitesi üzerinde ciddi bir baskı oluştu. Cumhurbaşkanı kararıyla bir rektör atandı. Bu atama kamuoyunda, kayyım atama olarak görüldü, biz de böyle düşünüyoruz. Boğaziçi Üniversitesi, laik, demokratik, özgürlükçü üniversite anlayışını yerleştirmeye çalışan, kültürünü bu bağlamda oluşturmaya çalışan üniversitelerden birisiyken, kurum dışından bir öğretim elemanının rektör olarak atanması tepki yarattı.

Öğrenciler ve akademisyenlerin büyük bir kısmı bu politikayı protesto etti ancak ertesi gün öğrendik ki, polis tarafından öğrencilerin evlerinin kapıları kırılmış. Polis, sanki karşılarında ciddi bir terör örgütü varmış gibi öğrencilerin evlerine daldı, onları gözaltına aldı, bir kısmı tutuklandı."

‘ÖĞRENCİLER ÜNİVERSİTELERDE KONUŞMAYACAK DA NERELERDE KONUŞACAK?’

Cumhurbaşkanı kararıyla rektör olarak atanan AKP'li Melih Bulu'ya yönelik protestolarda gözaltına alınan öğrencilerin derhal serbest bırakılmasını isteyen Kurul, tepkisini şöyle dile getirdi:

"Öğrenciler üniversitelerde konuşmayacak da ne zaman konuşacak? Sokaklar bir şekilde daraltılmış halde. Bir basın açıklamasını bile yapamaz durumdayken, öğrenciler kendi kampüslerinde düşüncelerini özgürce ifade etmeliler. Üniversite kampüslerinde polisin olmaması gerekir. Bu kararların ivedilikle geri alınmasını ve üniversitelerdeki rektör seçimlerinin, üniversitelerin bileşenlerinin demokratik biçimde kurduğu mekanizmalar yoluyla seçilmesini istiyoruz. Aynı zamanda öğrencilere yapılan bu müdahaleyi kabul etmiyoruz ve öğrencilerin derhal serbest bırakılmasını istiyoruz."

‘ÜNİVERSİTE DIŞINDAN GELEN REKTÖRLER, ÇALIŞMA ŞEVKİNİ KIRIYOR’

Türkiye Eğitim, Öğretim ve Bilim Hizmetleri Kolu Kamu Çalışanları Sendikası (Türk Eğitim-Sen) Başkanı Talip Geylan da üniversitelerdeki yönetim sorununun akademik ve idari personelin çalışma şevkini kırdığını belirterek şunları söyledi:

“Üniversitelerimiz uluslararası düzlemde arzu ettiğimiz başarı düzeyini yakalamadı. Bunun nedeni, üniversitelerimizin ekonomik, sosyal ve idari anlamda yeterince desteklenmemesi. Üniversitelerin yönetim sorunu, üniversitedeki çalışma huzurunu ve dolayısıyla üniversitelerin başarılarını etkilemektedir. Üniversite dışından gelen rektörlerin, bütün yönetim kadrosunu dışarıdan transfer etmesi, üniversitenin kültürünü bozarak personelin çalışma şevkini kırıyor. Altyapılar sağlanmadan Türk üniversitelerinin dünya sıralamasında yüksek derecelerde olması fanteziden öteye geçemez."

‘ULUFE DAĞITIR GİBİ KADRO TAHSİS EDİLİYOR’

Geylan, üniversite kadrolarında liyakatin olmadığını söyleyerek şöyle dedi:

"Şu anda, üniversitelerde çok ciddi yönetim sorunları bulunmaktadır. Mevzuattan kaynaklanan ve keyfiyete el veren yönetim anlayışı üniversitelerde hem akademik hem de idari personeli olumsuz etkiliyor. Akademik kadrolar maalesef bir yandaş kayırma usulüyle yürütülmektedir. Şu anda adeta yönetime yakın olanlara, ulufe dağıtır gibi kadro tahsis edilmektedir."

09-01-2021


Etiketler

Paylaşın arkadaşlarınızı da bilgilendirin

Paylaş