Binden fazla öğretmen göreve başlayamadı

Binden fazla öğretmen göreve başlayamadı. BirGün'den Mustafa Kömüş'ün haberine göre, sayıları bini geçen öğretmenler, atanmalarına rağmen göreve başlayamadı. Eğitim Sen’li Özgür Bozdoğan güvenlik soruşturmasına uğrayan bu öğretmenlerin bir an önce göreve başlaması gerektiğini ifade etti.

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) son olarak 9 Ağustos 2019 günü 20 bin öğretmen ataması yaptı. Atama bekleyen öğretmen sayısı yanında oldukça az bulunan bu sayının yanında birçok öğretmen de güvenlik soruşturması mağduru oldu. Halihazırda bini aşkın öğretmen atanmasına rağmen güvenlik soruşturması nedeniyle göreve başlayamıyor. Anayasa Mahkemesi geçen ay memuriyete başlamak için güvenlik soruşturması şartının aranmasını iptal etse de MEB bu konuda sessizliğini koruyor. Bu karara rağmen öğretmenlerin ne zaman göreve başlayacağı da henüz netleşmiş değil.

Konuyla ilgili BirGün’e konuşan Eğitim Sen Genel Yükseköğretim ve Eğitim Sekreteri Özgür Bozdoğan bu öğretmenlerin bir an önce göreve başlaması gerektiğini ifade etti. Bozdoğan şu ifadeleri kullandı: “Bir kişinin eğitim fakültesinden mezun olduktan sonra gerekli tüm işlemleri yapıp KPSS gibi gerekli şartları da yerine getirdikten sonra öğretmen olarak ataması yapılıyor. Ancak güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması adı verilen, neyin araştırıldığı tam olarak belli olmayan ama genel olarak herhangi bir şekilde sakıncalı var mı yok mu, muteber mi değil değil mi, şeklinde öğretmenlerin yeniden bir süzgeçten geçirildiğine tanıklık ediyoruz. Esasında eylül ayının birinci haftasında başlayan süreç, şu an neredeyse aralık ayının ortasına gelindi, yani 3 aya yakındır devam eden bir süreçten bahsediyoruz. Öğretmen arkadaşlar hâlâ atamayı bekliyor. Geçtiğimiz yıl 7 ay bekleyen öğretmene tanıklık etmiştim.”

AYM'NİN KARARINA UYULMALI

Bu uygulamanın devletle yurttaş arasında sorunlu bir ilişkiye neden olduğunu aktaran Bozdoğan şunları söyledi: Yurttaşı sürekli olarak potansiyel bir suçlu olarak gören, potansiyel bir tehdit olarak gören, özellikler olabileceğini varsayan, bundan dolayı da sürekli olarak onu araştırmakla kendini yükümlü kılan bir kamu yönetimiyle karşı karşıyayız. Ondan dolayı biz Anayasa Mahkemesi’nin vermiş olduğu kararı, yani bu devlet memurluğuna girişteki güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının eğitimine ihlal oluşturduğu ve yasalara aykırı olduğu yaklaşımını doğru kabul ediyoruz. Asgari yeterlilikleri yerine getiren herhangi bir öğretmenin atanmasının önünde başka bir engel çıkarılmasının siyasi iktidarın tasarrufundan öteye geçmeyeceğini düşünüyoruz.”

MEB’de çağrı yapan Bozdoğan şu ifadeleri kullandı: “Hem kamu yönetimi açısından hem de devletle yurttaş arasındaki ilişki açısından sağlıklı bir yaklaşım değil bu. Bir idare var, idareyi hukuki olarak denetleyen mekanizmaları var, idari mahkemeler var, anayasa mahkemesi var vs. Bunlar idarenin yaptığı işleri denetliyor ama yargının yapmış olduğu denetimin sonucu hayata geçmiyorsa bu da zaten daha büyük bir soruna tekabül ediyor. O yüzden de MEB’in acilen, bekleme olmadan Anayasa Mahkemesi kararı gereği derhal bu arkadaşları göreve başlatması lazım. Yani aynı bu barış akademisyenlerinde olduğu gibi Anayasa Mahkemesi kararı verdi ve Anayasa Mahkemesi’nin vermiş olduğu karara istinaden idari mahkemeler akademisyen arkadaşların beraatına karar vermeye başladı. Benzer bir tutumun da MEB tarafından yaşama geçirilmesi gerekiyor.