Bir öğretmen yaşamını yitirmişti: Liselerde üretilen kolonya sayısıyla övünüyorlar

Bir öğretmen yaşamını yitirmişti: Liselerde üretilen kolonya sayısıyla övünüyorlar. İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü, ‘meslek liselerinin salgında ekonomiyi kalkındırdı’ğını savundu. Pandemi döneminde öğrenci ve eğitimcilerin üretim yapmasıyla övünen il müdürlüğü sosyal medya hesabından “Meslek liseleri salgında ekonomiyi kalkındırdı” şeklinde bir haber paylaştı. Paylaşımda bugüne kadar 52 milyon koruyucu maske, 1 milyon yüz koruyucu siperlik, 1 milyon tek kullanımlık önlük-tulum, 6 milyon litre yüzey dezenfektanı, 650 bin litre el dezenfektanı ve 30 bin litre kolonya üretildiği bilgisine yer verildi.

Fakat BirGün'den Meral Danyıldız'ın haberine göre, Mersin’deki Atatürk Endüstri Meslek Lisesi’nde dezenfektan üretimi sırasında meydana gelen patlamada Kimya Öğretmeni Ramazan Şahin’in hayatını kaybetmesinin ardından liselerde üretime tepkiler sürüyor.

ACIMIZ HALA TAZE

İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün paylaşımını BirGün’e değerlendiren Eğitim Sen Yönetim Kurulu Üyesi Özgür Bozdoğan, Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) meslek liselerini bir eğitim kurumundan ziyade ticari birer işletme olarak algıladığını söyledi. “Ondan dolayı da salgın koşullarında dahi üretim yapmasını desteklemekte, teşvik etmekte ve hatta bunu bizzat talep etmektedir” diyen Bozdoğan, dezenfektan üretiminde yaşamını yitiren Ramazan Şahin’i de hatırlattı. Bozdoğan, “Mersin’deki lisede üretim yapılırken yaşanan patlamada hayatını kaybeden sendikamız üyesi Öğretmen Ramazan Şahin’in acısı hâlâ içimizde taze. Öncelikle salgın koşullarında okulların bu şekilde kullanılması, yani üretim için sağlığın riske atılabiliyor olması piyasa için üretimin insan yaşamından önce geldiğini gösteriyor. Okulların bu koşullarda açık olması ve öğrencilerle öğretmenlerin üretim yapmak durumunda olmasını anlamak ve kabul etmek mümkün değil. Salgınla mücadele için gerekli olan malzemeler uzman kişiler tarafından bu iş için kurulan işletmelerde üretilmeli, okullarda değil” şeklinde konuştu.

ÜRETİM DEĞİL EŞİT EĞİTİM HAKKI

Bozdoğan, sözlerini şu ifadelerle noktaladı: “İkinci ve belki de bizim açımızdan en önemli olan konu ise meslek liselerinin okul olarak görülmemesi ve sürekli üretime yönlendirilmesinden dolayı öğrencilerin eğitim hakkından yararlanamıyor olmasıdır. Eğitim 12 yıl ve zorunludur. Ancak meslek liselerinde öğrenciler sürekli çalışmak durumunda kalınca okulun onlara sağlaması gereken diğer eğitim hizmetlerinden mahrum kalıyorlar. Meslek liseleri aracılığı ile çocuk işçiliğinin dolaylı artırılmasına son verilmesi gerekiyor. Eğitim tüm öğrencilerimiz için haktır, meslek liseleri dahil. MEB’in öncelikli görevi üretim yapmak değil tüm öğrencilerin eğitim hakkından eşit yararlanmasını sağlamaktır.”