Arama sonuçları

Boğaziçi Hukuk Dekanı Kuran: Babamın oğlu gelse…

Boğaziçi Hukuk Dekanı Kuran: Babamın oğlu gelse…

Boğaziçi Hukuk Dekanı Kuran: Babamın oğlu gelse… AKP milletvekili aday adayı Prof. Dr. Melih Bulu’nun Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğüne atanmasıyla başlayan öğrenci ve akademisyen protestoları sürerken, üniversiteye Cumhurbaşkanlığ kararıyla iletişim ve hukuk fakülteleri kuruldu. Hukuk fakültesine dekan olarak atanan da Marmara Üniversitesi eski öğretim üyesi Prof. Dr. Selami Kuran oldu. İlk röportajında ise “Tek kriterim herkesin işini yapması, liyakat ve adalettir. Boğaziçi Hukuk Fakültesi’ne babamın oğlu gelse liyakat ve adaletten ödün vermem” sözleri eleştirilere neden oldu.

BOĞAZİÇİ HUKUK DEKANI KURAN: BABAMIN OĞLU GELSE…

Dekanlık görevi de üstlenmiş akademisyenlerden İTÜ İşletme Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Öner Günçavdı sosyal medya hesabından bu sözleri şöyle eleştirdi: “Dakika bir, gol bir! Sn dekanımız bir bölümdeki atama ve yükseltme prosedürlerini es geçmiş; bu amaçla karar alan bölüm ve fakülte kurullarının olurlarını, üniversite yönetim kurulunun kriterleri ve vereceği kararlarını unutmuş, atamanın kendince yapılacağı fikrine kapılmış. Pes!”

AKLIMDA DEKANLIK YOKTU

AİHM yargıçlığı ve tez danışmanlığı ile ilgili çeşitli iddiaların gündeme geldiği Kuran, Milliyetten Mert İnan’a dekanlık sürecini anlattı.

Kuran, aklında dekanlık olmadığını, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç’ın arayarak görüşmek istediğini söylediğini belirterek, dekanlık sürecini şöyle anlattı:

“Benim aklımda dekanlık yoktu. YÖK başkanı Yekta bey arayıp görüşmek istediğini söyledi. Yüz yüze görüştük. Akademik olarak beni takip ettiklerini söylediler. Ben de Türkiye’deki Hukuk Fakültesi’ne giren birçok öğrencinin ticaret veya ceza hukukuna yoğunlaşıp, mezun olunca avukatlığa yöneldiklerini ancak dünyanın çok farklı bir yöne gittiğini belirterek, uzman yetkin hukukçulara ihtiyacımız olduğunu belirttim. Boğaziçi’nde uluslararası hukuk, deniz hukuku, AB hukuku, bilişim, enerji, insan hakları hukuku gibi tematik alanları önceleyen ve öğrencileri bu vizyona kanalize edecek bir eğitim anlayışımız olacak. Türkiye’nin en zeki, algısı açık, sorgulayan öğrencileri donanımlı hukukçu olmalı. Fakültede asgari 60, azami 100 öğrencinin eğitim alacağı bir yapı oluşturacağız. Türk Hukuku’nu Türkçe, diğer alanlarda İngilizce öğretim yapacağız. Yüzde 100 İngilizce hukuk eğitimi sömürge ülkelerinde olur. Türkiye’de hukuk fakültesi alanında bir numara olmayı hedefliyoruz.”

AKADEMİSYENLER NASIL SEÇİLECEK?

Kuran, akademisyenlerin nasıl seçileceği sorusuna ise şu yanıtı verdi:

Akademisyenler, Boğaziçi’nin akademik atama ve yükseltme kriterlerine uygun görevlendirilecek. Zamanla bu kriterleri de yükseltmeyi hedefliyoruz. Beni bilen bilir. Hiç kimsenin yaşam tarzı, siyasi görüşü, inancıyla ilgilenmem. Tek kriterim herkesin işini yapması, liyakat ve adalettir. Boğaziçi Hukuk Fakültesi’ne babamın oğlu gelse liyakat ve adaletten ödün vermem. Hakkı teslim ederim. Tekrar ediyorum; babamın oğlu veya yakınım bile olsa liyakat ve adaletten vazgeçmem.

EŞİM MOTİVE ETTİ

Atama sürecinde eşiyle konuştuğunu anlatan Kuran, “Atama gündeme gelince eşimle konuştum. Kendisi 25 yıllık avukattır. Eşim, ‘Senin Boğaziçi gibi köklü bir üniversitede Hukuk Fakültesi’nin temelini atman ülke için çok önemli’ diyerek motive etti” dediB

AİHM’e yargıç olarak kabul edilmediğine ilişkin iddiaların sorulması üzerine Kuran, “Ayrımcılık yapılınca masadan kalktım” diye konuştu.

ÖĞRENCİ PROTESTOLARI

Öğrenci protestolarının hatırlatılması üzerine Kuran şunları söyledi: “Aklı selimle hareket etmediğimiz, barışçıl şekilde ifade özgürlüğünü kullanmadığımız takdirde demokratik toplumsal yaşam sürdürülemez. Empati kurmanın önemine inanıyorum. Herkesin aklı selim içinde, barışçıl ve demokratik sınırlarda itiraz ve ifade özgürlüğünü kullanması insan hakkıdır. Ancak bunun dışına çıkmanıza da hiçbir ülkede müsaade edilmez.”

21-02-2021


Etiketler

Paylaşın arkadaşlarınızı da bilgilendirin

Paylaş