Boğaziçi'nde eylemler sürüyor: Öğrencileri kim alıyor?

Boğaziçi'nde baskı ve tehdide karşı mücadele devam ediyor. Akademisyenler ve öğrencilerin, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak atanan AKP’li Melih Bulu’ya karşı protestolarının 47’nci günü geride kaldı. Boğaziçililere ve onları destekleyenlere yönelik baskı da hız kesmedi.

Eylemlerini üniversitenin Güney Kampusu’nda sürdüren öğrenci ve akademisyenler, bunu sosyal medyaya da taşıdı.

BOĞAZİÇİ'NDE PROTESTOLAR SÜRÜYOR

YouTube ve Twitch platformları üzerinden yayına başlayan Boğaziçi TV, ilk yayınında Boğaziçi Üniversitesi akademisyenlerinin rektörlüğe sırt dönme eylemine yer verdi. Canlı yayında gerçekleşen eyleme Boğaziçi Üniversitesi’nin yurtdışında yaşayan mezunları da destek verdi. Ayrıca öğrenciler, bütün gün üniversitenin içinde dolaşan polislere de tepki gösterdi.

Akademisyenler tarafından yapılan açıklamada ise polis ablukasının devam ettiğine dikkat çekildi. “Hisarüstü mahallesi ve kampüslerimizi kuşatan demir barikatlar, zırhlı araçlar ve yüzlerce polis hâlâ oldukları yerde duruyor” denen açıklamada, ablukanın derhal kaldırılması istendi. Açıklamada, şu ifadeler kullanıldı: “Demokratik ve özerk üniversite mücadelemizi birlikte güçlenerek sürdürüyoruz. Tutuklu ve ev hapsindeki öğrencilerin derhal serbest bırakılmalarını talep ediyoruz. Atanmış Rektörü, rektör yardımcılarını ve hukuk fakültesi dekanını derhal istifaya davet ediyoruz.”

BOĞAZİÇİ’NDE ÖĞRENCİYE SORUŞTURMA AÇILDI

Boğaziçi’ndeki eylemler gerekçe gösteren rektörlük, bir öğrenciye soruşturma açtı. Evrensel’in haberine göre Rektör Melih Bulu imzasıyla, Çevre Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Turgut Tüzün Onay’a yazı gönderildi. Rektörlük tarafından gönderilen yazıda, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu’nun soruşturma yazısına da yer verildi. Yazıda, öğrenciler hakkında kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve mala zarar verme suçlarından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldığı, ifadeleri alınan şüphelilerin adli kontrol tedbiri uygulanarak serbest bırakıldıkları aktarıldı. Rektörlük yazısında, Terör Suçları Soruşturma Bürosu’nun ilgi yazısı ile soruşturma açıldığı bildirildi.

Yazıda, 1 Şubat’taki eyleme ilişkin “Abluka boyunca Rektörlükte bulunan personel bina içerisinde mahsur kalmıştır. Rektörlük personel giriş kapısının camına vurmak suretiyle personele korku salmak istenmiştir. Rektörlük makam aracının önü bariyerlerle kapatılarak lastiğinin havası indirilmiştir” denildi.

ÖĞRENCİLERİ KAÇIRAN ARAÇ 2019’DA BAŞKA BİR KAÇIRMADA KULLANILMIŞ

Ankara’da önceki gün kendisini polis olarak tanıtan kişilerce kaçırılan 3 üniversite öğrencisi, kentin farklı noktalarına bırakıldı. Öğrenciler şikâyetçi olurken çok sayıda hukukçu da suç duyurusunda bulundu. Ankaragazetecisi.com’un haberine göre Pursaklar’da boş bir araziye bırakıldığını ifade eden Uğurcan Baynal, belinde silah olan erkek şahsın kendisini “Senin Boğaziçi eylemlerine katıldığını biliyoruz. Hepinizi tek tek toplayacağız. Seni döve döve memleketin olan Bingöl’e yollarız” diyerek tehdit ettiğini söyledi.

Zorla araca bindirildiğini anlatan S.B. de “Boğaziçi olaylarına katılmayacaksın, senin evini adresini her şeyini biliyoruz. Devlete itaat etmeyi öğreneceksin, bak şimdi seni aldık” sözleriyle tehdit edildiğini ifade etti. S.B’yi kaçıran aracın, daha önce de 2019’da bir Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) üyesini kaçırarak ajanlık teklif ettiği ortaya çıktı.

Ali Berke Ayduğan, ifadesinde şunları söyledi: “Bana polis olduklarını söyledi. Ben zorla araca bindirdiler. Araç içerisinde yanımda oturan şahıs bana ‘çok ileri gidiyorsun, dikkat et, çok dolaşma, seni öldürürüz, arkadaşlarına söyle, onları da aldıracağız’ dedi. Arkada oturan şahıs, sırt bölgeme, dizime vurdu, sol ayağımı topuğuyla ezdi. Bana tokat attı.”