Arama sonuçları

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay'dan öneri: Hangi dersler olmalı?

 Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay'dan öneri: Hangi dersler olmalı?

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay’dan öneri: Hangi dersler olmalı? Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından düzenlenen "Geleceğin Meslekleri Mesleklerin Geleceği Kongresi"nin açılışını yapan Oktay, ilk ve ortaöğretim müfredatında yazılım teknolojileri ve endüstriyel tasarım gibi konulara daha fazla yer verilmesi gerektiğini söyledi. Oktay, teknolojinin bazı meslekleri yok ederken, bazı yeni meslekleri de ortaya çıkardığını vurgulayarak, Avrupa Birliği Komisyonu’nun geçtiğimiz nisan ayında yayınlanan raporuna göre dijitalleşme son 10 yılda çalışma hayatına 2 milyon yeni iş kolunun katıldığını belirtti.

CUMHURBAŞKANI YARDIMCISI OKTAY’DAN MÜFREDAT ÖNERİSİ: HANGİ DERSLER OLMALI

Oktay’ın konuşmasından satır başları şöyle:

EN ÖNEMLİ ZENGİNLİK İNSAN KAYNAĞI

Ülkelerin en önemli zenginliği sürdürülebilir kalkınmaya öncülük eden insan kaynağı. Bunun toplum yapısını oluşturmak, bunun için gerekli altyapı ve eğitim olanaklarını şekillendirmek, içinde bulunduğumuz dijital dönüşüm çağında tüm karar alıcıların öncelikleri arasında.

HAYATIMIZIN HER ALANINDA ETKİLİ

Robotik sistemler, otomasyon, yapay zeka ve biyoteknoloji gibi alanlardaki gelişmeler bambaşka bir geleceğe kapı aralamıştır. Hayatımızın her parçasına, her anına etki eden bu dönüşüm, çalışma hayatında ve meslekler üzerinde de etkisini göstermiştir.

Mobil internet, bulut teknolojisi, insansız araçlar, nanoteknoloji ve 3D yazıcıların iş dünyasındaki kullanım yoğunluğunun artmasıyla pek çok meslek yok olurken ya da dönüşürken, ortaya yepyeni meslekler çıkmaktadır.

2 MİLYON YENİ İŞ KOLU OLUŞTU

Avrupa Birliği Komisyonu tarafından geçtiğimiz nisan ayında yayınlanan rapora göre dijitalleşme son 10 yılda çalışma hayatına 2 milyon yeni iş kolu katılmasını sağlamıştır.

2030 itibariyle ise 1,7 milyon yeni iş kolunun daha oluşacağı öngörülmektedir. Çalışma hayatına yansıyan bu dönüşüm; vatandaşların, iş insanlarının ve karar alıcıların proaktif şekilde uyum sağlamalarını gerektiren dinamik bir süreçtir.

 

BU EĞİTİM PROGRAMLARIYLA UYUM SAĞLAYAMAYIZ

Yaşanan gelişmelere sabit ve önceden belirlenmiş eğitim programlarıyla uyum sağlamak mümkün değildir. Bu nedenle okul öncesi dönemden başlayarak yükseköğretim ve hayat boyu öğrenmeye kadar eğitimin muhtevası, dönüşen dünya ile uyum içinde olmalıdır. İnsan kaynağımızın yanı sıra iş dünyamızın da değişen çalışma hayatı koşullarına göre kendini stratejik olarak konumlandırması, günümüz ve gelecek gerçekliğini iyi okuması gerekmektedir.

ŞİRKETLERİN REKABET RÜZGARINA YENİK DÜŞMESİ

Mesleklerin dönüşümüne gözlerini kapatarak geleneksel eğilimlerini devam ettiren şirketlerin, rekabetçi rüzgârlara yenik düşmesi kaçınılmazdır. Bu açıdan YÖK öncülüğünde gerçekleştirilen Kongre ve çalıştaylar sonucunda oluşacak çıktılar, Türkiye'de mesleklerin geleceğine projeksiyon sunması açısından önem taşımaktadır.

Kongre'nin yükseköğretim sistemimizi değişen ve dönüşen dünyanın yeni meslekleriyle tanıştıracağına yürekten inanıyorum.

İŞTE BU MESLEKLERİ DUYACAĞIZ

Dijital çilingir, insan-makine ilişkileri lideri, kişisel veri brokırı ya da üç boyutlu yemek şefi;

Günümüzde dar uygulama alanı olan saydığım meslek gruplarının çok da uzak olmayan

bir gelecekte gündelik hayatımızın parçası olması bekleniyor. İnsanlık tarihinin başlangıcından bu yana var olan doktorluk, öğretmenlik gibi meslek dallarının yerini robotik teknolojilerin ve dijital uygulamaların alacağı tartışılmakta. Bu yıl içerisinde Çin'de 5G teknolojisiyle çalışan ilk uzaktan cerrahi robotu test edildi.

 

YEŞİL YAKALI MESLEKLER ORTAYA ÇIKACAK

Avukatların ve muhasebecilerin verdikleri hizmeti dijital olarak sağlayan yapay zeka algoritmaları daha da geliştirilmektedir. Dijital dönüşümün yanı sıra iklim değişikliğinin etkisiyle alternatif enerji kullanımı ve çevre alanında "yeşil yakalı" meslekler ortaya çıkmaktadır.

İklim Analisti, yeşil enerji mühendisi ve atık yöneticisi gibi meslekler tarım, inşaat, enerji ve belediye hizmetleri alanında yerlerini almaktadır.

Bunun yanı sıra sağlık, savunma, haberleşme ve tekstil gibi hızla gelişen birçok sektörün artan ihtiyaçları, "üstün performanslı ve nanofonksiyonel" özelliklere sahip malzemelerin geliştirilmesini zorunlu hale getirmiştir.

Geliştirilen üstün performanslı malzemeler, yapay insan dokusundan nanomalzemelere kadar hem mesleklerin geleceği açısından hem de malzeme bilimi açısından çığır açan dönüşümlere sebep olmaktadır.

Diğer taraftan kuantum devriminin etkisiyle evrende bilinenin ötesine geçerek uzay bilimleri, giyilebilir teknoloji ve kuantum bilgisayarlar alanında birçok yeni teknoloji ve mesleğin ortaya çıkması kaçınılmazdır. Ayrıca rutin, kodlanabilen ve otomasyonla yürütülebilen mesleklerde kas gücü yerini makinelere devretmektedir.

ÇALIŞMA HAYATINA YENİ KODLAR

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve Dünya Ekonomik Forumu'nun mesleklerin geleceğine ilişkin yaptığı araştırmalara göre dijital dönüşüm çağı sonucunda çalışma hayatı yeni iş kodları ile var olmaya devam edecektir. Bu süreçte beşeri sermayenin sahip olduğu yetkinliklerin piyasanın ihtiyaç ve talepleriyle uyumlu olarak dönüşmesi, kalkınma ve büyümenin kilit noktasıdır.

YENİ EĞİTİM PROGRAMLARI ÖNEMLİ

 

Beşeri sermayemizi çağın gereklerine ve zamanın ruhuna uyumlu şekilde yetiştirmek ülkemizin sürdürülebilir kalkınması ve vizyon hedeflerine ulaşması açısından son derece belirleyicidir. İşgücü piyasasının dönüşen ihtiyaçları doğrultusunda eğitim programlarının, müfredatın ve mevzuatın yeni trendleri desteklemesi önemlidir.

Tüm endüstrilerde, teknolojik ve diğer alanlardaki değişikliklerin etkisiyle insan kaynağı becerilerimizin uzun ömürlü olmasını öncelikli olarak düşünmek durumundayız.

İnsan kaynağımızın gelecekte "yetenek uyuşmazlığı" sorunu ile karşılaşmaması için gerekli önlemleri bugünden alıyoruz. 11. Kalkınma Planı'nda mesleklerin geleceği öncelenerek nitelikli insan kaynağının eğitimi ve yenilikçi alanlarda istihdamının teşvik edilmesi vurgulanmıştır. Kalkınma Planı kapsamında milli teknoloji hamlemiz için ihtiyaç duyulan işgücü profilinin belirlenmesi ve bu ihtiyaca dönük ortaöğretim ve yükseköğretim programlarında güncelleme yapılması eylem planları arasında yer almıştır.

Aynı zamanda teorinin yanında pratik bilgi ve tecrübelerin artırılması için de staj programlarıyla iş dünyasının eğitime entegre edilmesi çalışmaları sürdürülmektedir.

MİLLİ TEKNOLOJİ HAMLESİ NEDİR?

11. Kalkınma Planı'nın yanı sıra, dünyayı yakından izleyen ve beşeri sermayenin gelişmesine öncelik veren politikalar oluşturmak, Milli Teknoloji Hamlesi seferberliğinin altı temel bileşeni arasındadır.

Stratejik hedeflerimiz doğrultusunda yükseköğretim programlarında hiç vakit kaybetmeden güncelleme çalışmalarına başlayan Yükseköğretim Kurulu Başkanlığına ve yeni bölümleri hızlı şekilde akademik programlarına dâhil eden üniversitelerimize teşekkür ediyorum.

Bunun yanında "YÖK'ün 100 tematik alanda 2000 kişiye sağladığı Doktora Programı" kapsamında mesleklerin dönüşümü göz önünde bulundurularak, Siber Güvenlik, Yapay Zeka, Makine Öğrenmesi ve İlaç Tasarımı gibi alanların öncelikli olarak burslandırılıyor olması da takdire şayandır.

DAHA EKSİKLİKLER VAR

Ancak yaşanan dönüşümlerin hızı düşünüldüğünde kurumlarımızın adaptasyon hızı henüz istenilen düzeyde değildir. Geleceğin mesleklerine yönelik araştırma ve strateji tespiti çalışmalarının daha da genişleyerek artması gerekiyor. Yazılım teknolojileri ve endüstriyel tasarım gibi konulara ilk ve ortaöğretim müfredatında daha fazla yer verilmeli, gençlerimiz yeniliklere eğitimin ilk aşamasından itibaren aşina olmalıdır.

Ayrıca stratejik yükseköğretim programlarının açılmasının yanında program içeriklerinin de sürekli güncelleniyor olması gerekmektedir. Gençlerimizi geleceğin meslekleri için yetiştirenkademis-yenlerimizin sürekli olarak kendilerini geliştiriyor ve ders içeriklerini güncelliyor olmaları da önemlidir. Akademis-yenlerimizin dünyadaki teknolojik gelişmelerin önünden gidiyor olmaları, bize ufuk açmaları son derece kritiktir. Sosyal alanlarda ithal bilgi ve  araştırma sonuçlarının ders kitaplarına ve gençlerimize aktarılmasından ziyade yerlileşme ve millileşme en stratejik ihtiyacımızdır.

Lisans ve lisansüstü düzeyinde yeni açılacak programlara karar verirken sadece dijital teknoloji alanındaki programlara değil kuantum, nanoteknoloji, giyilebilir teknoloji ve biyoteknoloji gibi alanlara da mutlaka öncelik vermek gerekir.

Bunun yanında Yüksek-öğretimden sonra sağlanacak yaşam boyu öğrenme imkânları ile hayatımızda dönüşüm sürdükçe eğitim de devam etmelidir.

Meslek ve iş gücü piyasası koşullarındaki dönüşümü takip ederek stratejik kamu politikalarını bir bütünlük içinde sunmak için gerekli adımları bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da atmayı sürdüreceğiz.

05-11-2019


Etiketler

Paylaşın arkadaşlarınızı da bilgilendirin

Paylaş