Arama sonuçları

Depremde kaybettiği oğlunun adını okullarda yaşatıyor

Depremde kaybettiği oğlunun adını okullarda yaşatıyor

Geçen yıl 30 Ekim'de yaşanan depremde enkaz altından 65 saat sonra bir itfaiyecinin parmağına tutunarak kurtuluş umutlarını artıran 4 yaşındaki Elif bebek, depremden kurtulan annesi Seher ve ikiz kardeşleri Ezel ve Elzem ile kötü günleri unutmaya çalışıyor. Depremden sonra yaralı yüzü, korkulu bakışları ve hayata tutunan minik eliyle milyonlarca insanın yüreğine dokunan Elif, faciadan 1 yıl sonra güler yüzü, sarı uzun saçları, yeşil gözleri ve masumluğuyla görenlere yaşama sevinci veriyor.

Büyük mücadelesinin minik bir izini alnında taşıyan Elif, çok sevdiği ve depremin kendisinden kopardığı ağabeyi Umut’un adını taşıyan sınıfta oyun oynuyor, çocukluğunu yaşıyor.

UMUT PERİNÇEK SINIFLARI

Perinçek Ailesinin yakınları ve gönüllülerin desteğiyle kurulan Yüreklere Umut Vakfı’nın (YUVA) Milli Eğitim Bakanlığı izniyle Bayraklı’daki Azerbaycan Halk Cumhuriyeti 100. Yıl İlkokulunda oluşturduğu "Umut Perinçek" sınıfını, Elif ve öğrencilerin neşeli sesleri dolduruyor.

Depremin sarsıntısını unutmaya çabalayan anne Seher ve baba Oğuz Perinçek, kızları Elif ile birlikte oğulları adına kurulan Umut Perinçek sınıfında AA muhabirine felaket gününü ve sonrasını anlattı. Ege Üniversitesi Emel Akın Meslek Yüksekokulu Öğretim Üyesi olan Seher Perinçek, 30 Ekim 2020’nin sıradan başladığını ancak saatler 14.51'i gösterdiğinde yüreklerine karanlığın çöktüğünü söyledi.

O sırada ikiz kızları Ezel ve Elzem’in çevrim içi ders aldığını, Umut’un en sevdiği yiyecek olan makarna ve yoğurt yediğini, Elif’in ise odasında uyduğunu aktaran Perinçek, şöyle dedi.  "Sarsıntılar olduğunda 3 çocuğumla salonda bir araya gelebildik. Umut, Ezel ve Elzem. Konsol ve çekyatın arasındaki bir alanda çömeldik. O anda yüreklere karanlık çöktü. Bina yıkıldı ve hayat mücadelemiz de o an başladı. “

Depremde kaybettiği 7 yaşındaki oğlu Umut'un acısının da tarif edilemez olduğunu belirten anne Perinçek, şöyle konuştu: "Umut o kadar beyefendiydi ki. Doğayı, hayvanları, insanları, böcekleri çok severdi. Bu dünyaya umut olmak için gelmişti. Umut’u kaybetmek tüm ailede zor bir süreçti ve bizim bu acının üstesinden gelmemiz kolay olmadı. Onun yokluğu çok ağır, çok yorucu geldi. Tüm ülkeme teşekkürler. Herkes destek olmak istedi. Biz ihtiyacımız olmadığını, kaynakların kamusal projelere yönlendirilmesini istedik. O zaman sınıflar, dershaneler, laboratuvarlar yapıldı. Biz de Umut’un yüreklere umut olduğunu düşündük ve bir vakıf kuruldu. Şimdi o sınıflarda eğitim alan çocukların her birinde Umut’u görüyorum. Hiçbir şeyi unutmadık. Biz artık diğer çocukları mutlu ederek mutlu olacağız, umutlu olacağız."

 

19-10-2021


Etiketler

Paylaşın arkadaşlarınızı da bilgilendirin

Paylaş