Arama sonuçları

Dijital dünyada ebeveynlik nasıl yapılacak?

Dijital dünyada ebeveynlik nasıl yapılacak?

Dijital dünyada ebeveynlik nasıl yapılacak? Anne ve babalar dijital dünyada da ebeveynlik yapmalı. Uzmanlar, çocukların dijital mecralarda geçirdiği zamanın pandemi döneminde arttığına işaret ederek, anne ve babaların dijital dünyada da ebeveynlik rolü üstlenip çocuklarına bilinçli internet ve teknoloji kullanımı konusunda eğitim vermesi gerektiğini belirtiyor.

DİJİTAL DÜNYADA EBEVEYNLİK NASIL YAPILACAK?

ABD'li teknoloji firması OpenVault'a göre, pandemi süresince karantina ve uzaktan eğitim gibi nedenlerden dolayı insanların internet kullanımı yaklaşık yüzde 50 arttı.

Uzmanlar, çocuk ve gençlerin internette geçirdiği sürenin planlı ve kontrollü olması, günlük birkaç saati aşmaması gerektiğine dikkati çekiyor.

Teknoloji ve dijital mecraların günden güne geliştiği bir süreçte anne ve babaların çocuklarının çevrimiçi güvenliğini sağlamak için ebeveyn kontrol yazılımlarından faydalanması ve birlikte kaliteli vakit geçirmenin yollarını araması gerektiği vurgulanıyor.

Konya Ticaret Odası (KTO) Karatay Üniversitesi Çocuk Eğitimi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Hatice Yalçın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, anne ve babaların, çocuklarını dijital medya ve teknoloji araçlarının kullanımı konusunda erken yaştan itibaren eğitmesinin büyük önem taşıdığını, çocuklarına bu araçları planlı bir şekilde kullandırması gerektiğini söyledi.

TEMEL İLKELER KONULMALI

Yalçın, özellikle pandemi ile birlikte hayatımıza gören uzaktan eğitim sürecinde ebeveynlerin, çocuklarının ekran başında kaldığı süre konusunda kafa karışıklığı yaşadığını ifade eden Yalçın, "Aslında uzaktan eğitim sürecinde anne babalar bazı temel ilkelere dikkat ederse korkulduğu kadar ciddi zararlar oluşmayabilir" dedi.

Çocuklara katı sınırlamalar koymak yerine esnetilmiş kurallarla bu sürecin yönetilmesi gerektiğini belirten Yalçın, çocuklara erken yaşlarda dijital alışkanlıklar ve farkındalık kazandırılması gerektiğini vurguladı.

Yalçın şöyle dedi. "Ülkemizde çoğu yetişkin, dijital medya okuryazarlığı konusunda bilinçli değil. İyi yönlendirilmeyen çocuklar, dijital ortamda savunmasız oluyor ve istismar edilebiliyor. Çocukla birlikte zaman yönetimi yapılması çok önemli. Çocuk kaç yaşında olursa olsun sosyal medya kullanma sıklığını, ekrana bakma süresini ve çevrim içi oyun oynama süresini kendisi planlamalı."

Çocuğun kendi iyiliği için karar almasında anne ve babanın onu yönlendirebileceğini ifade eden Yalçın, çocuğa eleştirel düşünme yeteneği kazandırmanın da olası zararları en aza indireceğini söyledi. Yalçın şöyle dedi:

"Çocuk, ekrandaki bir içeriğin eksik veya yanlış olabileceği şüphesini taşımalı. İçeriği sorgulamayı öğrenmeli, uygun olmayan bilgilere karşı şüphe duyma alışkanlığı olmalı. Kötü niyetli kişilerin onu yönlendirebileceği konusunda dikkatli olmalı, hangi bilgileri paylaşmaması gerektiği konusunda bilinçlendirilmeli."

Yalçın, şifre seçimi gibi siber güvenlik konusunda ailelerin çocuklarını yönlendirmesi gerektiğini kaydetti.

‘DİJİTAL ARAÇLAR TEK BAŞINA YARARLI VEYA ZARARLI DEĞİL’

Hatice Yalçın, ailelerin dijital mahremiyet konusuna da dikkat etmesi ve çocuklarını korurken onların özgürlüğünü kısıtlayacak eylemlerden kaçınması gerektiğini belirtti. Yalçın, "Her çocuk, farklı bir birey ve anne babası dahi olsa çok özel bilgilerini vermek istemeyebilir" dedi.

Yalçın, ebeveynlerin çocuk kilidi ve ve ebeveyn kontrolü gibi uygulamalarla çocukları için güvenli bir ortam sağlayabileceğini vurguladı. Yalçın, ekran süresi belirleme, kısıtlı mod koyma ya da doğrudan mesajları kısıtlama gibi güvenlik önlemleri ile bir kontrol mekanizması sağlanabileceğini aktardı. Yalçın şöyle dedi:

"Dijital iletişim araçları tek başına yararlı veya zararlı değil, etkilerine daha farklı açılardan bakmak ve anne babaları çok da endişelendirmemek gerekiyor. Doğru yönlendirmeler yapılırsa dijital teknolojiler, çocukların dijital iletişim becerilerini geliştirmelerine, sosyal çevrelerinin gelişmesine ve yaratıcılıklarının artmasına olanak sağlar.  Aileler baskı yerine yaratıcı uygulamalara yönelmeli. Örneğin, aile bireyleriyle birlikte bir şarkı ya da bir tiyatro oyunu sahnelenebilir. Ekranda açılan bir şarkıyla birlikte spor yapılabilir. Karaoke çok eğlendirir. Şiddet içerikli bir oyun yerine eğitici bir oyun önerilip ailedeki bireylerle birlikte oynanabilir. Çocuklar aileyle birlikte yaptıkları etkinliklerde ne yaptıklarına değil, nasıl yaptıklarına odaklanırlar. Zaman sınırlaması yaparak eğlenceli şekilde bilimsel bilgiler sunan siteleri incelemesi ve eğlenirken öğrenmesi sağlanabilir."

DİJİTAL EBEVEYNLİK

Dijital İletişim Uzmanı Dr. Nabat Garakhanova da ailelerin çocuklarına nasıl kaliteli zaman geçirebileceğini öğretmesi gerektiğini, bunu öğrenen çocukların bir süre sonra her alanda bilinçli davrandığını söyledi.

Garakhanova, internet servis sağlayıcılarının çocuklar için oluşturduğu Google Family ve YouTube Kids gibi paketler ile çocukların zararlı içeriklerden korunabileceğini aktardı.

Garakhanova, "Burada en önemli konum; aile... Ebeveynlerin artık dijital ebeveyn kavramına geçiş yapmış olması gerekiyor. Aksi takdirde çocuklar, tüm bunların da gereksiz olduğunu ve anne babasının onu anlamadığı bir boyuta geliyor" dedi.

Garakhanova, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'nun çocuklar için oluşturduğu internet kullanım kılavuzunun aileler için önemli olduğuna işaret etti. Garakhanova, kılavuza göre 2 ila 10 yaş arası çocukların 1-2 saat ve kontrollü, 10 ila 13 yaş arası çocukların ise 2-3 saat aralığında internet kullanması gerektiğini belirten Garakhanova, 14 ila 16 yaş grubunun çok tehlikeli olduğunu ve bu dönemde iyi-kötü ilişkisinin doğru aşılanması gerektiğini söyledi.

Garakhanova, ebeveynlerin dijital bir ebeveyn olabilmek adına dijital okuryazarlık eğitimi almasına ihtiyaç olduğunu söyledi.

SİBER ZORBALIK

 

Garakhanova, şunları kaydetti:

"Çocukların sosyal medyada çok fazla vakit geçirmesi, kendi yaşlarına uygun olmayan reklamlarla karşılaşması ve en önemlisi yaşadığı siber zorbalıkta kendisini anlamayacağını düşündüğü için ailesi yerine arkadaşlarından yardım istemesi ailelerin bu konuda gerçekten yardıma ihtiyacı olduğunu gösterdi. Kimi aile bu duruma tepki gösterip çocuğunu daha fazla kısıtlarken, kimi aile de çocuklarına nasıl daha iyi yol gösterebileceğini öğrenmek için harekete geçti."

13-09-2020


Etiketler

Paylaşın arkadaşlarınızı da bilgilendirin

Paylaş