EBA için ne dediler?

EBA için ne dediler? İlk ve ortaöğretim kurumlarında, koronavirüs salgını nedeniyle yüz yüze eğitime bir hafta ara verilmişti. Önceki gün Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), Eğitim Bilişim Ağı (EBA) ve TRT-EBA TV üzerinden derslere başladı. İlkokul ve ortaokul için dersler 09.00-13.30 saatlerinde yapılıyor. 13.30-17.30 ile 17.30-21.30 saatleri arasında da tekrarları var. Liselerde ise ders sayısı fazla olduğu için dersler 09.00’da başlıyor, 14.30’da sona eriyor. 15.00-21.00 saatleri arasında da tekrarları veriliyor. Aralarda teneffüsler ve 10’ar dakikalık etkinlik kuşağı var. İlk gün etkinlik kuşağındaki bazı videolar eleştiriler almıştı, dün dersler arasında sadece teneffüs verilmesi dikkat çekti.

MEB, hangi saatte, hangi dersin yapılacağını eba.gov.tr üzerinden yayınlıyor. Öğrenciler televizyondaki dersleri kaçırsalar bile eba.gov.tr’den dersleri izleyebiliyorlar. Ancak uzmanlar, öğrencilerin eğitimi ciddiye almaları için normal okula gidiyor gibi kahvaltılarını yapıp dersler başladığı zaman, ekranın karşısına geçmelerini öneriyorlar.

‘DEĞERLENDİRME EKSİK’

İlk iki gün, hem öğrenciler hem de veliler için alıştırma niteliğindeydi. Milliyet'ten Aysel Bozan Yılmaz'ın haberine göre, kimi öğrenci televizyondan da olsa derslere başlamaktan mutluydu kimi de öğretmenlerin çok hızlı anlatmasından şikâyetçiydi. Uzmanlar ise eksikleri de olsa EBA TV üzerinden verilen uzaktan eğitimi genel olarak olumlu buluyorlar. Konuyla ilgili görüş aldığımız İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Hasan Ali Yücel Eğitim Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Gülşah Batdal Karaduman, “Bu süreçte Milli Eğitim Bakanımız Prof. Dr. Ziya Selçuk’un da belirttiği gibi amaç çocukların okul kültüründen ve dersten soğumamasıdır” diyor.

Bunun öğretmenle yapılan derslere eş değer olmayacağına dikkat çeken Karaduman, çok kısa bir sürede düşünülmüş, hazırlanmış ve faaliyete geçmiş olmasının, programı değerli kıldığını söylüyor. EBA TV üzerinden verilen eğitimleri Milliyet okurları için izleyen Karaduman, şu saptamalarda bulunuyor:

İlkokul öğrencileri için videoların sürelerinin kısa tutulması iyi olmuş çünkü görsel ve interaktif olmayan bir uyarıcı karşında, ilkokul öğrencilerinin dikkat süreleri çok uzun olmayacaktır.

İçerik olarak kazanımlarla birebir uygun ve sarmal öğretim programına uygun tasarlanmış. Ancak eğitim sürecinin en önemli parçası olan değerlendirme kısmı yetersiz, o yüzden öğrenciler günün konusuyla ilgili alıştırmalar yapmalı ve öğretmenler öğrencilerini ödevlendirmelidir.

‘ZAMAN TANINMALI’

Öğretmenlerin akıllı tahtayı kullanma süreçlerinde ekran tamamen kapanmakta, öğrencinin takip ve not alma gayretlerini olumsuz etkilemekte. Daha geniş açıyla çekim yapmaları daha olumlu sonuç verebilir.

Derslerde kullanılan akılı tahtadaki yazıların puntoları daha fazla büyütülse iyi olabilir.

İlkokul derslerinde öğretmenin konuları biraz daha yavaş anlatması konunun daha rahat anlaşılmasını sağlayabilir.

Ders sunumlarında görüntü - ses senkronizasyonunda sorun vardı. Sunumu yapan öğretmenler sunum esnasında bir soru yönlendirdiklerinde, sorunun hemen bitiminde cevap verme eğiliminde olmamalılar. Bu durum öğrencileri olumsuz etkilemekte.

Derslerde çözülen sorularda öğrencinin düşünmesi için biraz daha süre tanınmalı. Çünkü pasif olduğu bu platformda öğrencinin daha da yalnızlaştırılmaması gerekir.

Bu süreci iyileştirmek adına başka platformlardan destek alınmalı. Ders anlatımları daha fazla görsellerle desteklenmeli.

Öğrenciler internet sıkıntısı nedeniyle derslerini çoğunlukla televizyondan takip ettiler. Bu nedenle öğrenciler ve öğretmenler EBA’nın içeriğinde olan, takip edip tekrar etme, soru çözme, ödev yapma gibi durumlardan faydalanamadılar. Televizyondaki derslerin tekrar izlenebilir olması kolaylık sağlıyor. 

‘VELİLER TAKİP ETMELİ’

Gülşah Karaduman, öğrencilerin derslerden verim alabilmeleri için velilerin çocuklarına destek olmaları gerektiğini kaydetti ve şu önerilerde bulundu:

Dersleri daha verimli hale getirmek için öğretmenin sistemli ve planlı çalışması şart. İşlenilen konuyla ilgili bazı uygulamalardan öğrenciler için ek çalışma aktiviteleri yapılabilir.

Öğrenciler öğretmenlerinin yönlendirmelerini bire bir uygulamalı, verilen ödevleri zamanında yapmaları sağlanmalı.

Velinin görevi öğrenciyi ders dinleme ve ödev aşamasında evde kontrol ederek, onlara en uygun ders alanını oluşturmaktır.

Süreçle ilgili öğretmenle iletişim de olmalı. Gerekli konularda öğretmenden destek istenmeli.

Videolu derslerin yanı sıra online dersler de öğrenmeyi olumlu yönde etkileyecektir.

VELİLERDEN ELEŞTİRİLER VAR

Dersleri, çocuklarıyla birlikte ekrandan izleyen veliler, sosyal medya üzerinden şikâyetlerini dile getirdiler:

• Maalesef ilk dersle sınıfta kaldılar. Ortaokul ve lisede akıllı tahtaya yansıtılan yazılar dışında bir ekleme yok. Robot gibi. Hiç sıcak değil anlatımlar. Canlılık yok. Doğallık yok. Neden kendilerini bu kadar sıkmışlar?
• Sınıf öğrencilerinin bu hızda takip etmesi ve soru çözebilmesi imkânsız. Bir de bu ne resmiyet, bu ne ciddiyet?
• 2. sınıf öğretmeni canlı, enerjik, vurgu ve tonlamaya dikkat eden, tane tane okuyan bir öğretmen. Kızım eşlik etti, cevap verdi.
• İlkokul 1. sınıf öğretmeni çok hızlı anlatıyor öğrenciler takip ederken zorlanacaktır.
• Çocukların anlaması mümkün mü bu ne hızlı bir anlatım şekli, çocuklar dinleyecek mi, not mu alacak?
• Ara nağme olarak EBA TV lise kanalında Sordum Sarı Çiçeğe çalıyor. Onun dışında edebiyat ve matematik ders anlatımları başarılıydı.
• Çok hızlı bir eğitim vardı. Açıkçası yetişemedik.
• Kardeşler düşünülmemiş. Biri dördüncü sınıfta, biri de 8. sınıfta okuyan çocuklarımın dersleri aynı saatte.

ARKADAŞLARINI ÖZLEDİLER

Büyük bir heyecanla derslerin başlamasını bekleyen öğrenciler, uzaktan da olsa eğitim almaktan memnunlar. Kimi sabah erkenden kalkıp kahvaltısını yaptı ve tam saatinde ekranın karşısına geçti. İçlerinde formalarını giyip dersini dinleyen de vardı, teneffüs aralarında kantine gider gibi mutfağa gidip tostunu alan da. Tüm bu anlar, sosyal medya üzerinden de paylaşıldı. Biz de öğrencilere EBA TV’yi nasıl buldunuz diye sorduk. İşte görüşler:

Selim Özdemir (İlkokul): Bugün EBA TV’den ilk dersimi aldım. Babam bilgisayarda uygulamayı açtı ben de ekran başına geçtim. Türkçe ve matematik derslerimi buradan izledim. Anlamadığım yerleri babam anlattı. Koronavirüs nedeniyle evimizden çıkmıyoruz. Babamla satranç oynuyorum; annemin aldığı kitapları okuyorum.

Numan İnar (İlkokul): Annem ve babam televizyondan açtı, EBA TV’de 3. sınıflar için hazırlanan Türkçe ve Matematik derslerini izledim. Ders dışında legolarımla oynuyorum, kitap okuyorum.

Melisa Kalaylı (Ortaokul): EBA, üzerinden dersleri takip ediyorum. Ayrıca kendi okulumuzun yayınlarını da aksatmadan izliyorum. Dersler çok net ve anlaşılır. Şu an değişik ve eğlenceli geliyor ama arkadaşlarımı ve öğretmenlerimi özlüyorum, canlı yayınlarla da buluşuyoruz.

Matias Kaan Kumbaracıbaşı (Ortaokul): Evden dışarı çıkmıyorum. Arkadaşlarımı özlediğim için onlarla görüntülü konuşuyorum. Okuduğum Tink Koleji’nde eğitimler başlamıştı. O yüzden geçen haftadan itibaren sabahları derslere giriyorum. Sonra oyun oynuyorum. Kitap okuyorum. Ders tekrarı yapıyorum veya okulumun gönderdiği eğitim videolarını seyrediyorum.

Elif Özge Göncü (Lise): Sabahları online derslere katılıyorum. Geri kalmamak için yapılan eğitimlerden sonra ders çalışıyorum, ödevlerimi yapıyorum. Bu sürede ailece kitap okuma ve TV izleme zamanı buluyorum.