Arama sonuçları

Eğitim Sen İstanbul Şubeleri'nden eğitimciler aşılanmadan futbolcuların aşıda öncelikli olmasına tepki

Eğitim Sen İstanbul Şubeleri'nden eğitimciler aşılanmadan futbolcuların aşıda öncelikli olmasına tepki

Eğitim Sen İstanbul Şubeleri, yüz yüze eğitim için eğitim emekçilerinin hızlıca iki doz aşılanmalarını talep etti. Açıklamada, "Pandeminin bu noktaya gelmesinde payı olan herkes bulunduğu koltuktan istifa etmeli" denildi.

BirGün'de yer alan habere göre, Eğitim Sen İstanbul Şubeleri, "Her şey yolundaymış gibi hareket eden MEB’in yüz yüze eğitimin sağlıklı ve güvenli şekilde devamını sağlayacak iradesinin olmadığı açıkça ortaya çıkmıştır" dedi. Açıklamada, yüz yüze eğitim için eğitim emekçilerinin hızlıca iki doz aşılanmaları talep edildi.

Eğitim Sen İstanbul Şubeleri, Milli Eğitim Bakanlığı İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nde basın açıklaması gerçekleştirdi.

Açıklamayı KESK İstanbul Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü, Eğitim Sen İstanbul 2 No'lu Şube Başkanı Çayan Çalık okudu.

Çalık açıklamasında, "Pandeminin ülkemizde görülmesinin üzerinden geçen bir yılı aşkın süreye rağmen siyasal iktidar alınması gereken önlemleri almamış, geniş emekçi kesimleri salgının pençesinde yaşamaya mecbur bırakmıştır. Eğitimde ise alınmayan önlemler nedeniyle var olan eşitsizlikler artmış, sendikamız yüz yüze eğitim için alınması gerekli tedbirleri ısrarla belirtmesine rağmen, siyasal iktidar ve bakanlık tarafından dikkate alınmamıştır. Alınmayan önlemlere rağmen, ilk olarak 15 Şubat’ta köy okullarında, daha sonra 2 Mart’ta diğer bütün bölgelerde başlayan yüz yüze eğitimin çok riskli bir sürece dönüşmesine yol açmıştır. Bu süre zarfında 17 eğitim emekçisi arkadaşımız hayatını kaybetmiştir" ifadelerini kullandı.

"ARTIK YETER"

"Artan vaka sayılarına, yaşanan ölümlere rağmen alınmayan önlemlere artık yeter, diyoruz" diyen Çalık, şöyle devam etti:

"İktidar, salgın yönetiminde geniş emekçi kesimleri ölüme terk etmek dışında bir seçenek sunmamıştır. Pandeminin yönetilmesi sürecinde bütün toplum kesimleri mağdur edilmiş, eğitim sürecinden yararlanmak isteyenler, hizmet üreten, biz eğitim emekçileri, yok sayılmıştır. Uzaktan ve yüz yüze eğitim süreçleri tam bir kaosa dönüşmüştür.

Uzaktan eğitimin yüz yüze eğitimin yerini tutmayacağı tarafımızca çokça belirtilmiş olmasına rağmen, bakanlık uzaktan eğitimin salgın sonrası devam edecek bir uygulama olacağını şimdiden dillendirmektedir. Oysa uzaktan eğitimin yaşanan eşitsizlikleri derinleştirdiği ve okulların kapalı kalma süresinin uzamasının okul terki başta olmak üzere çeşitli sorunlara neden olduğunu uzunca bir süredir ifade etmekteyiz. Eğitim Sen şubeleri olarak yüz yüze eğitimin yaşamsal olduğunu ifade etmeye, gerek şartların oluşturulması için mücadelemize devam edeceğiz."

"TESLİM OLMAYACAĞIZ"

"Pandemi sürecinde eğitim politikalarını doğru yürütebilmek için demokratik mekanizmalar oluşturmak yerine, otoriter ve anti-demokratik bir süreç işletilerek, sürekli kararlar değiştirilerek, eğitim süreci içinden çıkılmaz bir hale sürüklenmiştir" diyen Çalık, "Aşı ve diğer tüm tedbirler alınarak yüz yüze eğitime başlanmasına, tedbirler alındıkça hangi kademeler de başlanması gerektiğine, sınavların iptaline, sağlıklı ulaşımın sağlanmasına dair yapılan önerilerin hiçbiri, iktidarın ve bakanlığın gündemine girmemiştir" ifadelerini kullandı.

Çalık, açıklamasında şunları kaydetti:

"Bu dönemde ülkede en küçük demokratik hak arama ve basın açıklaması yapmanın önüne sürekli engel çıkaran siyasal iktidar, pandemiyi kendileri için ayrıcalıklı hale getirirken, önlemler hiçe sayılmış, kendileri dışındaki tüm kesimlere baskı aracı olarak kullanmayı adeta görev saymıştır. Pandeminin geniş toplum kesimlerinin hak arama mücadelesine engel oluşturma çabalarına teslim olmayacağımızı bir kez daha hatırlatmak isteriz.

Yüz yüze eğitimin nitelikli bir şekilde yürütülebilmesi için eğitim emekçileri, öğrenciler ve veliler açısından eğitim-öğretim ortamlarının sağlıklı ve güvenli olması gerekmektedir. Bu güven duygusu onların eğitim ortamlarındaki psikolojik ve duygusal yeterlilikleri için önemlidir."

"PANDEMİNİN BU NOKTAYA GELMESİNDE PAYI OLAN HERKES İSTİFA ETMELİ"

"Tüm toplumumuzun sağlığı tehdit altındayken, sağlık örgütleri ve bilim insanları, sağlık hizmetleri, belediye temizlik hizmetleri ve gıda satışı dışında, gelir güvenceli 28 günlük kapanmayı önermektedir" diyen Çalık, "Her şey yolundaymış gibi hareket eden MEB’in yüz yüze eğitimin sağlıklı ve güvenli şekilde devamını sağlayacak iradesinin olmadığı açıkça ortaya çıkmıştır. Eğitim emekçilerinin aşıları yapılmadan futbolcuların aşıda öncelikli olması meseleye yaklaşımın özetidir. Bugün pandeminin bu noktaya gelmesinde payı olan herkes bulunduğu koltuktan istifa etmeli, topluma karşı işlenen suçtan yargılanmalıdır" ifadelerini kullandı.

Çalık, şunları belirtti: "Yüz yüze eğitimin bakanlığın belirttiği %80 katılımla devam etmediği tarafımızca bilinmektedir. Siyasal iktidar ve bakanlık, sıralayacağımız tedbirler hayata geçirmedikçe çocuklarımızın eğitim hakkını gasp etmeye, toplum sağlığında telafisi olmayan yanlış sağlık politikasında ısrar, tarafımızca sosyal cinayet olarak değerlendirilecektir."

Çalık, açıklamasında şu taleplerde bulundu:

>> Salgının geldiği boyut yönetilemez haldedir. Salgının kontrol altına almak için sosyal destekli kapanma, kademeli açılma ve tam bir izolasyon hayata geçirilmelidir.

>> Salgın kontrol altına alındıktan sonra okulların yüz yüze eğitime hazır hale getirilmesi için derslik sayısı arttırılmalı ve eğitime ulaşım imkanları sunulmalıdır.

>> Eğitime ek bütçe oluşturulmalı, sağlıklı ve güvenli bir eğitim için ihtiyaç duyulan öğretmen, temizlik ve sağlık personelleri kadrolu olarak atamaları yapılmalıdır.

>> Kalabalık okullarda, öğretmenler odası sayısının artırılması, öğrenci ve öğretmen tuvalet sayılarının artırılması için çalışma yapılmalıdır.

>> Sağlıklı bir eğitim süreci için pandeminin seyrine göre okullar ilk açılan yerler olmalı en son kapatılması gereken yerler olarak planlanmalıdır.

>> Yüz yüze eğitim için eğitim emekçileri hızlıca iki doz aşılanmalı, düzenli aralıklarla test yapılmalıdır.

>> Eğitim hizmetlerinin tam olarak sürdürülebilir olması için, bileşenler karar süreçlerine dahil edilmeli, sendika ve meslek odaları temsilcilerin olması sağlanmalıdır. Şeffaf bir süreç işletilmelidir.

Çalık, açıklamasını şöyle sonlandırdı:

"Eğitim Sen olarak eğitim sürecinde eğitim emekçilerinin, öğrencilerimizin ve velilerimizin güven duygusu içinde yaşamını sürdürmeleri, yüz yüze eğitime devam edebilmeleri, aşı ve diğer tüm tedbirlerin bir an önce hayata geçirilmesi için sağlıklı ve güvenli bir eğitim ortamı için mücadele etmeye devam edeceğiz."

09-04-2021


Etiketler

Paylaşın arkadaşlarınızı da bilgilendirin

Paylaş