Eşitsizliğin telafisi MEB’de yok

Eşitsizlikleri çözemediği için eleştirilen MEB’in telafi eğitimi açıklamasında, mevsimlik işçi çocuklara ve eğitime erişemeyen öğrencilere değinilmedi.

BirGün'den Mustafa Bildircin'in haberine göre, Covid-19 sürecinde eğitimde giderek derinleşen eşitsizliği yok saydığı gerekçesiyle eleştirilen Milli Eğitim Bakanlığı, yüz yüze eğitim ve telafi eğitimi programının detaylarını açıkladı.

Detayları, “Telafide Ben de Varım” isimli programın tanıtımında açıklayan Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, dün itibarıyla tüm ilkokul ve bünyelerindeki ana sınıflarda, 7 Haziran Pazartesi günü ise tüm ortaokul ve liselerde haftada iki gün yüz yüze eğitime geçildiğini anımsattı.

Karnelerin 18 Haziran’da dijital ortamda öğrencilerin erişimine açılacağı bildirilen açıklamaya göre, yüz yüze eğitim ile telafi eğitimi programının detayları şöyle:

• Birinci sınıftan ikinci sınıfa geçen öğrenciler için okuma yazma taraması başlatılacak. Tarama sonucuna göre, ihtiyacı olduğu düşünülen öğrenciler için ek ders ve ek materyal desteği sağlanacak.

• Liseler için kritik kazanımlar taraması uygulanacak. Taramanın ardından öğrencilere yönelik özel programlar uygulanacak. Programlar, her okulun ihtiyacına göre farklılık gösterebilecek.

• 2020-2021 eğitim öğretim yılı 2 Temmuz’da sonlandırılacak.

TELAFİ EŞİTSİZLİKLERİ KAPATMAZ

CHP Eğitim Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık, Türkiye’de uzun süredir var olan eğitimde eşitsizliğin pandemi sürecinde daha da vahim boyutlarda açıldığına dikkat çekti. Telafi eğitiminin eşitsizliğin kapatılmasının bir aracı olduğunu ancak tek başına yeterli olmayacağını ifade eden Karabıyık, şunları kaydetti:

“Birçok ülkenin pandemi sürecinde eğitime erişimdeki sorunların çözülmesi konusunda büyük kaynaklar ayırdığını görüyoruz. Bizde zaten kaynak yetersizliği bulunan MEB, tasarrufa yönlendirildi. İktidarın duyarsız kalması, eğitimden tasarruf ederek hareket etmesi inanılır gibi değil. Bir MEB var bir de Saray’a bağlı Eğitim ve Öğretim Politikaları Kurulu var. Kendi aralarında tartışma içerisindeler. Biri diğerine veryansın ediyor, eleştiriyor. Bakanı atayan da kurul üyelerini atayan da Cumhurbaşkanı. Bu durumda sorunlar nasıl çözülecek?”