Arama sonuçları

Görevden almalar haksız ve hukuksuz

Görevden almalar haksız ve hukuksuz

Görevden almaların haksız ve hukuksuz olduğunu söyleyen Eğitim Sen, bu uygulamalara karşı dayanışma, direniş ve diplomasi ile mücadele edeceklerini söyledi. 2016-2017 öğretim yılı açılışı nedeniyle Eğitim Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca ile sendika yöneticileri basın toplantısı düzenledi. Karaca öğretmenlerin atılmalarına ve açığa alınmalarının haksız ve hukuksuz olduğunu söyleyerek, yeni öğretim yılının bu ihraç ve açığa alınmalar yüzünden belirsizlik ve kaos ortamında başladığını savundu.      

28 bin öğretmene savunma hakkı bile verilmeden ihraç edildiğini söyleyen Karaca, ardından da sadece sendikal eylemlere katıldıkları için 11 bin 301 öğretmenin hukuksuz bir şekilde açığa alındığını belirtti. Karaca, "Bunlar 1 milyonu aşkın öğrencinin yeni eğitim öğretim yılına öğretmensiz başlaması anlamına gelmektedir. Bazı il ve ilçelerde bulunan okullardaki öğretmenlerin büyük bölümünün tamamen keyfi kararlarla açığa alınması, öğrencilerin eğitim hakkının engellenmesi, öğrencilerin öğretmensiz, öğretmenlerin öğrencisiz bırakılması anlamına gelmektedir" dedi.  

Bir cadı avı başlatıldığını ifade eden Karaca şöyle konuştu: 

"Söz konusu cadı avının yönü darbe girişimi ile uzaktan yakından ilgisi olmayan muhalif kesimlere, toplumun örgütlü kesimlerine yönelmeye başlamasıyla birlikte, darbenin başarılı olması halinde ne yaşanacak olanların çoğu, bizzat hükümet eliyle hayata geçirilmeye başlanmıştır. 15 Temmuz Darbe Girişimi’nden sonra “darbecilerle hesaplaşma” adına başlatılan ihraçlar ve açığa almalar, 8 Eylül tarihinden sonra çoğu Eğitim Sen üyesi olan 11 bin 301 eğitim emekçisinin açığa alınması ile farklı bir boyuta taşınmıştır. İllerde mülki amirler, yandaş okul müdürleri ve yandaş sendika yöneticilerinin işbirliği ile hazırlanan ve eğitim emekçilerinin örgütlü mücadelesini dağıtmayı hedefleyen açığa alma listeleri ilan edildi. Sendikal eylemler gerekçe gösterilerek yapılan açığa almalar tamamen yasa dışıdır ve bu süreçte sorumluluğu bulunan herkes, okul müdürlerinden başlayarak cezai olarak işledikleri suçun bedelini hukuk karşısında ödeyeceklerdir. Hukuksuz bir şekilde açığa alınan tüm eğitim emekçilerinin yanında olduğumuz bilinmelidir." 

Karaca Eğitim Sen olarak taleplerini ise şöyle sıraladı: 

 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında kamuda başlatılan hukuksuz ihraçlara, açığa almalara derhal son verilmeli, darbe girişimi ile somut bağlantısı olmayan kamu personeli en kısa sürede görevine başlatılmalıdır. 
❖  Hükümet sendikal eylemleri zorlama yorumlarla suç kapsamına almaktan vazgeçmeli, yasa dışı her türlü girişimden uzak durmalı, sendikal eylemleri nedeniyle açığa alınan tüm eğitim emekçileri, ayrım yapmaksızın en kısa sürede görevlerine iade edilmelidir. 
❖.    Hükümet eğitim sistemini uçuruma doğru sürükleyen eğitimi dinselleştirme ve ticarileştirme uygulamalarına derhal son vermelidir. Eğitim sistemini içinden çıkılmaz hale getiren MEB’in başta Diyanet İşleri Başkanlığı olmak üzere, bugüne kadar dini vakıf ve cemaatlerle yaptığı tüm ortaklıklar ve imzalanan protokoller iptal edilmeli, laik-bilimsel eğitim karşıtı uygulamalara derhal son verilmelidir. 
❖      Eğitim müfredatında yer alacak bilgi ve değerler, demokrasi karşıtı (dini istismara dayanan, ırkçı, etnik ayrımcı, bölgeci, cins ayrımcı, farklı renk ve kültürleri aşağılayıcı, savaş yanlısı, çevre düşmanı, piyasacı vb) olmamalı, var olanlar çıkarılmalı, müfredat oluşturulurken tek referans bilim olmalıdır. Müfredatta yer alan konu amaç, hedef, öğretim ilke ve yöntemlerinin, kavramların çocukların sosyal ve kültürel gelişim düzeylerine uygun olmalıdır. 
 MEB, eğitimde esnek, güvencesiz ve performansa dayalı çalışma uygulamalarının yaygınlaşmasına neden olacak olan sözleşmeli öğretmenlik uygulamasından derhal vazgeçmeli, herkese kadrolu ve güvenceli istihdam sağlanmalıdır. 
       Kamuda siyasi kadrolaşma uygulamalarına son verilmeli, kamu istihdamında torpil ile eş anlamlı hale gelen mülakat yerine, liyakat ilkesi benimsenmelidir. Kamu istihdamında hiç kimse siyasi düşünce, inanç ve etnik kimliği nedeniyle ayrımcı uygulamaya tabi tutulmamalıdır. 
❖ Eğitim politikalarının belirlenmesi ve uygulanması sürecinde bugüne kadar benimsenen tekçi, dayatmacı ve dışlayıcı anlayıştan vazgeçilmeli, eğitim sistemi kamusal, bilimsel, demokratik, laik ve anadilinde eğitim hakkını gözeten bir anlayışla yeniden düzenlenmelidir.  

19-09-2016


Etiketler

Paylaşın arkadaşlarınızı da bilgilendirin

Paylaş