Arama sonuçları

Heyecanlı gençlerle çalışmak istiyoruz

Heyecanlı gençlerle çalışmak istiyoruz

Haftalık Ekonomist dergisinin düzenlediği yarışmada Coca Cola International CEO’su Muhtar Kent ile birlikte birincilik kürsüsüne çıkan CarrefourSA eski genel müdürü, Pegasus Hava Yolları’nın yeni genel müdürü Mehmet Nane ikinci kez “Yılın Profesyoneli” seçildi.  

Kent gibi Tarsus Amerikan Koleji (TAC) mezunu olan Nane’nin son 19 yılı Sabancı Holding’de geçti. En son Sabancı Holding’in en önemli şirketlerinden biri konumuna gelen CarrefourSA’nın 2.5 yılı aşkın süre genel müdürlüğünü yürüttü.  

2015 yılı içinde 900 milyon TL’lik yatırıma imza atan CarrefourSA’dan sürpriz şekilde ayrılan Nane’nin yeni iş durağı yine bir Sabancı Ailesi kuruluşu Esas Holding oldu. Pegasus Hava Yolları’nın yeni genel müdürü olan Nane, Tarsus Amerikan Koleji (TAC) ile birlikteyedi eğitim kurumunun, bir hastanenin ve bir de yayınevinin sahibi Sağlık ve Eğitim Vakfı’nın (SEV) başkanlığını da yürütüyor.  

Nane’nin kariyer yolculuklarının henüz başında olan gençlere ve girişimcilere önerileri şöyle:    

ÜNİVERSİTE DİPLOMASI YETMEZ

Üniversite, kişiye adım atacağı branşı konusunda temel eğitim veren ve o işe dair konularla tanışacağı ilk yer diyebiliriz. 15–20 sene önce ülkemizde belli başlı üniversiteler mevcuttu ancak bugün onlarca üniversiteden öğrenci, her sene iş dünyasına adım atmak üzere mezun oluyor. Burada, mezun olduğu üniversite, o üniversitenin mevcut eğitim – öğretim kapasitesi adına önem taşıyor. Ancak işe alımda sadece üniversite diplomasına güvenmemek gerekiyor. Üniversite eğitiminin dışında fark yaratmak için hayatın farklı alanlarında yer almış, ufku geniş, kendisinin farkında ve yaratıcı olması gerekiyor.

İKİ DİL ÖĞRENİLMELİ

Yabancı dil, bugün için neredeyse bir vazgeçilmez. Günümüzün ortak dili olan İngilizce’ye ek olarak başka bir yabancı dil daha bilmek, bugün büyük bir artı. 

SOSYAL SORUMLULUK DUYGUSAL ZEKAYI GELİŞTİRİYOR

İşe alımlarda, adayların gönüllü olarak sosyal sorumluluk çalışmalarında edindikleri tecrübeleri bizim için önemli. Sosyal sorumluluk projeleri, bireylerin daha duygusal bir zekaya sahip olduğunu gösterir. Mevcut iş akışına ek olarak sosyal sorumluluk alanında da projeler gerçekleştirmek, bir işi daha etraflıca düşünmek anlamına gelebilir. Sosyal sorumluluk alanında yapılan çalışmalar; proje geliştirme, yürütme ve kaynak yaratma gibi noktalarda gençlere tecrübe sağlıyor. Ayrıca takım çalışması, analiz ve iletişim konularında kendilerini geliştirme imkanı veriyor. 

ÜNİVERSİTE KULÜPLERİ SOSYALLEŞTİRİYOR

Üniversite kulüplerinde aktif rol almanın, gençlerin kazandığı yetkinliklerin göstergelerinden biri olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle sosyalleşmenin ilk adımları olan üniversite kulüplerinde aktif olarak görev almanın, mezuniyetten sonra adım atılan iş dünyasında birey için “ben de varım” diyebilmesi için büyük kolaylık sağladığı görüşündeyim.

İŞ DÜNYASINDA SPOR YAPARAK DİNLENİN

Sporun yaşam kalitesi üzerindeki pozitif etkisini tartışamayız. Hem takım hem de bireysel sporlar iç disiplin sağlar. İş dünyasındaki etkisine baktığımızda ise; günümüzün iş dünyasında stres yönetiminin ve kendine zaman ayırmanın bir parçası da spor yapmak diyebiliriz. Dolayısıyla günümüzdeki gibi bir iş dünyasında spor yaparak dinlenmek de mümkün. 

YABANCI ÜLKEDE KALANLARIN STRES YÖNETİMİ DAHA İYİ

Yabancı ülkeler görmek, her zaman için bireylerin vizyonuna büyük katkı sağlar. Yabancı bir ülkede birey olarak belli bir dönem yaşayan ve başarıyla ülkemize dönenler, stres yönetiminde daha dik bir şekilde ayakta kalabiliyorlar. Ayrıca Erasmus gibi programlar; gençlere farklı kültürleri tanıma, değişime uyum sağlama, esneklik, farklılıkları kabul etme ve saygı duyma gibi birçok alanda gelişim olanağı sağlıyor.

DENEYİM EKSİKLİĞİNİ STAJLA AŞABİLİRSİNİZ

Yeni mezunların karşılarına çıkan engellerin başında deneyim konusu geliyor. Staj da bu engeli ortadan kaldırmak için bir avantaj. Elbette stajı nasıl değerlendirdiğiniz de çok önemli. Bir disiplin çerçevesinde stajınızı tamamlıyorsanız, bu süreç sizin için gelecekte büyük bir avantaj anlamına geliyor. 

SORUMLULUĞUNU BİLEN, HEYECANLI GENÇLER İSTİYORUZ

Günümüzde gençler, ne istediğini ve ne yapmak istediğini iyi biliyor. Üniversite sonrası mevcut heyecanı iyi bir şekilde yaşıyor ve bunu adım attık yerlerde de hissettiriyorlar. Sorumluluğunu bilen, sistematik ve heyecanlı bir genç ile çalışmak büyük mutluluk veriyor.

CV’NİZE ÜYE OLDUĞUNUZ DERNEĞİ DE YAZIN HOBİNİZİ DE

CV, yalnızca eğitim ve iş bilgilerini değil, bu süreçlerde neler yapıldığını da anlaşılır bir dille aktarmalı. CV’de eksik ya da yanıltıcı bilgi olmaması gerekiyor. Gençlerin, CV’lerinde, kendileri için ayırt edici ve dikkat çekici özelliklerine de yer vermeleri, aktif üyesi oldukları kulüp, dernek bilgileri veya ilgi alanlarına göre yaptıkları çalışmaların da yer alması gerekiyor.  Ayrıca finansal beklentinin yer alması, hata olarak görülebilir. Bu konuya da dikkat etmek gerekli.

ÖĞRENCİLİK YILLARINDA SOSYAL YÖNÜNÜZÜ DE GELİŞTİRİN

Hem lise yılları hem de üniversite yılları, bireylerin hem sosyal hem de akademik olarak gelişmesinde büyük bir yol oluyor. Öğrenciler, derslerine önem verirken aynı zamanda kendilerini sosyal alanlarda da geliştirmeli. Bu döngüye stajı da ekleyip iş disiplini kazanmalılar. Verimli bir lise – üniversite dönemini kendini geliştirerek yaşayan gençler, daha başarılı olabiliyorlar. 

MEZUN OLDUĞUM LİSEM HAYATIMIN KÖŞE TAŞIDIR

Bazen bir okul, bir çocuğun hayatında bir dönüm noktası olabilir, ona bambaşka kapılar açabilir. Benim için mezun olduğum TAC böylesine büyük anlamlar taşır. İş yaşamım boyunca, 25 yıllık bu süreçte özellikle son 10 yıla baktığımda hep karar verici pozisyondaydım. Bu nedenle değişik noktalarda karar vermem gerekiyor. Karar dediğiniz vakit bir tercih kullanıyorsunuz esasında. Tercihlerinizi kullanırken de değişik faktörler etkili oluyor. Bunlar geçmiş deneyimleriniz, bilgi birikiminiz ve geldiğiniz ortam olabiliyor; mezun olduğunuz lise, deneyimlerinizin olduğu işyerleri ve üniversite.

Benim kişiliğimi şekillendiren 1984 yılında mezun olduğum Tarsus Amerikan Koleji’dir diyebilirim. Çünkü TAC, beni 10 yaşında aldı ve 18 yaşında bir delikanlı olarak üniversite hayatına hazırladı. Bu süreçte öğrendiklerimi bugünkü hayata uyguladım. TAC’nin benim hayatımdaki önemi, kişiliğimi oluşturan ana köşe taşlarından biri olarak her zaman ilk sırada yerini koruyor.

BAŞARININ SIRRI NEDİR? 

Başarının sırrı çok basit. Birincisi çalışmak. Sonuç odaklı ve üretime yönelik olmalı yaptığınız iş. Yani boşa kürek çekmemelisiniz. İkinci önemli konu ise kendinizi geliştirebilmek. Çünkü kendini geliştiremezsen çok dar bir çerçevede kalıyorsun. Üçüncüsü ekibe inanmak, güvenmek ve ekibi motive etmek. Motive ettiğiniz vakit işi onlar yapıyor. Artık insanla yapılan iş kollarında insan değer yaratıyor. İnsanda farklılığı ve insan farkı yaratan başarılı olur. Dördüncü olarak hata yapmaktan imtina etmemek gerekiyor. Ama önemli olan yapılan hatadan ders almak. İş yapmayan insan hata yapmaz. Ama iş yapıyorsanız mutlaka hata yaparsınız. Önemli olan o hatanın tekrar etmemesi için gerekli tedbirleri alıp ona göre hareket etmek. 

BAŞARI ARAYANLARA NE ÖNERİRSİNİZ?

Her zaman farklı sektörlerde fırsatlar var. Önemli olan bu fırsatların sizin aradığınız fırsat olup olmadığını ölçümlemektir. Ölçülebilir risk burada çok önem kazanıyor. İster simit sat, ister holding yönet. İşle ilgili verileri doğru kaynaktan alıp objektif olarak analiz etmek gerekiyor. En birinci sıkıntı bu, benim gördüğüm. Bir de fırsatı değerlendirme iştahı ve kaynağının olup olmaması önemli. 

Bu röportaj Zeynep Razaki tarafından pervinkaplan.com için yapılmıştır.

info@pervinkaplan.com

02-06-2016


Etiketler

Paylaşın arkadaşlarınızı da bilgilendirin

Paylaş