Arama sonuçları

İşte Bakan Selçuk’un başucu raporu: Tüm değişiklikler bu rapordan çıkıyor

İşte Bakan Selçuk’un başucu raporu: Tüm değişiklikler bu rapordan çıkıyor

İşte Bakan Selçuk’un başucu raporu: Tüm değişiklikler bu rapordan çıkıyor. Yeni lise modelinin açıklanmasıyla birlikte eğitimde yine tartışmalar başladı. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un açıkladığı azaltılmış ders saatleri, seçmeli-zorunlu dersler ve bu lise modeline göre yapılacak üniversite sınavı son bir haftadır kamuoyunun gündeminde.

Yeni lise modeliyle ilgili soru işaretlerinin yanı sıra yapılan eleştiriler arasında da “kimsenin görüşü alınmadı” söylemi de yer alıyor.

İŞTE BAKAN SELÇUK'UN BAŞUCU RAPORU: TÜM DEĞİŞİKLİKLER BU RAPORDAN ÇIKIYOR

Oysa geçtiğimiz temmuz ayında Milli Eğitim Bakanı olan Prof. Dr. Ziya Selçuk’un elinde çok kapsamlı bir rapor var. 2023 Eğitim Vizyonu ile yeni lise modeli ve üniversite sınavı başta olmak üzere Selçuk’un gündeme getirdiği tüm gelişmelerin kaynağı da işte bu rapor.

Peki nedir bu rapor derseniz;

ULUSAL EĞİTİM PROGRAMI UEP NEDİR?

Bu rapor Selçuk’un da kurucuları arasında yer aldığı hem de direktörlüğünü yaptığı Türk Eğitim Derneği’nin (TED) düşünce kuruluşu TEDMEM’in hazırladığı Ulusal Eğitim Programı (UEP) adını taşıyor. Bu rapor 2015 Nisan ayında benim de aralarında yer aldığım eğitim yazarlarının olduğu bir toplantıda açıklandı. Açıklamayı yapanlardan biri de o dönem TEDMEM Direktörü olan Ziya Selçuk’tu. Raporun sunuş yazısı da Selçuk’un imzasını taşıyor.

Selçuk’un başında olduğu kurumun hazırladığı bu rapor iki yıllık çalışmanın sonucunda çıktı.

HAZIRLANMASI 2 YIL SÜRDÜ, UZMANLARDAN GÖRÜŞ ALINDI

Selçuk da sunuş yazısında şöyle diyor:

“Yaklaşık iki yıldır üzerinde çalıştığımız bu programın hazırlanmasında onlarca akademisyen, uzman, kuruluş ve gönüllünün çok büyük katkısı olmuştur. Bu çerçevede, kademeler arası geçiş, mesleki eğitim, sınav sistemleri,  okullaşma oranı, eğitim finansmanı ve öğretim programları gibi çok farklı konularda raporlar, görüş yazıları, araştırma ve medya etkinlikleri gerçekleştirmiştir”

İşte bu rapor Selçuk’un bakan olmasının ardından “Milli Eğitim”de de yapılan değişiklikler için kaynak oldu. Kısaca ben bu raporu “Selçuk’un başucu raporu” olarak tanımlıyorum. Çünkü bugüne kadar yapılan değişiklikler, “eşit değil, adil eğitim” gibi söylemlerin kaynağı da bu raporda yer alıyor.

OKULLARDA “ARA TATİL” KARARLARI

Yeni lise modelinden önce açıklanan “ara tatil” kararı da bu raporda yer alıyor. Öğrencilerin uzun yaz tatillerinde öğrendiklerini unutmamaları için tatillerin bölünmesi gerektiği raporda yer alıyor. Malum açıklanan yeni eğitim modeli ile 13 haftalık yaz tatilinin iki haftası nisan ve kasım aylarında birer haftalık ara tatil olarak planlandı. Aslında raporda bir başka düzenleme olarak “Her eğitim bölgesi için ayrı tatil programı” öneriliyor. Bu düzenlemenin de önümüzdeki yıllarda yapılmasını bekleyebiliriz.

YENİ LİSE MODELİ NE ANLAMA GELİYOR?

Ara tatil kararından 3 gün sonra ise Bakan Selçuk tarafından hala tartışmaları süren yeni lise modeli açıklandı. Bu modelin çıkış kaynağı da bu rapor. Bu raporda da tıpkı yeni lise modelinde olduğu gibi öğrenci kariyer merkezlerinin kurulması, dijital öğrenci portfolyolarının olması, kariyer merkezleri aracılığıyla öğrencilerin ilgi ve yönelimlerine göre hangi seçmeli dersleri alacaklarının belirlenmesi yer alıyor. Yine raporda da yeni lise modelinde açıklandığı gibi öğrencilerin uzaktan, sertifikalı kurumlardan seçmeli dersleri alması, akreditasyonu olan kurumlardan yeterlilik belgeleri almaları da yer buluyor.

RAPORDA LİSE MODELİ NASIL ANLATILIYOR?

Raporda seçmeli ve zorunlu derslere dayanan lise modeli ise şöyle açıklanıyor:

"Toplam öğrenme süresi açısından; zorunlu dersleri kapsayan ortak sınıf öğrenmesi zamanın yüzde 35-40’ını, yoğunlukla seçmeli derslerle şekillenen grupla öğrenmeler zamanın yüzde 50-55’ini, bireysel destek, özel ilgi alanları gibi serbest ve bireysel öğrenme desteği alma ortalama öğrenme yaşamının yüzde 5-15’ini temsil edebilir. Bu dersler mekân ve zaman açısından bir sınırlılık taşımamaktadır.”

 

DİJİTAL ÖĞRENCİ PORTFOLYOSU NEDİR?

Raporda yeni lise modelinde de yer alan Dijital Öğrenci Portfolyosu’nun ne olduğu ve içinde nelerin yer aldığı şöyle açıklanıyor:

“Günümüzde her bir vatandaşın dijital olarak sağlık özgeçmişi kaydı belirli ölçülerde tutulabilmektedir. Hastalara konan tanının ne olduğu, hangi ilaçları ne kadar kullandığı, harcanan para ve benzeri kayıtlar dijital olarak mevcuttur. Benzer şekilde her bir öğrencinin eğitim-öğretim özgeçmişini içeren dijital bir portfolyonun varlığı kalitenin artmasına hizmet edecektir. Öğrencinin eğitim süreçleri boyunca aldığı rehberlik ve yönlendirme çalışmalarının, katıldığı sosyal etkinliklerin, toplumsal sorumluluk projelerinin, kariyer çalışmalarının, başarılı olduğu programların ve öğrenme özgeçmişi kaydının tutulması, e-okul vasıtasıyla bu bilgilerin öğrencinin bir üst kademeye geçişinde başvurulacak bir kaynak olması sağlanmaktadır. Okul öncesinden başlayarak toplanan veriler, öğrencilerin üniversiteye geçişine kadar katkı sağlamakta ve her kademede öğrencinin referansı olmaktadır.”

İLK VE ORTAOKULA DA DİJİTAL ÖĞRENCİ PORTFOLYOSU

Raporda dijital öğrenci portfolyosu yalnızca lise için geçerli görülmüyor. İlk ve ortaokul için de bu portfolyonun olacağı görülüyor. Zaten Bakan Selçuk da liseden sonra ilk ve ortaokullar için de sistemin değişeceğini açıklamıştı.

ÖĞRETİM PROGRAMLARINI KİM HAZIRLAYACAK?

Yeni lise modelinde de tartışılan konular arasında yer alan lise öğretim programlarını kimin hazırlayacağı sorusuna da rapor şu yanıtı veriyor:

“Öğretim Programlarının Üretimi Ulusal düzeydeki öğretim programları halen olduğu gibi Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı tarafından hazırlanacaktır. Bu süreçte programlar Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığında; saygın eğitimci, akademisyen, sosyolog, tarihçi, ekonomist, siyaset bilimci gibi çeşitli alanlara mensup uzmanlardan oluşan bir grupla katılımcılık esasına dayalı olarak oluşturulmalıdır. Ancak, öğretim programlarının dışında kalan zenginleştirici ve destekleyici içerikleri hazırlamak Ulusal İçerik Geliştirme ve Ölçme Merkezi’nin görevlerinden biridir. Ulusal İçerik Geliştirme ve Ölçme Merkezi zengin öğretimsel içerikler tasarlayarak öğretmenlerin ve yararlanmasını sağlayacaktır. Bu merkez okul öncesinden ortaöğretime kadar bütün kademelerde Sosyal Bilimler, Fen Bilimleri, Dil Becerileri, Sanat-Estetik olmak üzere dört ana başlıkta ve ilgili alt dallarının içerdiği tüm derslere yönelik olacak bir yapıda içerik hazırlayacaktır. Ulusal İçerik Geliştirme ve Ölçme Merkezi, bu görev kapsamında eğitim fakülteleri, öğretmen akademileri, Milli Eğitim Bakanlığı, sivil toplum örgütleri, TÜBİTAK ve sanayi işbirliği ile çalışır.

ULUSAL İÇERİK GELİŞTİRME MERKEZİ KURULACAK

Ulusal İçerik Geliştirme ve Ölçme Merkezinin bir diğer görevi ise, sınıf yaşamı, grupla öğrenme ve serbest/bireysel öğrenme süreçlerine yönelik iki tür materyal hazırlamaktır;

(1) Alternatif öğrenme kuramlarına göre hazırlanmış seçenekleri barındıran oldukça kapsamlı tutulmuş öğretim materyalleri

(2) Bir öğretim yılı için sınırlandırılmamış,  gelişim dönemlerine ve eğitim kademelerine göre hazırlanmış alana ilişkin tüm içeriği sıralı olarak barındıran temel öğretim materyalleri.

Bu ders materyalleri, farklı öğrenme stratejilerini gözeten örnekler, farklı gelişim düzeyleri için soru, uygulama ve örnekler barındıran, bireyin beceri ve taleplerine göre derinleşme imkânı sunan niteliktedir.

EĞİTİM KADEMELERİ ARASINDA GEÇİŞ NASIL OLACAK?

Yeni lise modelinin açıklanmasıyla birlikte üniversiteye geçişte de değişiklik olacağı ortaya çıktı. Bu rapor kademeler arası geçişin de nasıl olacağını şöyle açıklıyor:

“Eğitim Kademelerinin Yaş ve Süre Bazında Verimlik Esasına Göre Yeniden Yapılandırılması Örgün eğitim içerisinde yer alan kademeler sırasıyla; okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lisedir. Türkiye’deki zorunlu eğitim süresi 2015 itibariyle 12 yıldır ancak okul öncesi eğitim zorunlu eğitim süresinin dışında tutulmaktadır. UEP kapsamında 13 yıllık zorunlu eğitim süresi, 1 yıl okul öncesi, 5 yıl ilkokul, 1 yıl ortaokula bağlı İngilizce hazırlık, 3 yıl ortaokul ve 3+1 yıl lise olarak düzenlenmiştir.  1 yıllık hazırlık sınıfı ise yine 5+3 uygulamasının olduğu dönemlerde Anadolu Liselerinin ilkokul sonrası hazırlık sınıfı uygulaması düşünülerek konulmuştur. Toplumun hafızasında konuyla ilgili olumlu çağrışımlar bulunmaktadır. Bu uygulamanın aşamalı olarak, olanaklar genişledikçe yaygınlaştırılması ve büyük ölçüde 2022 yılında ülke geneline yaygınlaşması beklenmektedir.”

 

KAÇ TÜR LİSE OLACAK?

Rapor iki tür lise öngörüyor. Anadolu Liseleri ve Bilim Liseleri. Sınav yine olacak. Ama sadece bilim liseleri için. Sınava yüzde 6’lık kesim girecek. Tek merkezi sınava bağlı bir yapı yerine çoklu değerlendirme esas alınacak.

BİLİM LİSELERİNE KİMLER GİREBİLİR?

 

 

Sınırlı sayıda kurulacak olan Bilim Liseleri, üstün yetenekli ve üstün başarılı öğrencilere ileri düzey bir eğitim verecek. Bilim Liseleri 4 yıllık öğrenim süresine sahiptir ve bu liselerden mezun olan öğrenciler Bilim Lisesi Diploması alacak. Bu liselere yalnızca sınavla girilmeyecek. Çoklu değerlendirme ölçütlerinde öğrencinin yılda iki kez yapılacak, güçlük derecesi yüksek, açık uçlu sorulardan oluşacak  Bilim Lisesi Giriş Sınavından aldığı puana ek olarak, Ortaokul Ağırlıklı Yılsonu Not Ortalaması, belirlenecek olan ölçütler dahilinde Dijital Öğrenci Portfolyo Puanı ve Ortaokul Öğretmen Birikimli Kararı Puanı yer alacak. Birikimli öğretmen kararı ise öğrencinin öğrenimi boyunca karşılaştığı öğretmenlerin birbirinden bağımsız olarak hazırlayacakları rapor.

 

 ANADOLU LİSELERİNDE İKİ TÜR DİPLOMA OLACAK

Öğrenciler yükseköğretime devam etme tercihlerine göre Anadolu liselerinden 3 veya 4 yılda mezun olabilecek. 4 yıllık üniversite programına devam etmek isteyen öğrenciler dört yıllık lise eğitimini tamamlayarak 12. sınıfın sonunda İleri Lise Diploması almaya hak kazanırlar.

Diğer öğrenciler ise, üç yıllık lise eğitimini tamamlayarak 11. sınıfın sonunda Standart Diploma alacak. Standart Lise Diploması alıp mezun olan öğrenciler, ileriki dönemlerde dört yıllık lisans programlarına devam etmek isterlerse, açık öğretime kaydolarak, eksik kredilerini tamamlayabilmekte ve İleri Lise Diploması alabilecek.

4 YILLIK LİSE EĞİTİMİ İÇİN ZORLANMAMALI

 

Her öğrencinin akademik gelişimi, eğitim ve kariyerine ilişkin ilerleme planı birbirinden farklıdır. Yükseköğretime ve/ya dört yıllık lisans programına devam etmek istemeyen öğrencileri, dört yıllık liseye mecburi istikamet olarak yöneltmek akılcı değildir. Kısa yoldan mesleki eğitime veya hayata yönelmek isteyenler için, 3 yıllık liselerin bulunması işlevsel olacak; kaynak israfı önlenerek, mevcut öğretimin kalitesi de artırılabilecektir.

 

ANADOLU LİSELERİNE NASIL GİRİLECEK?

Bu liselere öğrenci alımı, adrese dayalı olarak, yapılacak.

YENİ LİSE MODELİNDE SINIFLAR NASIL OLUŞACAK?

Rapor, açıklanan lise modelinde nasıl ders seçimlerinin yapılacağı ve öğrencilerin yönlendirileceğini de açıklıyor:

“9. Sınıftaki Ders Kümelerine Geçiş Lise kademesinde, öğrencilerin kariyerlerini çizebilmelerine destek olmak amacıyla bireysel farklılıklarının eğitim süreçlerine daha fazla yansıması esas alınmaktadır. Bu nedenle, yolak sisteminde öğrencilerin seçebilecekleri öğretim alanları ve alt alanlar çeşitlendirilmektedir. Böylece sistem öğrencilerin ilgi, yetenek ve başarılarına göre üniversite veya iş piyasasında hedefledikleri noktaya ulaşmalarını sağlamaktadır. Lisede öğrenci yönlendirmeleri 9. sınıfta başlamakta, 10. sınıf ve sonrasında ise yoğunlaşmaktadır.

DERS KÜMELERİ OLUŞTURULACAK

9. sınıf itibariyle her öğrenciye aynı zorluk düzeyinde dersler vermek, bazı öğrencileri zorlarken bazıları için kolay olmasından dolayı sıkıcı olabilmektedir. Farklı yetenek düzeylerindeki öğrencilere hitap edebilmek amacıyla,  öğrencilerin seçebilecekleri farklı zorluk düzeylerine sahip iki ders kümesi bulunmaktadır. 9. sınıfın başında tüm öğrenciler ileri (yeşil) veya standart düzeydeki (sarı) ders kümesinden birine yerleşirler. Öğrencilerin bu iki ders kümesinden hangisine yerleşecekleri; öğrencinin lisede devam etmek istediği öğretim alt alanı tercihi, ortaokul ağırlıklı yılsonu puan ortalaması, birikimli öğretmen kararı puanı ve dijital öğrenci portfolyo puanı üzerinden hesaplanan puanlama ile belirlenir.

Öğrenciler 10. sınıf ve sonrasında öğretim alt alanı tercih ederler. Bu nedenle, 9. sınıfta tüm öğrencilere yoğun bir kariyer yönlendirme hizmeti sunulmaktadır.

Öğrenciler 9. sınıfta yapılan yoğun kariyer ve meslek tanıtım çalışmaları sonucunda, 10. sınıftan itibaren öğretim alanlarına bağlı en az bir öğretim alt alanına yerleşir. Dileyen öğrenciler birden fazla öğretim alt alanı tercih edebilirler. Bu seçimler farklı öğretim alanında olabileceği gibi, aynı öğretim alanından da yapılabilir. Böylece sistem çift ve daha fazla anadal yapılmasına izin verir. Öğrencilerin hangi alt alana yerleşebilecekleri, 9. sınıfta okudukları ders kümesine göre belirlenmektedir.  9. sınıfta sarı ders kümesini okumuş olan bir öğrenci, öğretim alanları altında yer alan sarı öğretim alt alanını seçebilirken,  9. sınıfta yeşil ders kümesini okumuş olan bir öğrenci yeşil öğretim alt alanını seçebilmektedir.

HANGİ BÖLÜMÜ NASIL SEÇECEKLER?

Ancak öğretim alt alanları içerik açısından birbirinden farklı olduğundan, öğrencilerin bireysel özellikleri göz önüne alınarak öğretim alt alanına yerleşmeleri de Öğrenci Gelişim ve Kariyer Merkezleri koordinasyonunda sağlanır.

Bu süreçte aşağıdaki ölçütler göz önünde bulundurulur:

a) Öğrencinin 9. sınıfta tamamlamış olduğu sarı ya da yeşil ders kümesi,

b) 9. sınıf yılsonu not ortalaması, öğrencinin alttan dersinin olmaması ve fazladan alınan kredileri,

c) Dijital Öğrenci Portfolyo Puanı,

d) 9. sınıf Öğretmen Bireysel Birikimli Karar Puanı, e) Öğrencinin hangi öğretim alt alanında olmak istediğine ilişkin tercihi.

Sistemin ilerleme ve telafiye izin verme özelliği sayesinde öğrenciler ders kümelerinin bağlı olduğu öğretim alt alanları arasında geçiş yapabilmektedir.

 

RAPORA GÖRE ÜNİVERSİTEYE GEÇİŞ NASIL OLMALI?

Rapor yükseköğretime geçişin nasıl olması gerektiğini de anlatırken, her mezunun da üniversite sınavına giremeyeceğini vurguluyor. İşte Selçuk’un direktörlüğünde hazırlanan rapora göre yükseköğretime geçiş:

İlk etapta, sadece dört yıllık liselerden mezun öğrenciler merkezi sınava başvuracağından, merkezi sınava giren öğrenci sayısının yüzde 50 oranında azalması beklenmektedir. Standart Lise Diploması ile mezun olan öğrencilerin önünde iki alternatif bulunmaktadır. Üç yıllık liselerden mezun olan öğrenciler Öğrenci Gelişim ve Kariyer Merkezlerinin rehberliğinde dört yıllık Meslek Yüksekokullarına, iki yıllık Ön Lisans Programlarına ve bu programların Açık Öğretim Programlarındaki karşılığı olan programlara girebilirler.

YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ÖĞRENCİLERİNİ SEÇEBİLECEK

Bu yüksekokul ve programlar kendi öğrencilerini seçecektir. Bu seçim sırasında öğrencilerin lisedeki öğretmen birikimli karar puanı, lise ağırlıklı yılsonu not ortalaması ve lise ağırlıklı yılsonu not ortalaması ölçüt olarak kullanılır.

4 YILLIK LİSE MEZUNLARI NASIL ÜNİVERSİTELİ OLACAK?

Anadolu Liselerinden İleri Lise Diploması alarak mezun olan öğrenciler ise, dört yıllık üniversiteye, dört  yıllık Meslek Yüksekokullarına ve Açık Öğretim Fakültesine devam etme hakkına sahiptir. Mevcut sistemden farklı olarak, UEP’in sunduğu yükseköğretime geçiş sisteminde merkezi sınav ağırlığı düşürülmektedir. İleri Lise Diploması ile mezun olan öğrencilerin yükseköğretim kurumları tarafından seçilmesinde kullanılabilecek örnek ölçütler ise, şöyle:

  1. Merkezi sınav: Merkezi sınav Ulusal İçerik Geliştirme ve Ölçme Merkezi tarafından yılda iki kere düzenlenen sınav puanı.
  2.  Lise Öğretmen Bireysel Birikimli Karar Puanı:  Üniversitelerin öğrenci seçimlerinde, dört  yıllık lise hayatları boyunca öğretmenlerinin verdiği birikimli karar puanının ortalaması.
  3. Öğrenci Referansları ve Niyet Mektubu: Bölümü ve alanı ile bağlantılı olarak öğrencilerin lise öğrenimleri boyunca aldığı dersler, tamamladığı etkinlikler ile ilişkili kurum, kuruluş ve kişi referansları.
  4. Dijital Öğrenci Portfolyo Puanı: Öğrencilerin lise hayatları boyunca oluşturdukları dijital portfolyolarından elde edilen puan.
  5. Ağırlıklı Yılsonu Not Ortalaması: Öğrencilerin lise hayatları boyunca oluşturulan ağırlıklı yılsonu not ortalaması.

 

 

BİLİM LİSELERİNDEN MEZUN OLANLARA AYRICALIK

 

Bilim Liselerinden mezun olan öğrenciler için yükseköğretime girişte özel bir yasal çerçevenin hazırlanması öngörülmekte ve iki alternatif sunulmakta.

Bunlardan ilki; Anadolu Liselerinden mezun öğrencilere uygulanan ölçütlere bağlı kalarak yükseköğretim kurumlarına geçiş yapmalarıdır.

İkinci alternatif ise, aşağıda belirtilen ölçütleri sağlayarak sınavsız geçiş hakkı elde edip yükseköğretim kurumlarına geçiş yapmalarıdır.

Bu ölçütler;

1. Lisede Ağırlıklı Yılsonu Not Ortalamasının 5.00 üzerinden 4.80 ve üzeri olması,

2. Ulusal ve/ya uluslararası en az bir projede yer almak,

3. Lisede seçtiği öğretim alt alanına ilişkin en az bir staj tamamlamak,

4. Akredite kurumlardan en az bir sanatsal, sportif ve/ya sosyal faaliyete katılım göstermek,

5. En az iki öğretim alt alanını bitirmek.

 

MERKEZİ SINAV TAMAMEN KALDIRILABİLİR, ÜNİVERSİTELER KENDİ SINAVLARINI YAPABİLİR

 

Yapılan bu düzenlemeler ile 2022’den itibaren süreç içerisinde merkezi sınav tamamen kaldırılabilir. UEP büyük ve eski üniversitelerin kendi sınavlarını yapmasını önermekte. Diğer üniversiteler ise başlangıçta kendi aralarında kısmi merkezi bir sınav düzenleyebilir; daha sonra kendi sınavlarını yapabilirler veya sınavsız öğrenci alabilirler.

 

24-05-2019


Etiketler

Paylaşın arkadaşlarınızı da bilgilendirin

Paylaş