Arama sonuçları

İşte KPSS sonuçları işte eğitimin niteliği

İşte KPSS sonuçları işte eğitimin niteliği

İşte KPSS sonuçları işte eğitimin niteliği. 2017 KPSS A Grubu sınavlarının sonuçları ÖSYM tarafından açıklandı. Yükseköğretimin lisans programlarında okuyanların alanlarına göre aldıkları eğitiminde göstergesi olma özelliği taşıyan bu sınav türünde çözülen soruların doğruluk ortalamaları çoraklaşan üniversitenin en somut belgesi. Ortaya çıkan doğruluk ortalamaları genel yetenek, genel kültür ve diğer alanları kapsıyor. 

Sosyal Bilimler ağırlıklı olan KPSS A Grubu sınav alanlarında çözülen soruların doğruyapılma ortalaması hiçbir bilim alanında yüzde 50’nin üzerine çıkamıyor. 2013-17 yıllarını kapsayan 5 yıllık ortalamalar üniversite eğitiminin nitelik konusunda tehlike çanlarının çalmakta olduğunu gösteriyor. Genel yetenek ve genel kültür bütün adayların girdiği alanlar.

O nedenle çalışmamızda başvuran ve sınava giren sayısını bu sayıları baz alarak yorumlayacağız. 2013 yılında bazı alanlarda soru adeti 40 iken  2014, 2015 ve 2016 yıllarında bu sayı 30 oldu. 2017 yılında ise 30 soru sorulan alanlarda sayı tekrar 40’a çıktı.  

EĞİTİM SİSTEMİNİN ÇIKMAZINI GÖSTERİYOR

Soru adeti artan alanların bir kısmında ortalamalar bir miktar yükselse de genel tablonun değişmediğine tanık oluyoruz. Aslında bir bütün olarak yapılan sınavların tamamına bakıldığında eğitim sisteminin içinde bulunduğu çıkmazların ulaştığı boyutları gösteriyor. Üniversitelerde örgün, açık, uzaktan öğretim yöntemiyle öğrenim gören sayının artmış olmasını kendilerine övünç kaynağı olarak görenler oluşan sonuçlara ilişkin yapacakları değerlendirmelerde ne kadar objektif davranacaklarını merakla bekliyoruz. KPSS Lisans grubu sınavların daha sağlıklı bir analizini yapmak için adayların mezun olduğu fakültelerin bağlı olduğu üniversiteleri bilmek gerekmektedir. Bu veriler açıklandığında merkez üniversiteleri ile taşra üniversitelerinin kıyaslamasını daha sağlıklı yapma fırsatı bulmuş olacağız. 

KPSS A Grubu Sınavlarına Başvuranların ve Girenlerin Karşılaştırması

      Yıl

       2013

      2014

      2015

      2016

     2017

Başvuran Sayısı

   476,733

   1.177.697

    626.042   

 1.284.765

   706.327

Sınava Giren

   450,645

   1.128.032

    603.447

 1.231.479

   664.230

  “       Girmeyen

     26.088

        49.665

      22.595

      53.286

     42.097

*Başvuru yapmasına rağmen sınava girmeyenleri sayısı başvuran sayısındaki artış ile paralellik göstermektedir.

*2014 ve 2016 yıllarında ki sayısal artış KPSS’nin 2 yıllık süresi ile ilişkilidir.

Bilim Alanları Ve Çözülen Doğru Soru Oranları 5 Yıllık Karşılaştırma

        Yıl

      2014

        2015

         2015

        2016

      2017

Genel Yetenek

      26,754

     25.597

       22.869

    21.384

    20.611

Genel Kültür

      21,261

     18.620

       21.564

    23.176

    24.010

Eğitim Bilimleri

      46,137

     43.464

       38.949

    41.031

    33.833

Hukuk

        8,783

       5.246

         4.981

      4.151

      9.036

İktisat

        6.008

       3.048

         4.632

      5.197

      9.297

İşletme

        6,978

       4.362

         4.768

      3.824

      7.603

Muhasebe

        7,199

       2.555

         4.300

      4.184

      8.270

Maliye

        7,939

       5.558

         6.068     

      6.381

    12.820

Çalışma Ekono.

        8,428

       5.412

         7.115

      5.842

      7.754

Ekonometri

        0,623

       0.409

         0.471

      0.404

     --------

İstatistik

        1,103

       1.170

         0.314

    0.484

      2.411    

Kamu Yönetimi

        8,620

       6.367

         5.602

      4.561

    11.264

Uluslararası İliş

        6,269

       4.595

         3.752

      3.198

      6.250

*Genel yetenek ve genel kültür alanlarında 60,eğitim bilimleri alanında 80 soru sorulmaktadır.

*2017 yılında sınava giren adaylar arasında eğitim bilimlerinden girenlerin sayısı 412 bin 5 ile ilk sırada yer almaktadır.

*Son beş yılda doğru çözüm ortalaması 1 puanı bulmayan ekonometri alanı 2017’de sınav listesinden çıkarılmıştır.

*2017 eğitim bilimleri alanından sınava girenlerin puan ortalamasının en düşük olduğu yıldır. Benzer durum genel yetenek testleri için geçerlidir. Bunun dışında kalan alanlarda 2017 yılında diğer yıllara göre azda olsa artışlar gerçekleşmiştir.  

BARAJI GEÇENLERİN SAYISI DAHA AZ 

Yorum ve sonuç, Türkiye’de açık, örgün ve uzaktan yükseköğretim programlarında 2015-16 verilerine göre 6 milyon 186 bin 7 öğrenci öğrenim görmekte.2015 yılında ön lisans ve lisans programlarından mezun olan öğrenci sayısı 752 bin 593. Bu mezunların büyük bir bölümü lisans mezunu. KPSS sonrası tercih yapabilmek için 70 puan almak gerekiyor. 

Yukarıda yer alan soru çözüm ortalamalarına bakarak 70 puanın üzerinde puan alan aday sayısının bu puanın altında puan alan aday sayısından çok daha düşük olduğu tahmininde bulunabiliriz. Bazı istihdam alanlarında 70 puanı geçen adayların bir kamu kurumuna yerleşebilmeleri için KPSS’nin yanında mülakat sınavında da başarılı olması gerekiyor. 

TEOG, YGS, LYS’den sonra KPSS sınav sürecinin son etabını oluşturuyor. Bir önceki sınavda alınan puanların bir sonra girilecek sınav sonuçlarını doğrudan etkilediğini düşündüğümüzde, KPSS sonuçları bir bütün olarak eğitim sistemini eleştirmeye neden olacak ortalamalar ortaya çıkarıyor. Özellikle eğitim bilimlerinde son beş yılda yaşanan 12.5 puanlık düşüş öğretmen yetiştiren programların niteliğine yönelik eleştirilere haklılık kazandıracak bir tablo sergiliyor. 

YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARINDA NİTELİK DÜŞÜYOR MU?

Hukuk, uluslararası ilişkiler, iktisat, işletme, istatistik gibi alanlarda çözülen doğru soru ortalamalarının yüzde 5’in bile altında kalması üniversitelerdeki öğretimin niteliğinin geliştirilmeye ihtiyaç duyduğunu ortaya koymaktadır. İnsanların eline üniversite diploması verip kep atma törenleri yaptırmak sorunların çözüldüğü anlamına gelmiyor. Bir yerlerde sorun var ve bu sorun bulunup çözüme kavuşturulmadığı sürece bu ve benzeri sonuçlar ile karşılaşmak kaçınılmaz olacaktır. Geriye dönük sorguladığımızda sorunun kaynağı mevcut eğitim sistemine uzanmaktadır. Bunun farkında olarak eğitim sisteminin yeniden yenidenmasaya yatırılması gerekmektedir. Biyoloji dersinin ders saat sayısını azaltıp, din derslerinin ders sayısını artırmakla ya da milli ve yerli felsefeyi öne çıkaracağız deyip felsefenin ders sayısını artırmakla sorunlar çözülmüş olmuyor. Ağaçla uğraşmayı bırakıp ormanın bütününe, usule değil esasa bakmak gerekiyor. 

Ortada hiç kimseyi memnun ve mutlu etmeyecek bir tablo var. Bu tablonun değişmesine dair fikir beyan eden ve öneri geliştiren herkesin fikir ve önerileri ciddiyet ve samimiyetle değerlendirilmeli her birinden dersler almalıyız. Her şeyi biz biliriz, sadece bizim yaptığımız doğrudur gibi bir tarzın içinde olmak rasyonel olmakla çelişen bir tavırdır. Dünyayı yeniden keşfetmeye gerek yok. Var olan sorunları farklı fikirleri ortak bir payda ve akılda buluşturarak aşabiliriz. Bu yöntemi uygulamak için zaman kaybetmeden gerekli adımlar atılmalıdır. Kaybedilen her bir dakika saat, gün, hafta, ay ve yıl ülkenin geleceğinin kaybedilmesi anlamına gelmektedir. Eğitim gelecek, gelecek nitelikli eğitimle gerçekleşecektir.

17-06-2017


Etiketler

Paylaşın arkadaşlarınızı da bilgilendirin

Paylaş