Arama sonuçları

Kadın Üniversitesi kurmak için ‘gönüllüler’ çıktı: Üniversite için vakıf kuruldu

Kadın Üniversitesi kurmak için ‘gönüllüler’ çıktı: Üniversite için vakıf kuruldu

Kadın Üniversitesi kurmak için ‘gönüllüler’ çıktı: Üniversite için vakıf kuruldu. Bahçeşehir Üniversitesi öncülüğündeki isimlerle şekillenecek üniversite için “Kadın Üniversitesi ve Eğitim Vakfı” kuruldu. Listede, Türkiye’nin ilk kadın Milli Eğitim Bakanı Nimet Baş da yer aldı. Independent Türkçe'den Şeyma Paşayiğit'in haberine göre, Bahçeşehir Üniversitesi öncülüğündeki isimlerle şekillenecek üniversite için “Kadın Üniversitesi ve Eğitim Vakfı” kuruldu. Listede, Türkiye’nin ilk kadın Milli Eğitim Bakanı Nimet Baş da yer aldı.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 2019’da G20 Liderler Zirvesi için Japonya'ya yaptığı ziyarette “Ülkemde de bunun adımını atacağız”diyerek işaret ettiği kadın üniversiteleri için harekete geçildi. Vakfın kuruluşu, Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne bildirildi. Erdoğan’ın incelenmesini istediği Japonya’nın Mukogawa Kadın Üniversitesi ile Bahçeşehir Üniversitesi’nin 10 yıllık işbirliği de dikkat çekti.

KADIN ÜNİVERSİTESİ KURMAK İÇİN ‘GÖNÜLLÜLER’ ÇIKTI

Vakfın kurucuları olarak“vakfedenler” listesinde Bahçeşehir Koleji Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve İcra Kurulu Başkanı Hüseyin Yücel, Bahçeşehir Üniversitesi Washington DC Rektörü ve Bahçeşehir Koleji İcra Kurulu Üyesi Sinem Vatanartıran ile Bahçeşehir Üniversitesi Akademik Yönetim Kurulu Üyesi olan Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Dekanı Murat Dündar yer aldı.

İLK KADIN MİLLİ EĞİTİM BAKANI YÖNETİMDE 

Vakfın yönetim kurulu listesinde Vatanartıran ve Dündar’ın yanı sıra yine Bahçeşehir Üniversitesi ve siyasetten yer alan isimler şöyle:

Türkiye’nin ilk kadın Milli Eğitim Bakanı Nimet Baş, Bahçeşehir Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Enver Yücel’in kızı Begüm Yücel Çabakçor, Bahçeşehir Üniversitesi Mütevelli Heyeti üyesi ve Bahçeşehir Koleji Spor Kulübü Başkanı Ömer Yücel, Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları Amerika Operasyonları CEO’su olarak bir dönem görev alan Ahmet Köse ve Muhittin Karahüseyin de yeni vakfın yönetim kurulu olarak belirlendi.

VAKFIN MERKEZİ HATAY OLDU

Kadın üniversitesi için kurulan vakfın merkezi ise Hatay olarak seçildi. İskenderun 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 25 Kasım 2019 tarihli kararı, 13 Aralık 2019’da kesinleşti. Vakfın ilk mal varlığı da 70 bin TL olarak belirtildi. Kuruluşa ilişkin karar, mahkemece kesinleştirilmesinin ardından Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından Resmi Gazete’de yayımlandı.

VAKFIN AMACI NEDİR?

Vakfın amacı, şöyle ifade edildi: “Yurt içinde ve yurtdışında özellikle eğitim ve sağlık alanlarında faaliyetlerde bulunmak, eğitim, bilim, teknoloji, sosyal, kültür ve sağlık alanlarında hizmette bulunmak için çalışmalar yapmak, gençlerin ve her yaş grubundan insanların eğitim ve sağlık imkanlarından yararlanmasını sağlamak.”

Vakfın sona ermesi durumunda ise mal varlığının Bahçeşehir Uğur Eğitim Vakfı’na devredileceği vurgulandı.

‘KADIN ÜNİVERSİTESİ KURULACAK’ DEMİŞTİ

Kadın üniversitesi tartışması, Türkiye’nin gündemine ilk olarak, Erdoğan’a Japonya Mukogawa Kadın Üniversitesi tarafından fahri doktora unvanı verilmesi töreni ile girdi.

Erdoğan, 27 Haziran 2019’daki törende, Japonya’daki 800 üniversiteden 80’inin kadın üniversitesi olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:

"Bu üniversiteyi inceleyeceğim. Bunun yanında toplam 80 kadın üniversitesini, şu anda büyükelçime de görev veriyorum, incelemek suretiyle ülkemde de bunun adımını atacağız."

YÖK BAŞKANI YEKTA SARAÇ'A TALİMAT 

Erdoğan, Türkiye’ye dönüşünün ardından da 3 Temmuz 2019’da Ankara’da 8. Uluslararası Öğrenciler Mezuniyet Töreni’nde YÖK Başkanı Yekta Saraç’a talimat vererek şöyle seslendi:

"Sadece kızlardan oluşan üniversite. Bu üniversite şahsıma fahri doktora verdi. Kreşten alıp ilk-orta-lise-üniversite olmak üzere farklı bir yapıyı oluşturmuş durumdalar. Bu alanda atılan adımın bizler için önem arz ettiğini şu anda YÖK başkanına hatırlatıyorum. Çalışmanı buna göre yap. Çok önemli bir şey. Türkiye’de benzer bir adımı atmalı."

KADIN ÜNİVERSİTESİ 11. KALKINMA PLANI'NDA 

Kadın üniversitelerinin 2023 yılına kadar kurulması TBMM’ye sunulan On Birinci Kalkınma Planı’nda yer aldı. Meclis’te onaylanan 2019-2023 dönemini kapsayan On Birinci Kalkınma Planı’nda eğitim hedefleri arasında kadın üniversiteleri de yer aldı. Planda şöyle denildi: “Japonya örneği incelenerek sadece kadın öğrencilerin kabul edildiği kadın üniversiteleri kurulacaktır.”

MUKOGAWA KADIN ÜNİVERSİTESİ İLE 10 YILLIK ARKA PLAN

Erdoğan’ın incelenmesini istediği ve kendisine fahri doktora unvanı veren Mukogawa Kadın Üniversitesi ile Türkiye’de kadın üniversitesi için ilk adımı atan Bahçeşehir Üniversitesi arasındaki 10 yılı aşan işbirliği de dikkat çekti.

Bahçeşehir Üniversitesi Mütevelli Heyet başkanı Enver Yücel ve beraberindeki heyetin Aralık 2008’de Japonya’ya gerçekleştirdiği inceleme gezisinde, Bahçeşehir Üniversitesi ve Mukogawa Üniversitesi arasında “İpekyolu Üniversiteler Birliği”nin kurulması için anlaşmaya varıldı.

Mukogawa Kadın Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Okawara Ryo ve Rektör Naosuke Itoigawa'nın katıldığı anlaşma seremonisinin ardından ayrıca iki üniversite arasında öğrenci değişim programı da başlatıldı.

JAPONYA’DA KADIN ÜNİVERSİTELERİ NEDEN KURULDU?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Türkiye’de de “kadın üniversitesi” kurulması gündeme getirilmişti. “Sadece kızlardan oluşan üniversite” diyen Erdoğan, “Kreşten alıp ilk, orta, lise, ardından üniversite olmak suretiyle farklı bir yapıyı Japonya'da oluşturmuş durumdalar” diyerek bu kez YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç’a “Çalışmanı buna göre yap” demişti.

Peki Japonya’da kadın üniversitelerinin neden kuruldu? Türkiye, “kadın üniversiteleri”ne muhtaç mı? Cumhuriyet ve Atatürk ile birlikte kadınlar da eğitimde erkeklerle aynı haklara sahip olmadı mı?

Gelelim Japonya’da kadın üniversitelerinin neden ve nasıl kurulduğuna: Bunun için de önce Japonya’da tarihsel olarak eğitim sistemine bakmak gerekiyor.

JAPONYA’DA KADINLARIN EĞİTİMDEKİ DURUMU

Bu bilgileri Ministry of Education, Culture, Sport, Science and Technology (Eğitim, Kültür, Spor, Bilim ve Teknoloji Bakanlığı) National Institute For Education Policy Research –NIER (Ulusal Eğitim Politikaları Araştırma Enstitüsü) Japonya’da Eğitimde Toplumsal Cinsiyet Eşitliği (Gender Equality in Education in Japan) adlı makale veriyor.

Raporda cinsiyet eşitsizliğinin Japonya’da nasıl yaygın olduğu, 2. Dünya Savaşı’ndan sonra bu yolda adımlar atılabildiği ve “karma eğitime karşı çıkan Japon şovenistliği” yüzünden kadınların yükseköğretime erişebilmelerinin tek yolunun da kadın üniversitelerinin kurulmasıyla aşılabildiğin anlatılıyor.

Makale tarihsel olarak eğitim olanakları açısından dezavantajlı olan Japon kadınlarının bu eşitsizliklerinin giderilmesi için neler yapıldığını anlatıyor.

TARİHSEL SÜREÇTE JAPON KADINININ EĞİTİMİ

İşte bu makaleden bazı satır başları:

Tarihsel olarak bakıldığında Japonya’da kızlar için eğitim olanakları oldukça dezavantajlıydı. Zorunlu ilkokulda bile, kızların devam oranı çok düşüktü. Bırakın yükseköğretimi kız çocukları ortaöğretime bile erişimi sınırlıydı. Bu eşitsizlik 20. yüzyılın ilk on yılında ancak çözüldü. Bununla birlikte, yükseköğretimde cinsiyet eşitliğini sağlamak II. Dünya Savaşı'ndan sonra da sürdü. Savaş sonrası Japon toplumunda demokratikleşmenin ilerlemesi, cinsel eşitlik ve değişen istihdam yapısı kadınların yükseköğretime ulaşımını sağlamaya başladı.

19. yüzyılın ortasına kadar, erkek şovenizminin egemen olduğu feodal Japon toplumunda kadınların sosyal rolleri kadınların rolleri kocasına ve ailesine sadık biçimde hizmet etmekle sınırlıydı. Kızlar için ilkokul, ortaöğretim kavramı yoktu. Kadınların yükseköğretim kurumlarına erişme imkanı yoktu.

Tarihsel süreçte ortaya çıkan kadın okulları Çin klasikleri, dikiş, resim, koto müziği ve çiçek arajmanı gibi kadınlar için Japon kültürünü öğreten okullardı. Ülkenin değerli kaynaklarının kızlar için boşa harcanmasına karşı çıkılıyordu. I. Dünya Savaşı (1914-1918) ile birlikte Japon kapitalizminde de aile değişmeye başladı. Kadınların “iyi eş, iyi ve bilgili anne” rolü ortaya çıkarken, kadınların eğitimi de gündeme geliyordu. Ancak  II. Dünya Savaşı'ndan önceki Japon eğitim sisteminde, tek cinsiyet eğitimi vardı ve kadınlar yükseköğretime erişemiyor ya da çok sınırlı erişiyordu. Kadın üniversitelerinin çıkışı da işte bu nedenle oldu. Üstelik kadınlar için yükseköğretimin kadınların evliliğini ve doğumunu geciktireceği, doğum oranını düşürdüğü savunuluyordu.

Ancak II. Dünya Savaşı sonrasında kadınlara oy hakkı gibi yükseköğretime erişimlerinin sağlanabilmesi için adım atılabildi. Her iki cinsiyet için de eğitimde fırsat eşitliği kararı alındı. Bununla birlikte kadın üniversiteleri kurulmaya başlandı.

Üniversitelerde kız öğrenci oranı 1955’te yüzde 12.4 iken, 2000’li yıllarda yükseköğretim kurumlarındaki kadınlar ile erkeklerin oranları eşitlenebildi.

Kısaca kadınların yükseköğretime erişebilmelerinin tek yolu olarak kurulan kadın üniversitelerine Türkiye’nin neden ihtiyacı var?

05-01-2020


Etiketler

Paylaşın arkadaşlarınızı da bilgilendirin

Paylaş