Kısa çalışma ödeneği ile ‘akademisyen’e maaş tırpanı

Kısa çalışma ödeneği ile ‘akademisyen’e maaş tırpanı. Koronavirüs salgını nedeniyle zarar eden işletmelere uygulanan kısa çalışma ödeneğinden vakıf üniversiteleri de yararlanıyor. Ancak bu durum akademisyenlerin maaşlarının azalmasına yol açarken, idari personel de birçok üniversitede ücretsiz izne çıkarılıyor.

Pandemi nedeniyle yükseköğretim kurumları da geçtiğimiz 23 Mart’tan itibaren uzaktan eğitime geçti. Akademisyenler de hem devlet hem de vakıf üniversitelerinde derslerini vermeye devam etti. Bu arada hükümetin aldığı kararla “kısa çalışma ödeneği” uygulanmasına karar verilince vakıf üniversiteleri de yararlanmak için bu ödeneği başvurdu. Başvuruları kabul edilen üniversitelerde ise akademisyenlerin maaşları kesilmeye başlandı.

Vakıf üniversitesilerinde ders veren akademisyen bakın yaşadıklarını nasıl anlatıyor:

KISA ÇALIŞMA ÖDENEĞİ İLE ‘AKADEMİSYEN’E MAAŞ TIRPANI

“Biz derslerimizi vermeye devam ediyoruz, üniversite de öğrencilerden öğrenim ücretini alıyor. Hepimizin yaşam standartlarını ve çalışma alışkanlıklarını etkileyen Kovid-19 sürecinde hükümetin açıkladığı kısa çalışma ödeneğine başvurmakta vakıf üniversiteleri geç kalmadı. Benim de çalıştığım bu üniversitelerin bazılarında bu süreçte araştırma görevlileri ve idari personel yıllık izine çıkartıldı. Bazı üniversitelerde idari personel ise ücretsiz izne yollandı. Bununla birlikte akademik personel eğitim-öğretim süreci devam ederken toplu bir mesaj atılarak kısa çalışma ödeneğine başvurulduğunu açıklandı. İŞKUR’dan gelen mesajlarla başvurunun onaylandığını anlaşıldı. Bunun üzerine maaşlarımızın yüzde 10 ile yüzde 20 arasında eksik ödeneceği bilgisi alındı. Bazı üniversitelerde de eksik ödeme için ücretsiz izin dilekçeleri alınıyor, kullanılmayan izin bakiyeleri bitirilmeye çalışılıyor.

TÜM AKADEMİK FAALİYETLER EKSİKSİZ YÜRÜYOR

Ayrıca bu sürecin yaklaşık üç ay sürme ihtimali olduğunu da öğrendik. Bu arada ders hazırlama süreleri uzadı, tüm akademik faaliyetler eksiksiz yürütülmekte. Öğrenciyi mağdur etmemek için tüm tedbirler alınarak akademik birimler çalışmaya devam ediyor. Tüm bu faaliyetleri yürütmek için evlerimizden interneti kullanmakta, öğrencilere e- posta üzerinden, telefonla ulaşarak, whatsapp mesaj grupları üzerinden ulaşmaya çalışarak hem onları motive etmeye, hem de süreçleri yürütmeye çalışmaktayız.

Online toplantılar yaparak eğitim öğretimde kalite standartlarını korumak ve iyileştirmek adına tedbirler ve ileriye dönük planlamalar yapmaktayız. Internet erişimi, bilgisayarı olmayan, süreçte sorun yaşayan öğrencilere destek olmak adına akademik kadro eğitime olan inancıyla özverili olarak bu süreci yürütmekte.

EVLERİMİZİN OLANAKLARINI KULLANIYORUZ

Bu sürede vakıf üniversitelerinde ofislerimizi kullanmıyoruz; yemek vermiyorlar, telefon, internet, bina ısıtma vb giderleri olmamakta, kırtasiye, temizlik gibi sarf malzeme tüketimi yok, öğrenci servisi giderleri yok, bu yıl bahar şenlikleri,  mezuniyet töreni vb masrafları yok ve öğrenciler eğitim ücretlerini yıllık ödeme planları çerçevesinde kesintisiz ödemekte.

DERS SAATİYLE ÇALIŞANLARIN BAŞINA GELENLER

Bir başka sorun da, ders saati ücretli öğretim elemanlarıyla yürütülen süreçlerde yaşanan sorunla ilgili. Bu süreçte, bu akademisyenlere verdikleri dersin sadece teorik bölümü ödeniyor. Gönüllülük esasıyla süreci kaç öğretim elemanı yürütebilir? Üstelik bu kişiler çoğu zaman konunun uzmanı olarak bir kuruma özel olarak ders vermek için davet ediliyor. Karşılaştıkları bu oluyor.

BAZILARI EĞİTİM KURUMU DEĞİL, ŞİRKET OLDULAR

Eğitim şirketi haline dönüştürülen pek çok vakıf üniversitesi, 17 Nisan 2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Yükseköğretim Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 11. maddesine eklenen ek maddeye rağmen akademisyenleri bu süreçte mağdur ediyor. Bu madde şöyle diyor:

“Vakıf yükseköğretim kurumlarında çalışan öğretim elemanlarına, unvanlarına göre Devlet yükseköğretim kurumlarında ödenen ücret tutarından az ücret verilemez. Bu fıkra kapsamında Devlet yükseköğretim kurumlarında ödenen emsal ücretin hesaplanmasında ilgili mevzuat uyarınca aylıklara ilişkin hükümlerin uygulandığı kadroya bağlı ödemeler dikkate alınır.”

Ancak bırakın buna uygun davranmayı hak edilmiş maaşlarımız bile verilmiyor. Kısa çalışma ödeneği vakıf yükseköğretim kurumlarında böyle mağduriyetler yaratıyor. Ama bu arada bizlere bir başka talimat daha veriliyor: Üniversitemizi öğrenciyle doldurmak zorundayız.