Arama sonuçları

Korkusu 6 aydan fazla sürüyorsa dikkat

Korkusu 6 aydan fazla sürüyorsa dikkat

 

Korkusu 6 aydan fazla sürüyorsa dikkat. Korku, yaşam boyunca deneyimlenen ve aslında bireylerin gelişiminde koruyucu işlevi de olan bir duygudur. Ancak küçük yaşlarda fark edilip, tedavi edilmeyen korkuların, ilerleyen dönemlerde bazen ciddi psikiyatrik sorunlara zemin oluşturabileceğini de unutmamak lazım. 

 

KORKUSU 6 AYDAN FAZLA SÜRÜYORSA DİKKAT  

 

 Bu nedenle uzmanlar, küçük yaşta görülen ve 6 aydan uzun süren korkulara karşı dikkatli olmak gerektiği konusunda uyarıyor. Memorial Şişli Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden çocuk psikiyatri uzmanı Dr. Leyla Alkaş, korkunun çocuk sağlığı üzerindeki etkileri ve korunma yolları hakkında bilgi verdi.

 

BEBEKLİKTE BAŞLAYAN KORKULAR YILLARCA SÜREBİLİR 

 

İnsanlar doğduğu andan itibaren ani ses, ışık, sallanma, düşme hissi ya da denge kayıplarına korkarak tepki verir. 6 aylık bebek, kendisine bakanı tanır ve farklı insanlar onu kucağına alınca ağlar. 3-4 yaşlarında hafızanın gelişimi ve güven duygusunun oturmasıyla bu durum geçer. Yine bu yaşlarda, özellikle korkutulduysa; karanlık, yalnız kalma, çeşitli hayvanlar veya hayali durumlara karşı korkular başlar.

 

HANGİ KORKULARA FOBİ DENİLİR?  

 

İnatçı, aşırı ve anlamsız korkulara fobi denilmektedir. Çocuklar, erişkinlerden farklı olarak korkunun anlamsız ve anormal olduğunu kabul etmez. Bunun yüzünden eğitiminden, uykusundan, yapmak istediklerinden ayrı düştüğünü fark edemez. Çocuk korku veren durum veya nesneden mümkün olduğunca kaçınır. Korku hali 6 aydan fazla sürerse buna “özgün fobi” denir. Özgün fobiler; böcekler, fırtınalar, yükseklik, iğne, asansör, kapalı kalmak gibi bazı özel durumları kapsayabilir.

 

KORKULAR GELECEĞİ OLUMSUZ ETKİLER

 

Yaş ilerledikçe korku nesnelerinin sayısı artar; üstelik bu nesneler giderek hayali olmaktan çıkar ve somut bir hal alır. 3 yaşındaki bir çocuk “öcü”den korkarken; 7 yaşındaki çocuk, hırsızlardan korkmaya başlar. 13 yaşındaki çocuk, hırsızlara karşı alınan önlemleri görür ve bundan korkmak yerine arkadaşlarının dışlamasından korkar. Daha büyüdüğünde ise, karşı cinsle ilişki ya da meslek edinebilme ile ilgili korkular ön plana çıkacaktır.

 

HUZURSUZ AİLE ORTAMI KORKULARI TETİKLİYOR

 

Korku bulaşıcıdır. Bu nedenle küçük çocuklar, annelerinin yüz mimiklerine ve tepkilerine göre bir olayı riskli veya korkutucu bulurlar. Özellikle çocuklara “bak doktor gelir iğne yapar” gibi cümleler kurulmamalıdır. “Ben kesin düşerim, başaramam” gibi olumsuz ve çarptırılmış cümleler de çocuğun gelişimini olumsuz yönde etkilemektedir. Çocukların yetiştiği ortam kavgalı ve huzursuzsa bu da korkuları beraberinde getirecektir.

 

KORKU SOSYAL HAYATI KISITLIYORSA 

 

 

Gelip geçici korku ve tedavi edilmesi gereken korku birbirinden ayrılmalıdır. Eğer korku kronikleşmiş, korkulan olaya karşı verilen tepki orantısız, sonrasında sakinleşememe ve yaşına uygun aktivitelerden uzak kalma durumu söz konusu ise, profesyonel yardım almak gerekmektedir.

Tedaviye başlamadan, öncelikle ebeveynde korku varsa tedavi edilmesi gerekmektedir. Çocuğa karşı samimi olunmalı, yanlış ve kaçamak bilgi verilmemelidir. Korkularıyla dalga geçip, alay etmeden gülümsemek, bunların geçeceğine inandırmak gereklidir. Ufak deneyim ve üstüne gitmeler için yüreklendirmek, yanında eşlik etmek, cesaretini takdir etmek iyi gelecektir. Gerekli görüldüğü durumlarda ilaç dahil, tedavi araçları hızlıca kullanılıp olayın kronikleşmesi engellenmelidir. 

Şule YILMAZ

Sağlık Editörü 

24-01-2018


Etiketler

Paylaşın arkadaşlarınızı da bilgilendirin

Paylaş