Arama sonuçları

Korona günlerinde YKS’ye nasıl hazırlanacağız?

Korona günlerinde YKS’ye nasıl hazırlanacağız?

Korona günlerinde YKS’ye nasıl hazırlanacağız? Tarihi ertelenen konuları da sınırlanan Yükseköğretim Kurumları Sınavı’na (YKS) hazırlanan adayların aklındaki en büyük sorulardan birisi de “Evde bu sınava ben nasıl hazırlanacağım?” oluyor. İşte bu sorunun yanıtını Ankara Eğitim Platformu’nun online eğitim etkinliklerinde “Korona günlerinde YKS’ye hazırlık” konulu bir söyleşi verdi.

KORONA GÜNLERİNDE YKS'YE NASIL HAZIRLANACAĞIZ?

Arı Okulları Genel Müdür Yardımcısı, Çankaya Üniversitesi Kurucu Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi Dr. Seva Demiröz ve Eğitim Yazarı Pervin Kaplan sosyal medya uygulaması instagram’da evde öğrencilerin YKS’ye hazırlanabileceklerini anlattı.

YKS’ye hazırlık kapsamında 12. sınıf öğrencilerine yönelik olarak gerçekleştirilen söyleşide, uzaktan eğitim süreci, başarı için ipuçları, rehberlik süreci başta olmak üzere pek çok konu değerlendirilirken YKS süreci ile ilgili merak edilen sorular yanıt buldu.

İşte bu söyleşinden satır başları:

NEDEN MEMNUN OLMADILAR?

12.sınıflarla birebir yapılan görüşmelerde, öğrencilerinin sadece 1.dönemin konularından sorumlu olmaktan memnun olmadıklarını ancak hiçbir öğrenmenin boşa gitmeyeceğine inandığını belirten Demiröz, bu sürecin Özel Arı Okulları’na yansımasını şöyle değerlendirdi:

“Öğrencilerimiz 1.dönemin konularından sorumlu olmaktan memnun değiller. 2. dönem konularını bitirdikleri ve hâkim oldukları için takvimsel olarak sınava yakın olan bu konuların seçiciliğinin daha yüksek olabileceği düşüncesi ile bu konulardan gelecek soruların, kendilerini daha yukarılara taşıyacağını düşünüyorlardı.”

MEVCUT KONULARIN ALT KAZANIMLARINA YOĞUNLAŞMALARI GEREKECEK

Demiröz, öğrencileri ile yaptıkları paylaşımlarda tüm derslerde sınav kapsamının dışında bırakılan konuların, diğer konuları anlamayı kolaylaştırıcı ya da sarmal özellikleri nedeniyle pekiştirici olma etkilerine odaklanmalarını önemine dikkat çektiklerinin altını çizdi. Demiröz, sınav kapsamının daraltılmış olması nedeniyle de mevcut konuların alt kazanımlarına yoğunlaşmaları yönünde öğrencilerine önerilerde bulunduklarını söyledi.

Sınav tarihinin ertelenmiş olmasının geriye dönüp tarama ve tekrar yapmalarının, çalışmalarını ayrıntılandırmaları bakımından iyi bir fırsat olduğunu da öğrencileriyle paylaştıklarını ifade eden Demiröz, kapsam dışı bırakılan konuların öğrencilerin üniversite öğretimlerini kolaylayacağını belirtti.

CANLI SINIFLAR DERSE KATILIMI VE DEVAMLILIĞI OLUMLU ETKİLEDİ

YKS adaylarının uzaktan eğitim süreci ile ilgili olarak, zaman yönetiminin, uzaktan öğretimde oluşan sanal özgürlük hissini kontrol etme açısından önemli olduğunu ifade eden Demiröz süreci şöyle değerlendirdi:

“Öğrencilerin okul ortamında olamamaları motivasyonlarını olumsuz etkilese de canlı sınıf uygulamaları bu gereksinimi nispeten karşıladı. Canlı sınıf uygulamaları ile öğrenciler, öğretmenleri ve arkadaşları ile yan yana olmasa da bir etkileşim yakaladılar. Tabi okulda öğretmenler öğrencilerinin sadece öğretenleri değil aynı zamanda yaşamlarına dokunan kişilerdi. Canlı sınıflar derse katılımı ve devamlılığı da olumlu etkiledi”.

ÖĞRETİMİN SÜREKLİLİĞİNİN SAĞLANMASI ÖNEMLİYDİ

UNICEF’in bu salgın ile ilgili yayınladığı küresel eylem planında yer verdiği ilkelerden birinin de öğrenmenin sürekliliğinin sağlanması olduğunu belirten Demiröz, özellikle 12.sınıflar için bu konunun çok daha önemli olduğunu ve bütün yaşamlarına yön verecek sınavlara gireceklerini söyledi.

Bu süreçte de çevrim içi öğretimin yanı sıra mümkün olabildiğince öğrencilere çevrim içi sınav analizlerinin yapılarak performansları ile ilgili bireysel dönüt verilmesinin önemli olduğunu vurgulayan Demiröz, çözülemeyen soruların çözülmesinin önemli olduğunu, böyle bir olanak yoksa da öğrencilerin kendi öğrenmelerinin sorumluluğunu alarak çalışmalarını bu yönde programlamaları ve yürütmeleri gerektiğini belirtti.

SINAV MARATONUNDA OLDUKLARINI UNUTMASINLAR

Evde verimli çalışmanın yöntem ve ilkelerinin yanı sıra YKS adayları içinde önerilerde bulunan Demiröz, ev ortamının adaylar için fazla konforlu ve onları dersten uzaklaştırabilecek pek çok uyarıcıya sahip olduğunu, bu uyarıcılarla mücadele edebilmek için adayların iradelerini mutlaka üst seviyede tutmalarını ve sınav maratonunda olduklarını unutmamaları gerektiğini dile getirdi. Zorunlu evde kalma sürecinin öğrencilere kendilerini özgür hissettirebileceğini ve istediklerini yapabilecekleri bir ortam olduğunu düşündürebileceğini söyleyen Demiröz, bu süreçte rehavete kapılmadan, özgürlüklerini kısıtlamaları gerektiğini ve bu dönemki isteklerini 3,5 ay daha ertelemeleri gerektiğini ifade etti.

           

EVDE ÇALIŞMANIN EN BÜYÜK ÇELDİRİCİSİ SERBESTLİKTİR

 

Başarıya giden yolda düzenlilik ve planlamanın esas olduğunu, bu yüzden öğrencilerin günlük ya da haftalık programlar dâhilinde çalışmalarının da önemli olduğuna işaret eden Demiröz, öğrencilere tekrarlarını iyi yapmalarını, eksik kazanımlarını tamamlamalarını, yol haritalarını belirleyecek deneme sınavlarına katılarak sınav yönetimi becerilerini geliştirmelerini önerdi.

Öğrencilerin uygun bir çalışma alanı oluşturmasının da önemine dikkat çeken Demiröz, ders çalışma alanının, ders dışı etkinlik alandan ayrışmış olması gerektiğinin altını çizdi.

 

ÖĞRENCİLER BU DÖNEMDE MOTİVASYONLARINI YÜKSEK TUTMALI VE ÖZDENETİM GÖSTERMELİ

 

Anne babalarının uyarı ya da yönlendirmelerini beklemeden, öğrencilerin kendi yaşamlarını planlamaları gerektiğini ifade eden Demiröz, öğrencilerin bu süreci sahip oldukları becerileri, en başta kendilerine kanıtlayabilecekleri önemli bir fırsat olarak kullanmalarını söyledi. Ayrıca çalışma planlarını kendilerini sorumlu tutmak için arkadaşları veya aile üyeleriyle de paylaşabileceklerini söyledi.

 

BU SÜREÇ ADAYLARIN BİR ÇOK FARKLI DUYGU YAŞAMALARINA NEDEN OLDU

Adayların sınavdan sadece akademik olarak değil psiko-sosyal olarak da bu süreçte etkilendiğini belirten Demiröz, adayların psikolojik sağlamlıklarını desteklemek anlamında yapılabilecekleri ise şöyle paylaştı:

“Adayların sadece haftalık çalışma programları değil, duygusal planlamaları da bozuldu. Tam hedefe kitlenmişken, belli bir program doğrultusunda ilerlerken, yaşam başka bir yöne evrildi. Adaylar yeni bir öz düzenleme sürecine girdiler. Bu yeni yaşam düzenine hızlıca uyum sağlamaları gerekti.

Bu süreç adayların birçok farklı duygu yaşamalarına neden oldu. Karamsar olmayı seçenler oldu, durumdan şikâyet ettiler. Bazıları fazla iyimser olmayı seçti, bu durumu hafife aldılar, birileri çare bulur dediler, sorumluluktan kaçtılar, çözümü dışa yüklediler. Bu seçeneklerin işlemediğini görenler, bunu fark edenler kendilerini gerçekçi olma noktasında buldular. İşte o anda yol almaya, ilerlemeye başladılar. Aslında sadece YKS adayları değil birçoğumuz yaşadık bu duyguları.”

 

İÇİMİZDEKİ GÜCÜ DEVREYE SOKMAK ZORUNDAYIZ

Yaşanan zorlukların bireyi harekete geçirmede önemli rol oynayabileceğini belirten Demiröz,  durum böyle değerlendirildiğinde adayların içlerindeki gücü devreye sokarak bu olumsuz durumu fırsata çevirebileceklerini söyledi. Demiröz, bu nedenle adaylar için çok olumsuz bir durum olmadığını, içlerindeki gücü devreye sokmak zorunda olduklarının altını çizdi.

Çare bulmak, öğrenmek ve problem çözebilmek için yaratıcı gücün devreye sokulması gerektiğine, devreye sokulan yaratıcı güçle birlikte de olumsuzun olumluya dönüşmesi yönünde çözüm yolları arandığını belirten Demiröz, bu durumun psikolojik dayanıklık, yılmazlık olarak adlandırıldığını ifade etti.

İnsan psikolojisine göre insan organizmasının ve ruh sağlığının olumluya yönelimli olduğuna ve bireyin kendisi için olumluyu ve iyiyi seçtiğine işaret eden Demiröz, bireylerin bir gerilimde umutsuzca yaşamak yerine, kendilerine ne yapabilirim sorusunu sorarak akılcı ve gerçekçi çözüm arayışına yöneldiklerini söyledi.

 

ERGENLİK, GENÇLERİN AKRANLARI İLE İLETİŞİMİ VE ETKİLEŞİMİ TERCİH ETTİKLERİ BİR DÖNEM

Zorunlu evde kalma döneminde ergenlerin, akranlarından uzak kaldıklarını belirten Demiröz velilere bu konuda şunları söyledi:

“Zorunlu evde kalma döneminde ergenler, akranlarından uzak kaldılar. Akranları onların en önemli sosyal doyum kaynaklarıydı. Sanal ortamda iletişim halinde olsalar da yüz yüze iletişimden sağlayabilecekleri doyuma ulaşamıyorlar.”

ERGENLERİN GÜVEN DUYGULARININ BESLENMESİ ÇOK ÖNEMLİ

Ergenliğin bireyin anne babadan kopup akranları ile iletişimi ve etkileşimi tercih ettiği bir dönem olduğunu ifade eden Demiröz, temelde anne baba değerleri ve etkilerinin geri planda sürdürüldüğünü, dolayısıyla anne babanın genci onaylamasının, rehber olmasının, destek vermesinin önemli olduğunu vurguladı. Tüm bunların ergenlerin güven duygusunu beslediğinin altını çizen Demiröz, bütün rutinlerinin, yaşam düzenlerinin değiştiği bugünlerde ergenlerin güven duygularının beslenmesinin çok önemli olduğunu belirtti.

GENÇLERİN ONLARI DİNLEMEMİZE, ONLARLA ŞAKALAŞMAMIZA, SOHBET ETMEMİZE İHTİYAÇLARI VAR

Pandemi öncesindeki süreçte aile bireylerinin her birinin kendine özgü bir dünyası olduğunun şimdi ise adayların ev ortamında, önceki yaşantılarına göre çok dar bir alanda aileleriyle tüm günü birlikte geçirdiklerinin altını çizen Demiröz velilere şu önerilerde bulundu:

“Gençlerin onları dinlememize, onlarla şakalaşmamıza, sohbet etmemize ihtiyaçları var.  Anne babalar olarak bu rehberliği yaparsak, aktarıcı, öğretici tutumla değil de iş birliği tutumu içinde onlara deneyimlerimizden, derinliğimizden öğrenme fırsatı verirsek, hem onların gelişimi hem ilişkilerimiz adına çok yol kat ederiz.”

Demiröz bu süreçle ilgili velilere özen göstermeleri gerekenler ile ilgili de önerilerde bulundu. Anne ve babaların öğretmen rolüne girmemeleri, aşırı kontrolcü olmamaları, rollerinin gerekli öğrenme ortamını sunmak olduğunun bilincinde olmaları gerektiğini belirten Demiröz, günlük yaşam için yeni, olumlu rutinler oluşturabileceklerini, üretime yönelik etkinlikler yapabileceklerini, öğrenme süreçleri haricinde teknoloji kullanımlarıyla ilgili kuralları koyma ve bu kurallara uyma konusunda rol model olmaları gerektiğini söyledi.

KALAN GÜNLERİ ÇOK İYİ DEĞERLENDİRİN

Söyleşinin son bölümünde Demiröz YKS adaylarına şu mesajı verdi:

“Sevgili YKS adayları, size gönlünüzden geçen üniversitelere, bölümlere ya da mesleklere taşıyacak sınavlara az bir zaman kaldı. Hedefe kitlenmeye devam edin. Kalan günleri çok iyi değerlendirin. Sonra arkadaşlarınız, sosyal yaşam, baharlar, yazlar sizin olacak. Yeter ki bugünleri sağlıkla evde kalarak ve çok çalışarak değerlendirin. Hepinize başarılar diliyorum.”

Söyleşinin sonunu bu hafta perşembe günü kutlanacak 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramına ayıran Demiröz, bu yıl 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramının alışagelen törenlerden farklı bir biçimde, uzaktan da olsa tek yürek olarak büyük bir coşkuyla kutlanacağını söyledi. Demiröz, “Hepimizin Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlu olsun” diyerek söyleşiyi tamamladı.

 

SORULAR ZOR MU OLACAK?

Eğitim Yazarı Pervin Kaplan da YKS’nin 12. Sınıf birinci dönemle sınırlı tutulmasını Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) aldığı doğru karar olarak nitelendirdi. Kaplan, öğrencilerin en çok sorduğu sorunun ise “Sorular zor mu olacak?” olduğunu belirterek, şöyle dedi: “Kolay soru da bilmeyen için zordur. Bu yüzden de akıllarına ne kadar zor olacak diye düşünmek yerine konuları tam anlamaya yönelsinler. Bunu şans olarak da görebilirler. Konu sınırlı yani oradan çıkacak. Demek ki burada yapılması gereken onları çok iyi öğrenmek. Şu olacak elbette sorular daha ayrıntılı olacak, çeldiriciler güçlü olacak. Bu yüzden de ne yapacağız. Soruları dikkatli okuyacağız, yarısında bırakmayacağız. İlk güçlü çeldiricinin cazibesine de kapılmayacağız. “

Kaplan YKS adayları için de soruların yapısı, sınavda dikkat edilmesi gerekenler gibi ipuçlarını paylaştı.

 

 

21-04-2020


Etiketler

Paylaşın arkadaşlarınızı da bilgilendirin

Paylaş