Koronavirüsten sonra okullar nasıl açılacak?

Koronavirüsten sonra okullar nasıl açılacak? Koronavirüs salgınının sona ermesi, hayatın normale dönmesi, herkesin ortak dileği ancak bunun nasıl olacağı merak konusu. Çünkü bilim dünyası, salgın tamamen bitecek mi, ikinci dalga gelecek mi sorularına hâlâ cevap bulamadı. Peki, bu belirsizlikler içerisinde eğitim nasıl devam edecek? Yetişkinler, sosyal mesafe, hijyen gibi kurallar konusunda daha dikkatli olacaktır ancak en kalabalık ortamlar olan okullarda ve üniversitelerde öğrencilerin bu kurallara tam anlamıyla uymaları çok zor. Milliyet'ten Aysel Bozan Yılmaz'ın haberine göre, veliler ve öğrenciler, koronavirüs sonrası eğitim kurumlarında ne gibi önlemler alınacağı konusunda bilgilendirme istiyorlar.

BAKAN ‘HAZIRIZ’ DEDİ

Son dakika bir değişiklik olmazsa, okullar 4 Mayıs’ta açılacak. Liselere Geçiş Sistemi (LGS) kapsamında düzenlenecek merkezi ortak sınavlar da 7 Haziran’da yapılacak. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, okulların açılması konusunda her tarih için hazır olduklarını dile getiriyor. Geçen hafta yaptığı açıklamalarda, Bilim Kurulu’nun tavsiyeleri, Türkiye’nin ve dünyanın genel gidişatı müsaade ederse okulların açılması için gereken çalışmayı hemen başlatabileceklerini belirten Selçuk, “Şu tarihte, şu olacak diye yönettiğimiz bir süreç yok. Ama ne zaman ne olursa biz ne yaparız konusunda hazırlıklarımız var. Haziran ayı içerisinde, mayıs ayı içerisinde ne olabilir, hangi yaş gruplarında, hangi durumları, ne şekilde devreye sokabiliriz, eylül başında, ekimde ne olabilir? 2020-2021 eğitim takvimi nasıl düzenlenirse bu eksiklikleri giderebiliriz konusunda çalışmalarımız hazır. Gidişata bağlı olarak bunu toplumla paylaşacağız” diye konuştu.

Temmuz ve ağustos aylarını çok planlamadıklarını dile getiren Selçuk, okulların açılması konusunda eylül ve ekim aylarının ağır bastığının ancak mayıs ve haziran ayları için de planlarının hazır olduğunun altını çizdi.

CEVAPSIZ SORULAR

Okullar eylülde de açılsa, çözüm bekleyen pek çok konu var. Bakan Selçuk, hazır olduklarını söyledi ama veliler ve öğrenciler, kaygıyla şu sorularla ilgili daha net açıklamalar bekliyorlar:

• Kalabalık sınıflarda sosyal mesafe nasıl korunacak? MEB’in yayınladığı 2018-2019 istatistiklerine göre derslik başına düşen öğrenci sayısı okul öncesinde 19, ilköğretimde 24, ortaöğretimde 20. Bu rakamlar Türkiye genelini gösteriyor. Ancak özellikle İstanbul’da, Bağcılar, Esenyurt gibi kalabalık ilçelerde, bazı okullarda sınıf mevcutları 35-40 arası. Bu kalabalık sınıflar, sosyal mesafeyi koruyacak şekilde nasıl düzenlenecek? Özellikle liselerde yeterli kontenjan olmadığı için geçen yıl pek çok okulda ikili eğitime geçildi. Bu yıl liselere girecek öğrenci sayısı yaklaşık 600 bin arttı. Bu durumda, derslik ihtiyacı nasıl giderilecek?
• Teneffüslerde denetim nasıl sağlanacak? Teneffüs süresi tam gün eğitim yapan okullarda 15, ikili eğitim yapanlarda ise 10 dakika. Kalabalık okullarda, bu süre içerisinde öğrencilerin tuvalet, kantin gibi yerlerde yığılmaları nasıl önlenecek?
• Servisler de genellikle dolu oluyor. Sosyal mesafeyi korumak için araç sayılarının artırılması, servislerdeki öğrenci sayısının azaltılması düşünülüyor mu?
• Yatılı okuyan öğrenciler için önlemler alındı mı? Üniversite yurtlarında da kalabalık odalar için nasıl bir çözüm bulunacak? Üniversitelerin yurt kapasiteleri yeterli değil, odadaki kişi sayısı azaltılırsa, artan barınma sorunu için çözüm üretilecek mi?
• LGS’ye yaklaşık bir ay kaldı. Salgın kontrol altına alınamazsa öğrencilerin sınıflarda bir arada olması risk doğurmayacak mı?

‘ÇOCUĞUMU ASLA YOLLAMAM’

Tüm bu sorular için daha erken denilebilir ancak günlerdir velilerden ve öğrencilerden bu konuda pek çok soru geliyor. Bakan Selçuk, hazırlıkların yapıldığı konusunda herkesi ikna etmeye çalışıyor ancak net bilgileri alana kadar, kimsenin içi rahat değil. Sosyal medya paylaşımlarında da bu kaygılar öne çıkıyor. İşte onlardan bazıları:

• Nezle bile tüm okulu dolaşıyor. Üstelik korona kaç kat bulaşıcı.
• Okullar açılsa da çocuğumu yollamam. Bir sınıfta 32 kişi var. Zaten yeterli derslik olmadığı için tam gün eğitime geçilemedi
• Gerekirse ikili, üçlü öğretime geçilir. Özel okullar da dahil edilir. Herkes daha dikkatli davranır. Belediyeler, servisler, öğretmenler fedakârlıklar yapar. Okulların açılmasını bir öğretmen olarak gönülden istiyorum.
• Okullar açılsa bile kimse çocuğunu göndermez, ben dahil.
• Bazı hocalarımız mümkün demişler ama ilkokul öğrencilerini birbirinden uzak tutmak, koridorlarda ve bahçede de bunu beklemek akıl kârı değil. Üniversite ve liselerde bir nebze olabilir. İyi düşünmek gerekiyor.
• Okul açılmadan önce öğrenci ve öğretmenlere test yapılmalı diye düşünüyorum.
• Sınıf mevcutları çok yüksek. Dolayısıyla belki de sadece sınava hazırlık sınıfları yani 7, 8, 11 ve 12. sınıf düzeyleri için açılabilir.

‘SINAV ERTELENMESİN’

• LGS’yi ertelemek çocukların psikolojisini çok yıpratır. Gerekli tedbirler alınırsa sınavın zamanında yapılmaması için bir sebep yok. Özel okulların ve üniversitelerin derslikleri de kullanılırsa sınav mekânı iki katına çıkar ve her sınıfta daha az çocuk olur.
• Hem LGS hem YKS’ye hazırlanan çocuklarım var. Motivasyonları her geçen gün düşüyor. O nedenle her türlü önlemi alarak yapılmasından yanayım.
• LGS de ertelenmeli. Haziran ayı için sıkıntı yok olduğu öngörüldüyse YKS neden ertelendi?
• Salgın tamamen bitmeden çocuğumu sınava sokmaktansa, bir yıl daha bekletirim daha iyi. Hiçbir şey oğlumun canından kıymetli ve önemli değil.
• Sınavlar açık havada olmalı.