Koronavirüsün kampuslarda yayılmasıyla ilgili öğrendiğimiz en önemli 5 şey

Koronavirüsün kampuslarda yayılmasıyla ilgili öğrendiğimiz en önemli 5 şey. Üniversiteler geçtiğimiz bahar aylarında online eğitime geçtiğinde, akıllarda pek çok soru belirdi. Yeni koronavirüs nasıl yayıldı? Etkileri neler oldu? Üniversiteler 2020-21 yılı için yüz yüze açılabilecek miydi ve açılırsa etkileri neler olacaktı?

Sonbahar dönemi bitmek üzereyken, bu sorulardan bazıları biraz zor olsa da cevaplanmış oldu. The Chronicle of Higher Education’dan Francie Diep, bu süreçte öğrendiğimiz ve ABD üniversitelerinin önümüzdeki dönem politikalarında etkili olabilecek beş faktörü şöyle derledi:

1. Önlemler uygulandığı sürece, sınıflar ve kampus alanları bulaşıda etkili rol oynayan riskli alanlar değiller.

Yeni dönem için pek çok üniversitede havalandırmanın artırılması, sosyal mesafenin uygulanması, alanların pleksiglasla birbirinden ayrılması gibi önlemler uygulandı. Bu yöntemler ile büyük başarı elde edildiği görülürken, üniversitelerde artan bulaşının sebebinin toplu ders alanları değil, yurtlar olduğu görüldü.

2. Üniversitelerdeki koronavirüs yayılımının en büyük sebebi, kampus dışındaki toplu sosyal etkinlikler.

Pek çok üniversite öğrencisi, konakladığı yerlerde arkadaşlarıyla toplandı. Kampus içi konaklamada görevlileri sosyal mesafe ve maske konularında daha dikkatli olması ile kampuslarda bulaşı oranı yüksek olmazken, kampus dışındaki evler ve kampus dışındaki yeme içme mekanlarının bulaşıyı ciddi oranda artırdığı tespit edildi.

3. Kovid-19’un tek bulaştığı yer kampus dışı alanlar değil, aynı zamanda öğrenci yurtları.

Kampus içindeki düşük bulaşı oranlarının tek istisnası ise öğrenci yurtları. Pek çok üniversitenin odalarını tek kişilik konaklama alanlarına çevirememesi ve ortak banyo kullanmaları, bulaşının artmasında önemli rol oynadı.

4. Öğrencilerin üniversiteye gelişlerinde ve üniversitede kaldıkları sürede test edilmeleri hayati önem taşıyor.

Pek çok üniversite Kovid-19 için farklı önlemler alırken, bazı üniversiteler öğrencileri kampusa gelmeden önce test etti ve kampusta kaldıkları sürece de öğrencilere düzenli test uyguladı. Bu uygulama bulaşı oranlarını önemli ölçüde düşürürken, gençlerin genellikle Kovid-19 taşıyıcısı olsalar bile semptomlarını göstermemeleri yüzünden oldukça önemli.

5. Üniversitelerde ortaya çıkan bulaşılar, riskli yaş gruplarındaki kişilerde daha yüksek bulaşı ve ölüm oranına yol açıyor.

Üniversite öğrencileri Kovid-19’un kendilerine bulaşması halinde risk altında olmadıklarını düşünürken, virüsün riskli yaş grubundaki üniversite çalışanlarına bulaştırma ihtimali oldukça tehlikeli. Şu ana dek görülen vakalar, öğrenciler arasındaki ölüm oranının aksine, üniversite çalışanlarında bulaşı ve ölüm oranlarının çok daha yüksek olduğunu ortaya koyuyor.

Petek SAMATYALI

pervinkaplan.com editörü