Arama sonuçları

Lise eğitimi değişiyor: Yeni program 9. sınıflarlarda başlayacak

Lise eğitimi değişiyor: Yeni program 9. sınıflarlarda başlayacak

Lise eğitimi değişiyor. Yeni program 9. sınıflarda başlayacak. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, ortaöğretimle ilgili "yeni birşey yapacağız" dedi. Selçuk, şöyle dedi:

LİSE EĞİTİMİ DEĞİŞİYOR: YENİ PROGRAM 9. SINIFLARDA BAŞLAYACAK

"Ortaöğretimle ilgili yeni bir şey yapacağız. Eğitimde model olarak kabul edilen ülkelerdeki liselerde, 5-6 ders var. Biz de 16-17 ders var. Bu çok adil bir durum değil. Bizim çocuklarımız yüzeysel kalıyorlar, yönelmek istediği alanda derinleşemiyor. Bunu yeniden yapılandırmamız lazım. Hemen önümüzdeki yıl, 9. sınıflardan itibaren bu başlayacak. Bununla ilgili modelimizi de yaklaşık bir ay içinde Türkiye ile paylaşmış olacağız."

Bakan Selçuk, NUN Okulları ile NUN Eğitim ve Kültür Vakfı işbirliğiyle düzenlenen "Eğitimde Bir Adım Ötesi 2019" zirvesine katıldı. Selçuk, yaratıcılık, eleştirel düşünme, takım çalışması, iş birliği gibi becerilerin 21. yüzyılın becerisi olarak sayıldığını söyledi. Selçuk, sözlerini şöyle sürdürdü:

EĞİTİM SÜREKLİ İLERLİYOR MU?

"Bunlar Mimar Sinan'da, Da Vinci'de yok muydu? Onlar yaratıcı değil miydi? Bu progresif anlayış lineer tabiatından ileri geliyor. Popüler olan şey bize, 'Eğitim sürekli gelişiyor, ilerliyor.' Eğitim sürekli ilerlemiyor. Bizim kavramımız progresif ya da ilerleme kavramı olmamalı. Biz yücelme kavramından söz etmeliyiz. İnsan yücelir, eğitim yücelir, irade yücelir; ilerlemez. İlerlediyseniz o zaman geriliyorsunuz demektir aynı zamanda. Bunun kanıtı da var. Eğitim seviyesi yükseldikçe dünyada açlık ve obezite aynı anda artıyor. Böyle bir artış varsa sizin eğitimli dediğiniz insanlar eğitimli değil o zaman. Eğer eğitimde bir politika kararı alınacaksa, bunun simülasyonun ve modellemelerinin yapılması gerek. Vizyon Belgesi'nde eğitimde ortak dil ve mutabakatlaşmaya yer verildi.

MUTABAKAT YOKSA, MİLLİLEŞME YOK

"Eğitimde mutabakat yoksa asla milletleşme söz konusu olmaz. Eğitimin mutabakata ihtiyacı var. İnsanları çocuklarında buluşturamıyorsanız neyde buluşturacaksınız? Bu çerçevede baktığımızda, bizim bir sosyal sözleşmeye ve mutabakata ihtiyacımız var. Herkes sadece kendi dünya görüşüne uygun bir insan yetiştirme tarzını ve tavrını desteklerse biz sadece çatışmayı desteklemiş oluruz. Biz kültürümüzü ya bilim ya da vahiy zannediyoruz. Buradan yola çıktığımızda bilmek yetmez bu çocukların yapmaları lazım. Yapması için elini tutması lazım. Tasarım beceri atölyelerinin temelindeki şey, bilmenin bir ötesine geçmek, yapmak. Çünkü olmak için yapmak aşaması gerekiyor. Eğitimin meselesi insanların olmaklığıyla ilgili bir mesele. Eğer olmaklık yoksa, o zaman insanlaşma yoktur, beşerleşme vardır sadece. Bu bağlamda, eğitimde sisteminin ortak dili gelişmeden, mutabakat sahası oluşmadan, bu bir ülke ödevi olarak tasavvur edilmeden, bir ülkenin eğitim sistemi sadece mekaniklerinde, bürokrasisinde dönüştürülür. Bizim çok farklı bir üssel artışa ihtiyacımız var. Bizim değişime ihtiyacımız var. Bunu mevcudu sürdürerek, bazı şeyleri kopyalayarak, popüler olanı ihtiva ederek yapamayız. Bizim orijinal kavramlar üzerinde tartışmamız, kendi kelimelerimizi yeniden doğurmamız lazım. Bizim kavram cerrahisine ihtiyacımız var. Bütün bu makamlar, mevkiler sadece çocuklar içindir. Bu ülkenin geleceği içindir.

TÜRKİYE NASIL DEĞİŞMELİ?

Türkiye girdi temelli bir yaklaşımdan, ürün, çıktı ve süreç temelli bir yaklaşıma doğru evriliyor. Şu ana kadar çok büyük başarıları oldu. Bugün 15 sene önce hayal ettiğimiz şeyleri başarmış durumdayız. Dolayısıyla eğitime hep olumsuz bakmamalıyız. Güzel şeyler yapılmış. Türkiye çok zor dönemlerden geçiyor. Birçok ülkenin ayakta kalamayacağı kadar sıkıntılar yaşayan bir ülke. Şimdi biraz kalite zamanı. Türkiye başka bir hikaye yazabilir ama hikaye yazmadan önce nasıl bir hikaye yapacağıyla ilgili tasavvurunu yeniden gözden geçirmeli ve bunu varlık, epistemolojik ve ahlak telakkisi temelli olarak yeniden oluşturmalı. Ahlak yoksa bir yerde hiçbir sistem çalışmaz.

13 MART'TA OKUL PROFİLİ PROJESİ AÇIKLANACAK

13 Mart'ta okul profiliyle ilgili bir şey ilan edeceğiz. Sadece bu işin felsefesiyle ilgilenmiyoruz somut olarak hayat sahnesindeki karşılığıyla da ilgileniyoruz. Okul profilinden maksadımız şu; her okul 'Acaba ben ne yaparsam, daha iyi bir okul olurum?' diyebilmeli. Okul profili bu anlamda her okulun MR'ını çeken, gelişme potansiyelini ortaya koyan bir ulusal ölçekli yazılım altyapısı. Yani bir ülkenin tamamını aynı anda görüyoruz. Şu anda herhangi bir okulda böyle bir altyapı olmadığı için okul kendisinin neyde iyi neyde kötü olduğunu, ne yapması gerektiğini çok da bilmiyor.

ORTAÖĞRETİMLE İLGİLİ YENİ BİR ŞEY

Ortaöğretimle ilgili yeni bir şey yapacağız. Eğitimde model olarak kabul edilen ülkelerdeki liselerde, 5-6 ders var. Biz de 16-17 ders var. Bu çok adil bir durum değil. Bizim çocuklarımız yüzeysel kalıyorlar, yönelmek istediği alanda derinleşemiyor. Lise sona geliyor, 'Neyi seçsem' diye düşünebiliyor. Bunu yeniden yapılandırmamız lazım. Hemen önümüzdeki yıl 9. sınıflardan itibaren bu başlayacak. Bununla ilgili modelimizi de yaklaşık bir ay içinde Türkiye ile paylaşmış olacağız."

09-03-2019


Etiketler

Paylaşın arkadaşlarınızı da bilgilendirin

Paylaş