Liyakatsiz rektör atamaları başarıyı düşürdü

CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, özellikle 2016 yılından sonra yapılan liyakatsiz rektör atamalarının üniversitelerin ulusal ve uluslararası başarılarının hızla düşürülmesine neden olduğunu söyledi. Kaya, partisinin İstanbul Milletvekili Sibel Özdemir ile Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, üniversite özerkliğinin göstergelerinden birisinin de rektörlerin seçimle gelmesi olduğunu söyledi. 

Özdemir, Türkiye'de rektörlerin seçimle gelmediği gibi atama yöntemlerinin de 12 Eylül askeri darbe döneminin gerisine düştüğünü söyledi. Özdemir, 18 Haziran 1946'da çıkartılan Üniversiteler Kanunu'na göre rektörlerin seçimle göreve geldiğini ancak 12 Eylül 1980 askeri darbesinden sonra YÖK'ün kurulduğunu ve rektörlük seçimlerinin kaldırıldığını anımsattı. 

LİYAKATSİZ ATAMALAR BAŞARIYI DÜŞÜRDÜ

Kaya ise sözlerini şöyle sürdürdü:

"Rektörler en az 15 yıl profesör olarak çalışmış olma şartı getirilerek, 5 yıl için atanmaya başlanmıştı. 7 Temmuz 1992'de rektörlük seçimleri geri getirilirken YÖK'ün ve Cumhurbaşkanının atama yetkisi korunmuştur. 15 Temmuz 2016 darbe girişiminin ardından 20 Temmuz'da OHAL ilan edilmiş, rektörlük seçimleri de 29 Ekim 2016'da 676 Sayılı KHK ile yeniden kaldırılmıştır. Rektörlerin profesör olarak hizmet verme şartı da 3 yıla indirilmiştir. 12 Eylül darbecilerinin dahi getiremediği antidemokratik uygulamaların altına imza atılmıştır. Rektörlerin akademik başarılarının üniversitelerin başarısıyla doğru orantılı olduğunu ortaya koyan araştırmalar ortayken akademik bir başarıya imza atmamış kişilerin siyasi nedenlerle üniversitelere rektör yapılması başarısızlıkları da beraberinde getirmiştir. Özellikle 2016 yılından sonra yapılan liyakatsiz rektör atamaları, üniversitelerimizin ulusal ve uluslararası başarılarının hızla düşürülmesine neden olmuştur."

 Anti demokratik rektör atamalarının en son örneğinin Boğaziçi Üniversitesi'nde yaşandığını ifade eden Kaya, şunları söyledi:"Kayyum olarak atanan rektör fiili olarak göreve başlayamamıştır. Çünkü, üniversite öğretim üyeleri anti demokratik uygulamayı protesto ederek rektör yardımcılığını kabul etmemiş ve kayyum rektöre sırtını dönmüştür."

CHP İstanbul Milletvekili Sibel Özdemir de rektörlerin seçimle gelmesine ilişkin kanun teklifinin önce komisyona, ardından da Genel Kurul gündemine getirilmesini istedi.

Özdemir, "Yapılan araştırmalar gösteriyor ki, üniversiteler idari, mali ve akademik özerk olduğu sürece bilim üretebilirler, görevlerini yerine getirebilirler, topluma fayda sağlayabilirler, nitelikli insan kaynağı yetiştirebilirler. Bu şekilde liyakate dayanmayan, bir kişinin kararlarıyla atanan rektörler toplumun, üniversite öğretim üyelerinin, öğrencilerin önceliklerini öncelemezler, o kendilerini atayan kişinin öncelliklerini hayata geçirirler. 2016'dan itibaren bütün rektör atamaları tartışmalıdır, siyasidir. Partili rektörlerin atandıklarına şahitlik ettik." değerlendirmesinde bulundu.