Arama sonuçları

LYS’de açık uçlu sorular ve 3 fakülteye baraj geliyor

LYS’de açık uçlu sorular ve 3 fakülteye baraj geliyor

Dün YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç ile birlikte İstanbul’da eğitim editörleri kahvaltıda buluştuk. Bu görüşmede Saraç bu yıl üniversite sınavlarına girecek 2 milyondan fazla adayı ilgilendiren açıkmalar yaptı. Bu yıl üniversite sınavlarının ikinci aşaması olan Lisans Yerleştirme Sınavları'nda (LYS) ilk kez az sayıda açık uçlu sorular gelmesi planlanıyor.   

Ayrıca Saraç, iki yıl önce hukuk ve tıp, geçen yıl da mühendislik ve mimarlık fakültelerine getirilen başarı sırası barajının bu yıl eğitim fakültelerinin yanı sıra diş hekimliği ve eczacılık fakültelerine de getirileceğini açıkladı. Başkan Prof.Dr. Saraç, barajların "meslek icra sınavları" gelene kadar süreceğini bu sınavlar yaşama geçtiğinde kaldırılacağını söyledi.                 

TOPLU AKADEMİK YIL AÇILIŞINI CUMHURBAŞKANI YAPACAK 
Saraç ayrıca bu yıl ilk kez akademik yıl açılış töreninin tüm üniversiteler için Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde yapılacağını, tüm rektörler ile yardımcıları ve senato üyelerinden oluşan, başarılı öğrencilerin de yer alacağı her üniversiteden ortalama 6 kişinin 2016-2017 öğretim yılı akademik yıl açılışına katılacaklarını açıkladı.      

SARAÇ İLE HANGİ KONULAR KONUŞULDU?
Saraç, barajlardan, pedagojik formasyona, ÖYP'den yeni YÖK yapılanmasına kadar birçok konuda soruları yanıtladı. İşte Saraç’ın yanıtlarından satırbaşları: 

ÜNİVERSİTE GİRİŞ SINAVI NASIL DEĞİŞİYOR? 
Üniversite giriş sisteminde dünyada uygulanıp, Türkiye'de denenmeyen yöntem kalmadı. Şu anda toplumun geniş kesimi bu sınavı adaletli bir düzenek olarak kabul ediyor. Sorular yüzde 100 müfredattan. Evet bazı lise türlerinde görülmeyen dersler var. Sistem adaletli kabul edildiği için sistemin bütününde değil kısmi iyileştirmeler yapmak gerekiyor. Bu iyileştirmelerin nasıl olabileceğine ilişkin MEB ile görüşüyoruz. Örneğin deneme mahiyetinde LYS'de açık uçlu az sayıda soru gündeme gelebilir. Bu yıl ikinci aşamada yani LYS’de adaylara LYS testlerinin tümü değil ama aralarından bazıları açık uçlu soru olarak gelebilir. Yani az sayıda açık uçlu soru soru ile karşılaşabilirler. 

BARAJ 3 FAKÜLTEYE DAHA GELECEK: Bu yıl sınava girecek adaylar için 3 yeni fakültede daha başarı sırası olacak. Bunlar eğitim, diş hekimliği ve eczacılık fakülteleri. Daha önce de söyledim. Yapılandırılmış meslekler mühendislik, mimarlık, tıp, hukuk, diş hekimliği başta olmak üzere bu meslekler için meslek icra sınavları olması gerekiyor. Ama bu sınavlar yok. Bu durumda da baraj koyuyoruz. Bu bölümler için meslek icra sınavları gelince barajı kaldırırız. Ama bu sınavlar gelene dek hukuk, mühendislik, tıp, mimarlık, eğitim fakültesi,  diş hekimliği ve eczacılık fakültelerinde baraj olacak. Çünkü bizim birinci önceliğimiz üniversite diplomalarının değer ifade etmesini sağlamak.  Kaliteden taviz verilmesi yerine arzın kısılmasını tercih ederiz. 

AKADEMİK YIL AÇILIŞI KÜLLİYE'DE OLACAK
YÖK Başkanı Saraç, ilk kez bu yıl Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında akademik yıl açılışının Beştepe'deki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde yapılacağını açıkladı. Başkan Saraç, şunları söyledi: 

"2016-2017 akademik yıl açılışı 18 Ekim'de 181 yükseköğretim kurumundaki rektör, bazı senato üyeleri ve üniversitelerin fakültelerini başarı ile kazanan öğrenci temsilcileri de katılacağı özel bir törenle açılacak. Açılışı cumhurbaşkanımız yapacak. Akademik açılış yılı her yıl geleneksel olarak külliyede yapılacak."

Bu toplantıda aynı zamanda bölgesel kalkınmada lokomotif olarak seçilmiş 5 üniversite de cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanacak.

PEDAGOJİK FORMASYON TARTIŞMASINDA YÖK’ÜN TUTUMU 
Eğitim fakültelerine baraj getirilecek olmasına karşın pedagojik formasyonla öğretmenlik yolunun neredeyse tüm fakültelere açık olduğunu hatırlatarak, “Bu durumda eğitim fakülteleri için baraj adaletsiz olmayacak mı?” sorusuna Saraç şöyle dedi: 

“Formasyon bir sertifika programıdır. YÖK sertifika programlarına karışmamalı. Sertifika programları alan adayları öğretmen yapıp yapmama kararı MEB elinde. Biz MEB ile ortak çalışıyoruz. Formasyon kontanjanlarını biz azaltmıştık ama daha önceki bakanlar döneminde MEB artırılmasını talep etmişti. Sonra azaltalım dedik, ama büyük tepki oldu. Bu bir derece değil, sertifika programı. Talim Terbiye Kurulu hangi alanlarda öğretmen alacağını belirtiyor. Bunu sadece eğitim fakülteleri diye değiştirebilir. Biz sertifika programlarına karışmamalıyız.”

ÖĞRETMENLİK İÇİN TEZLİ YÜKSEK LİSANS OLMALI
Öğretmen niteliğini yükseltmek gerekiyor. Tezli yüksek lisans da bu yollardan biri. 

EĞİTİM FAKÜLTELERİNE MÜLAKATLA ÖĞRENCİ ALIMI
Mülakatla eğitim fakültelerine öğrenci alınması önerisi getiriliyor. Ancak bu daha önce denendi, sıkıntıya yol açar. Kişisel olarak diksiyon, sunum, iletişim yeteneği, psikolojik değerlendirilmenin dikkate alınması gerektiğini düşünüyorum. Ama bunların bilimsel, denetlenebilir ve ölçülebilir olması gerekiyor.  

ÖYP’LİLERİN DURUMU NE OLACAK?
Saraç, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kadroları değiştirilen, doktoraları bittikten sonra işe devamları üniversitelere bırakılan, kadrolarının bulunduğu üniversitelere eğitim gördükleri programları olmamasına rağmen geri çağırılan Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı (ÖYP) kapsamındaki araştırma görevlilerinin ne olacağının sorulması üzerine şöyle yanıt verdi: 

“2010 yılından bu yana ÖYP kapsamı içinde 13 bin 170 ÖYP'li var. Bu araştırma görevlilerini FETÖ'cü diye suçlamak haksızlık. Ama ‘kapının önüne kondular’ demek de haksızlık. İş güvencesinin ortadan kalktığı iddiası doğru değil. Doktoralarını bitirdikten sonra bu araştırma görevlilerinin devam edip etmeyeceklerine üniversiteleri karar verecek. Ayrıca aralarında mecburi hizmet yükümlülükleri kalktığı için memnun olanlar da bulunuyor. ÖYP’liler ile ilgili üniversiteleri uyarıyoruz. Çünkü bazı üniversiteler ÖYP’lileri eğitim gördükleri doktora programları üniversitelerinde olmamasına rağmen geri çağırıyorlar. Biraz önce bir üniversite ile görüştüm. 66 kişiyi geri çağırmış üniversite. Bunların devam edecekleri program var mı dedik, bazılarının yokmuş o zaman onlar bırakın tamamlasınlar eğitimlerini. Bu tür olumsuzluklar yansıyor onlara müdahale ediyoruz, durduruyoruz. Ama bazıları da memnun oldu özellikle de mecburi hizmet yükümlülüğünün kaldırılmasından. Bilim yaşamının her aşamasında da performans kriterlerinin olması gerekiyor. Araştırma görevlisi olan kişinin bir kaç yıl sonra profesörlüğüne kesin gözüyle bakılıyor. Bu olmamalı. Performansa dayalı çalışma sisteminin yeniden dizayn edilmesi gerekiyor. 

ÜNİVERSİTELERDEN ATILAN AKADEMİSYENLER NE OLACAK?
Kapatılan üniversitelerde 2892 öğretim elemanının yanı sıra üniversitelerden de 2346 akademisyen atıldı. Bizim görüşümüz devletin filtreleme sistemi ile FETÖ ile bağlantısı olmayanların tekrar yükseköğretime kazandırılması yönünde.

ARAŞTIRMA GÖREVLİLERİNE NEDEN MÜLAKAT GELDİ?
Üniversitelere verilen kadronun dışında istisna olarak ülkenin öncelikli alanlarında üniversitelere tanınan kadronun yüzde 20’sinde ön koşul olarak mülakatla araştırma görevlisi seçilecek. Ancak seçimde sadece mülakat olmayacak. Bu kriterlerden birisi olacak. Mülakatları üniversiteler kendileri yapacak. Nesnel, ölçülebilir, denetlenebilir olacak bu mülakatlar. 70 puan alma şartı olacak. Mülakatların tümü de kameraya, kayıt altına alınmış olacak. En fazla tanınan kadronun yüzde 20’si bu şekilde kullanılacak. Öncelikli alan olarak 100 alan belirledik ama mülakat yapılacak alanlar bundan daha az olacak. 

GELİŞİGÜZEL YURTDIŞINA GÖNDERİLMEYECEKLER
Öncelikli alanlarla ilgili yurtdışına gönderim olacak. Yurtdışında eğitimlerini tamamlayanlar da üniversitelere rastgele dağılmayacak. Bunlar kendi alanlarında kümeleşecekler. Kritik kütle olacaklar. Bir alanda bireysel olmasından çok birden fazla uzman aynı üniversitede olsunlar ve akademik bir iklim oluştursunlar, ortaya bir çıktı koyabilsinler istiyoruz. Tek bir makine gibi çalışmasınlar döndükten sonra. Bu yıl ilk kez öğretim üyesi ihtiyaç duyulan öncelikli alanlar belirlendi ve bin araştırma görevlisi olacak. 

DEVLET ÜNİVERSİTELERİNE 3 YIL ARAŞTIRMA GÖREVLİSİ
Yükseköğretimde yapısal iyileştirmeler sürüyor. Son olarak hükümete bazı değişiklik önerilerimizi sunduk. Bunlar doktora sonrası devlet üniversiteleri 3 yıla kadar araştırmacı çalıştırabilecekler. Bir de 7'inci yıl izni denilen yurtdışındaki üniversitelerin uyguladığı araştırma izni var. Her 6 yıldan sonra 1 yıl akademisyenler maaşlı araştırma izni alabilecekler. Üniversiteler şirket statütüsünde teknoloji transfer ofisleri kurabilecek.

100-2000 PROJESİ İLE DOKTORA BURSU 
Geçen yıl ilk kez ziraat fakültelerini ilk 3'te tercih edenler ayda 600 TL YÖK bursu almıştı. Saraç bu yıl da YÖK bursunin doktora düzeyinde de verileceğini açıkladı: "100 alan belirlenecek. 2 bin kişiye doktora bursu vereceğiz. Disiplinlerarası alanlar olacak. Burs asgari ücretin üzerinde olacak. 

YENİ YÖK NASIL YAPILANIYOR?
YÖK'ün yetkilerini devredeceği bir yapılanma üzerinde çalışıyoruz. Yükseköğretimin yeniden yapılandırılması önerisini hükümetin gündeme almasını isteyeceğiz. Bu öneriyi 64'üncü hükümetin reform grubu oluşturan Bakanlara yaptık ve onaylandı. Bu sunumun tekrar gündeme alınmasını isteyeceğiz. 

Bu öneriye göre Yeni YÖK üç ayaktan oluşacak. En tepede Yükseköğretim Planlama ve Yönlendirme Kurulu onun altında Yükseköğretim Kurulu ile Yükseköğretim Kalite Kurulu olacak. 

YÜKSEKÖĞRETİM PLANLAMA VE YÖNLENDİRME KURULU 
Yükseköğretim Planlama ve Yönlendirme Kurulu Bu kurul Başbakan başkanlığında başta Sağlık, Milli Eğitim ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji, Kalkınma, Maliye bakanlıklarından oluşacak. Kurul, ulusal strateji ve hedefleri dikkate alarak istihdam odaklı alanlar ve politikalar belirleyecek. Orta ve uzun vadeli planlar yapacak. Makro hedeflerindeki planlamayı bu kurul yapacak ve yükseköğretim strateji planlarını onaylayacak.  Bu kurul Yükseköğretim Kurulu’nun ve Yükseköğretim Kalite Kurulu’nun yıllık faaliyetlerini belirlenen stratejik hedefler ve eylem planları kapsamında incelemek, değerlendirmek ve Yükseköğretim Kurul’una ve Yükseköğretim Kalite Kurul’una görüş ve öneriler sunacak. 

YÜKSEKÖĞRETİM KURULU (YÖK) NE YAPACAK?
YÖK de yükseköğretim sistemindeki eğitim politikasını planlayacak. Üniversiteye giriş sistemini belirleme yetkisi de YÖK'te olacak. Yükseköğretim Planlama ve Yönlendirme Kurulu tarafından ilkeleri belirlenen stratejik plan dahilinde yükseköğretim sistemini planlamak; ayrıca eğitim-öğretim ve araştırma faaliyetleri ile idarî hizmetler süreçlerini düzenlemek, değerlendirmek ve denetlemek YÖK’ün görevi olacak. 

YÜKSEKÖĞRETİM KALİTE KURULU NE YAPACAK? 
Bu kurul tamamen bağımsız çalışacak. İş dünyasından akademisyenlere ve öğrencilere kadar batı örneklerindeki gibi bir kurul olacak. Şu anda zaten kalite kurulu hükümet programında yer alıyor. Kurul yükseköğretim kurumlarının eğitim-öğretim ve araştırma faaliyetleri ile idarî hizmetlerinin iç ve dış kalite güvencesi, akreditasyon ve bağımsız dış değerlendirme kurumlarının yetkilendirilmesi süreçlerini düzenlenmek, yürütmek ve yıl sonunda değerlendirme raporlarını Yükseköğretim Kurulu’na ve YükseköğretimPlanlama ve Yönlendirme Kurulu’na sunmakla yükümlü olacak. 

FETÖ'NÜN YURTDIŞINDA 15 ÜNİVERSİTESİ BELİRLENDİ
Saraç, FETÖ örgütünün Balkanlar, Türki Cumhuriyetler, Kanada, Uzak doğu ve ABD'de yaklaşık 15 üniversitesinin belirlendiğini söyleyerek, "Bu üniversitelerin denklik işlemleri dolduruldu.

DEVLET ÜNİVERSİTELERİNE DE ÖĞRENCİ YERLEŞTİRMİŞLER
Kapatılan üniversitelerde 122 ülkeden 3 bin 918 uluslararası öğrenci vardı onları da yerleştirdik. Ancak FETÖ’nün eğitim alanında yapılaşmasını anlattığımızda görüştüğümüz büyükelçilerle yapılan toplantılarda da bu yapının yalnızca kendi vakıf üniversitelerine değil, başta üniversitelere ve devlet üniversitelerine de yabancı öğrenci yerleştirdiğini öğrenmiş olduk. 

GÖREVDEN İSTİFA ETTİRİLEN DEKANLAR NE OLDU?
Saraç, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından tüm üniversitelerden dekanların istifasını istediklerini hatırlatarak, bu dekanların ne olduğunun sorulması üzerine de şöyle dedi: “Yerlerine dekanlar atanıyor ama vekaleten. Güvenlik soruşturmaları mekanizması var.  1570 dekanın 1400’ü yeniden ama vekaletle atandı. Bazıları aynı kişiler bazıları da değişti. 

BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ’NDE REKTÖR ATAMASI 
Geçtiğimiz temmuz ayında aralarında ODTÜ ve İTÜ’nün de yer aldığı 20 üniversitede rektör adaylarını belirleme seçimi yapıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 19 üniversiteye rektör atanırken bir tek Boğaziçi Üniversitesi’nin rektörü atanmadı. 12 Temmuz’da yapılan seçimlerde ise 4 yıl rektörlük yapan Prof. Dr. Gülay Barbarosoğlu 399 geçerli oyun 348’ini aldı. Diğer adayların oy dağılımları ise şöyle oldu: Prof. Dr. Vedat Akgiray 40, Prof. Dr. Esra Battaloğlu 1, Prof. Dr. Betül Tanbay 1, Prof. Dr. Cem Say 7, Prof. Dr. Levent Kurnaz 2.

Saraç’a neden Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör atanmadığı da soruldu. Saraç soruya yanıt vermedi ancak üniversitelerdeki rektör adaylarını belirleme seçimleri hakkında şunları şöyledi: 

Rektör adaylarını belirleme sürecinin birinci aşaması nasıl meşru ise ikinci aşaması da meşru yöntemle başlar ve biter. Üçüncü aşaması da meşrudur. Bunların üçünün toplamı ise rektör seçimidir. Bu seçimler sürecinde üniversiteler YÖK’e YÖK de Cumhurbaşkanı’na saygı duymalıdır. 

Bu röportajın kısaltılmış hali Habertürk Gazetesi’nde Pervin Kaplan imzasıyla da yayımlanmıştır

09-10-2016


Etiketler

Paylaşın arkadaşlarınızı da bilgilendirin

Paylaş