Arama sonuçları

MEB: YÖK formasyon programlarını sonlandırmalı

MEB: YÖK formasyon programlarını sonlandırmalı

YÖK formasyon programlarını sonlandırmalı. Bu öneri Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Orhan Erdem’den geldi. Erdem YÖK’ün eğitim fakültelerinde “niteliksiz” şekilde yürütülen formasyon programlarını sonlandırması gerektiğini söyledi. Erdem, “Aksi takdirde 600 bin öğretmen adayı yanında her yıl yaklaşık 100 bin formasyon belgesi elinde olan üniversite muzunu bu kitleye katılmış olacak”dedi.

Öğretmen Yetiştirmede Değişim ve Dönüşümler Ulusal Çalıştayı’nda Erdem şöyle konuştu:

MANEVİ DEĞERLERİ YÜKSEK İNSAN GÜCÜ YETİŞMELİ: Ülkelerin geleceğine yönelik en akılcı yatırımın eğitim olduğuna dikkati çeken Erdem, "Gerek küresel güç olma, gerek ülkemizin 2071 hedeflerine ulaşabilmesi için milli, manevi değerleri yüksek nitelikli insan gücünün yetiştirilmesi önem arz etmektedir. Türk milli eğitiminde bu hususların ne kadar önemli olduğunu, 15 Temmuz Cuma günü Türkiye Cumhuriyeti Devletine yapılan darbe girişiminde gördük" dedi.

İLK DERS 15 TEMMUZ OLDU: Erdem, Türkiye'yi işgal etmek isteyenlerin ve onların yerli işbirlikçilerinin uçaklarla tanklarla saldırdığını, Meclis'i bombalayıp sokaktaki insana kurşun sıktığını söyledi. Erdem, "Yüzlerce şehit verdik, binlerce gazimiz var. Sonuçta demokrasinin ve bağımsızlığın her şartta korunması gerektiğinin farkında olanlar, başarılı olmuştur. O yüzden ilk ders 15 Temmuz olarak demokrasi zaferi işlendi. 2023 hedefindeki Türkiye’nin demokrasi kültürünü benimseyip nesilleri yetiştirmesi gerekmektedir. Eleştirel ve yapıcı düşünmeye sahip, farklılıkların büyük zenginlik olduğunun bilinciyle yetiştirilmesi büyük öneme sahiptir” dedi.

YAŞAM BECERİLERİNE SAHİP ÖĞRETMEN: Öğretmenin, en az öğrencileri kadar, öğrenmeyle arasının iyi olması gerektiğini kaydeden Erdem şöyle dedi:  "Çocuğun karşısına hasım gibi değil, bir dost gibi çıkabilmelidir. Yaşam boyu öğrenme becerilerinin kazandırılmasında önemli sorumluluklar üstlenen öğretmenin öncelikle bu becerilere kendisinin sahip olması gerekmektedir. Kendini yenileyen, öğrenmeye açık olan öğretmenler yetiştirmeliyiz."

ÖĞRETMEN STRATEJİ BELGESİ: Erdem Türkiye'de devlet okullarında 900 bine yakın, özel okullarda ise 100 bine yakın öğretmen bulunduğunu aktardı. Erdem, "Bu öğretmenlerimizin eğitimi, çok önemlidir. Hizmet içi eğitim faaliyetleri planlanmakta ve yürütülmektedir. Aday öğretmen yetiştirme süreci başlattık. Öğretmen niteliklerini artırmaya yönelik, ilk defa Şubat 2016 atamalarında 30 bin aday öğretmenin ilk 6 aylık dönemi yetiştirme programı hazırladık. Öğretmenlerimiz, 6 ay tecrübeli öğretmenin yanında derse girdi, gideceği yeri tanıdı, farklı lehçeleri öğrendi, eğitime dair bilgilendirildi. Öğretmen stratejisi belgesi hazırlandı" diye konuştu.

SÖZLEŞMELİ ÖĞRETMENLİK MODELİ: Sözleşmeli öğretmenlik modelinde başvuruları KPSS ve alan puanlarıyla birlikte 3 katına kadar aldıklarını mülakata tabi tuttuklarını belirten Erdem şöyle konuştu: "Bu öğretmenlerimiz gittikleri yerde 4 yıl sonunda kadroya geçecek, 2 yıl daha kaldıktan sonra başka ile geçebilecek. Niye yaptık, Batı'da açık yok ama terörle boğuştuğumuz Doğu ve Güneydoğu'da öğretmenlerin kalış süresi 1 yıl. Yani çocuğunuz 4 ayrı öğretmen değiştiriyor, bu kimsenin vicdanına sığmaz."

FORMASYON EĞİTİMİ TİCARİ KAZANÇ OLDU: Erdem, eğitim fakülteleri dışındaki bölümlerden mezun olup formasyon alınmasıyla ilgili konunun üniversitelerin altyapısını aştığı, haksız ticari kazanç kapısına dönüştüğü ve kalitenin düştüğüne ilişkin şikayetler aldıklarını söyledi. Erdem, şöyle dedi: “YÖK’ün, eğitim fakültelerinde niteliksiz şekilde yürütülen formasyon programlarını sonlandırması gerekmektedir. Aksi takdirde 600 bin öğretmen adayı yanında her yıl yaklaşık 100 bin formasyon belgesi elinde olan üniversite mezunu bu kitleye katılmış olacak."

ÖNEMLİ OLAN İYİ İNSAN YETİŞTİRMEK

YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mehmet Şişman da öğretmen yetiştirmeyle ilgili hükümet programında eğitim fakültelerinin yeniden yapılandırılması, yetiştirme programlarının güncellenmesi, öğretmen akademisinin kurulması gibi konuların yer aldığını söyledi.

Türkiye’nin öğretmen yetiştirme konusunda oldukça geniş bir deneyime sahip olduğunu vurgulayan Şişman şöyle konuştu: "37 türde, farklı ad altında okul açmışız, öğretmen yetiştirmeyle ilgili. Çok fazla değişim, dönüşümler olmuş, süreçler devam ediyor, bundan sonra da arayışlar devam edecek. Türkiye’yi gelişmiş ülkelerle mukayese edersek, çok daha fazla tarihi birikime sahip. Tabii bu birikimden ne derece yararlandık, reforme edebildik, bu ayrı bir tartışma konusu."

ÖĞRETMEN PROFİLİ DE DEĞİŞİYOR

Şişman, bugünün değişen koşullarında öğretmen profilinin de değiştiğine işaret ederek, şunları kaydetti: "Öğretmenin rollerinin değişmemesi mümkün değil. Öğretmen, öncelikle öğrencisi için örnek insandır. Eylemiyle söylemiyle öğretmenden beklenen moral otorite olmasıdır. Günümüzde iyi, düzgün karakterli insanlara ihtiyacımız var. Bir insanı gözü dönmüş bir militan, aklını iradesini çıkarıp bir mankurta da dönüştürebiliyorsunuz. Sonuçlarını günümüzde yaşadığımız terör olaylarında görüyoruz. İyi insan yetiştirmek önemli. Bilgiye her ortamda ulaşılabiliyor. Öğretmenin geleneksel rolünü, yeniden düşünmek durumundayız."

Bu blog AA abonesidir

06-10-2016


Etiketler

Paylaşın arkadaşlarınızı da bilgilendirin

Paylaş