ODTÜ’lü akademisyenlerden de ‘rektör’ tepkisi

Üniversitelerde rektörlük seçimlerinin kaldırılarak, yerine rektörlerin Cumhurbaşkanı tarafından atanmasını öngören değişikliğe Boğaziçi Üniversitesi akademisyenlerinden sonra ODTÜ’lü akademisyenlerde de tepki geldi.

Geçtiğimiz 29 Ekim’de çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile devlet üniversitelerinde rektörlük seçimleri kaldırıldı. Yerine YÖK’ün önereceği 3 aday arasından birinin Cumhurbaşkanı tarafından rektör olarak atanması getirildi. Bunun yanı sıra vakıf üniversitelerinde de mütevelli heyetin rektörünü seçme hakkı da değiştirildi. Vakıf üniversitelerinde de rektörleri Cumhurbaşkanı atayacak.

Bu düzenlemeye ilk tepki rektörlük seçimlerinin ardından yaklaşık 4 aydır rektörleri atanmayan Boğaziçi Üniversitesi akademisyenlerinden geldi. Bugün de Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) akademisyenleri rektörlük seçimlerinin kaldırılmasına ilişkin açıklama yaptı.

Cübbelerini giyen akademisyenler ODTÜ kampusunda Fizik Amfisi önünde açıklama yaptı. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından yaşananları kaygı verici olarak nitelendiren akademisyenlerin açıklamaları şöyle:

MÜCADELE TOPLUMA KARŞI GÖREVİMİZ

“Bugün ülkemizde demokrasinin sürdürülmesi için yaşamsal öneme sahip kurumlara, parlamentoya, yargıya, siyasi partilere ve basın-yayın kuruluşlarına kaygı verici siyasi müdahaleler yapıldığına tanık oluyoruz. Bu süreç, son bir haftada yaşadıklarımızla yeni ve korkutucu bir evreye girmiş bulunmaktadır. 676 Sayılı KHK ile rektörlük seçimlerinin iptal edilmesinin aynı sürecin bir parçası. 2547 sayılı YÖK yasasında tanımlanmış halini dahi yeterli görmediğimiz bu uygulamanın kaldırılmasını demokrasinin toplumsallaşması ve kurumsallaşması açısından kabul edilemez buluyoruz.

Üniversitelerin toplumsal gelişmeye katkı sağlamasının koşulu üniversite özerkliğidir. Bu da  farklı ülkelerde anayasal güvence altındadır. Üniversite rektörlerinin seçimle belirlenmesi, yüksek öğretim elemanlarını toplumun diğer kesimlerinden ayrıştırmak üzere talep edilen bir ayrıcalık değildir. ODTÜ’lü öğretim elemanları olarak talebimiz, demokratik, katılımcı, özerk, insan ve doğayla barışık üniversitedir. Bunun sağlanması için mücadele etmeyi topluma karşı bir sorumluluk ve görev kabul ediyoruz.