Arama sonuçları

Öğrenciler için ‘uzaktan eğitim’ nasıl geçiyor?

Öğrenciler için ‘uzaktan eğitim’ nasıl geçiyor?

Koronavirüs salgını ile birlikte eğitim her çocuk için “eşit ve erişilebilir” olmaktan çıktı. Uzaktan eğitime erişim olanağı olmayan çocuklar, eğitim sisteminin dışında kalırken, var olan eşitsizlikler de dezavantajlı gruplar için giderek derinleşti, öğrenciler arasında bu kez de “dijital uçurum” oluştu.

Salgın öncesindeki okular arasındaki öğrenme ve imkan farklılıklarının yeni alanı evler oldu. Evlerdeki ortam çocukların öğrenme ortamını belirleyen en önemli unsurlardan birisi haline geldi. Bir yandan öğrenciler uzaktan eğitime adapte olmaya çalışırken, bir yandan da eğitimden geri kalmamaya çalışıyor. Ancak belli kesimler ise çoktan eğitimden kopmuş durumda ve aralarındaki uçurum da giderek derinleşiyor.  

ÖĞRENCİLER İÇİN ‘UZAKTAN EĞİTİM’ NASIL GEÇİYOR?

Eğitimin ikinci dönemin başlayacağı 15 Şubat’ta kademeli de olsa yüz yüze başlaması gündeme gelirken uzaktan eğitim sürecinde öğrenciler neler yaşıyor?

Eğitim Reformu Girişimi (ERG) “Uzaktan Öğrencilik” başlıklı bir çalışma yayımladı.

ERG’nin çalışmasına göre veriler uzaktan eğitimde bize şunları söylüyor:

2 YILLIK FARK OLUŞTU

Dünya Bankası uzmanlarının PISA 2018 verilerini kullanarak yaptığı hesaplamaya göre, en yoksul sosyoekonomik dilimde yer alan öğrencilerle en varlıklı sosyoekonomik dilimde yer alan öğrencilerin arasında var olan yaklaşık 2 yıllık eğitime eşdeğer fark, Kovid-19 nedeniyle okulların kapanmasına bağlı olarak yüzde 9 oranında artabilecek.

YÜKSEK-DÜŞÜK GELİRLİ ÇOCUKLAR

UNESCO, UNICEF ve Dünya Bankası tarafından 29 Ekim 2020’de yayımlanan rapora göre, salgın başladığından bu yana, yüksek gelirli ülkelerdeki çocuklar eğitimlerinden 6 hafta geri kalırken düşük ve düşük-orta gelirli ülkelerdeki öğrencilerin eğitim kaybı neredeyse 4 aya ulaştı.

24 MİLYONU AŞTI

UNICEF verilerine göre dünya genelinde okul dışında kalmış çocukların sayısı 24 milyonu aştı.  Çocuklar bu dönemde okuma ve temel matematik becerilerini yeterince geliştiremedi ve dolayısıyla, 21. yüzyıla ayak uydurabilmek için ihtiyaç duydukları beceri ve yetkinlikleri edinemiyorlar. Akranlarından da uzak olan bu çocukların hareketlilikleri azalıyor; bunun neticesinde çocuklar fiziksel zindeliklerini kaybediyor ve duygusal açıdan stres belirtileri gösteriyorlar. Ayrıca, okulların sunduğu sosyal güvenlik ağlarının yokluğunda istismara, çocuk evliliklerine ve çocuk işçiliğine karşı daha savunmasız hale geliyorlar.

EN FAZLA ETKİLENEN OKUL KADEMESİ

Salgının etkileri, bazı okul kademelerinde diğerlerinden daha fazla. Erken Çocukluk Eğitimi (EÇE), derslerin yanı sıra akran sosyalleşmesiyle öğrenmeyi de kapsadığı için çocuğun eğitim hayatına uyumunda temel oluşturan becerileri aldığı yer ve çocuklar şu andan bundan mahrum kalıyor. Salgın, iklim krizi, deprem vb. acil durum koşullarında dahi eğitim ikinci plana atılamaz.  

TIMSS RAPORU NE GÖSTERDİ?

4 ve 5’nci sınıf düzeyindeki öğrencilerin TIMSS 2019 sonuçları öğrencilerin dijital erişimi konusunda önemli bilgiler veriyor. Türkiye’de öğrencilerin matematik ve fen dersleri için okul ortamında bilgisayara erişimi katılımcı ülkelerin ortalamasının önemli ölçüde altında. Türkiye’de öğrenim gören 4 ve 8. sınıf öğrencilerin sınıflarda bilgisayara erişimi, derslerin içeriğine göre değişmekle birlikte, yüzde 15’le yüzde 20 arasında değişiyor. Aynı oran TIMSS araştırmasına katılan ülkelerin ortalamasında yüzde 37’yle yüzde 48 arasında.

DİJİTAL UÇURUM ARTIYOR

Millî Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) yürüttüğü ve geliştirdiği erişim uygulamalarına karşın içinde bulunduğu koşullar nedeniyle uzaktan eğitime erişemeyen, erişme imkânı olsa bile yine içinde bulunduğu koşullar nedeniyle uzaktan eğitim araçlarını etkin izleyemeyen öğrenciler oldu. Bu süreçte öğrenciler arasındaki  “dijital uçudum” var olan eşitsizlikleri daha da derinleştirme riskini artırdı.

DEZAVANTAJLI ÖĞRENCİLER İÇİN NASIL GEÇİYOR

Mevsimlik tarım işçilerinin çocukları eğitimin yanı sıra oyun oynamaya bile zaman ve imkan bulamıyor. Kalkınma Atölyesi’nin çalışmasına göre mevsimlik tarım işçiliği yapan ailelerin bulunduğu geçici çadır alanlarında uzaktan eğitim olanaklarının erişilebilir olmaması nedeniyle çocukların eğitiminin desteklenmesi için ek mekanizmalara ihtiyaç duyuluyor.

Roman çocuklar, uzaktan eğitim öncesinde bile ihtiyaç duydukları desteğin sağlanamaması ve eğitim ortamları nedeniyle eğitim hayatlarından kopuyordu. Edirne Roman Eğitim Gönüllüleri Derneği’nin aktardığı üzere, ekonomik yetersizlik nedeniyle öğrencilerin süreçte duyduğu dijital araç ve internet bağlantısı ihtiyacı karşılanamadı ve Roman çocukların çoğunluğu eğitim süreçlerinin dışında kaldı. Eğitime erişememe ile artan öğrenme kayıplarının önlenmesi için telafi derslerine ihtiyaç duyuluyor.

Çalıştırılan çocuklarla ilgili yapılan ankete göre çocukların yüzde 34.3’ü okula devam etmiyor.

Köy okullarında eğitim gören çocuklara bakıldığında ise uzaktan eğitime geçilmesiyle birlikte eğitime erişemeyen çocuklar eğitimin dışında kaldı. Köy okullarında öğrenim gören öğrenciler de bu durumdan etkilendi. Öğrencilere ulaşabilmek ve öğrencilerin öğrenmelerini destekleyebilmek için bireysel inisiyatif ve çaba gösteren öğretmenler, birebir telefon görüşmeleri yaptıklarını, WhatsApp kanalıyla sesli ve yazılı konu anlatımları ile ödevler paylaştıklarını aktarıyor.

BU SÜREÇTEN NASIL ÇIKILACAK?

Bilim insanları, iklim krizine karşı acil harekete geçilmez ve tüm sistemler (eğitim, gıda, ulaşım, sağlık, kentleşme, vb.) krizi önleyici ve krize dayanıklı hale getirilmezse içinde bulunduğumuz pandemi benzeri süreçleri tekrar tekrar ve her seferinde çok daha şiddetli yaşayacağımızı söylüyorlar. Uzmanlar, eğitim tasarımının acil durumları öngörerek yeniden kurgulanmasını öneriyorlar. Yeniden kurgulama sürecinde “Günümüz zorluklarının kökünde indirgemeci, parçacıl, doğrusal ve tek tipleştirmeye yönelik oluşturulmuş eğitim kurgularının yer aldığını” bilerek harekete geçmenin önemine dikkat çekiliyor.

 

24-01-2021


Etiketler

Paylaşın arkadaşlarınızı da bilgilendirin

Paylaş