Öğrenme kayıpları için ‘telafi programı’ mı başlıyor?

Öğrenme kayıpları için ‘telafi programı’ mı başlıyor? Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Ulusal Destekleme Programı'nın (UDEP) detaylarını çok yakında paylaşacaklarını belirtti. Eğitime erişimi olmayan çocuklar başta olmak üzere uzaktan eğitim süreci “öğrenme kayıplarına” neden oluyor. Birçok ülke bu kayıpların gelecekte çocukların geleceğini nasıl olumsuz etkileyeceği ve ülkelerin kayıplarının nasıl giderileceğini araştırıyor. Uluslararası kurumlar da öğrenme kayıplarının gelecekte ülke ekonomilerine nasıl yansıyacağına ilişkin bir biri ardına raporlar hazırlıyor.

ÖĞRENME KAYIPLARI ARTIYOR

Yapılan çalışmalada çıkan tahminlere göre bir yıllık yüz yüze eğitim kaybının yüzde 15’lik bir gayrisafi hasıla kaybına yol açması bekleniyor. Yazdan kaynaklı öğrenme kayıp oranları baz alındığında, bir senelik yüz yüze eğitim kaybının ise okumada yüzde 63-68’lik, matematikte ise yüzde 37-50’lik bir öğrenme kaybına sebep olacağı tahmin ediliyor. Okul öncesi için beklenen okuma yazmada öğrenme kaybı oranı ise yüzde 67.

'ÖĞRENME YOKSULU' SAYISI YÜKSELİYOR

10 yaşına kadar veya ilkokulun sonuna kadar temel okuma becerilerini kazanamamış çocuklar için “Öğrenme Yoksulu” ifadesi kullanılıyor. Dünya Bankası’na göre Türkiye’de bu oran yüzde 21.7. Salgında okulların kapalı kalması sebebiyle bu oranın en az yüzde 10 puan daha artacağı tahmin ediliyor.

TEMEL BECERİLERDEN YOKSUNLAR

Son PISA değerlendirmesine göre öğrencilerin fende yüzde 25.2‘si, matematikten yüzde 37’si, okumada yüzde 26’sı temel yeterlik düzeyinin altında. Okulların kapalı kalması sebebiyle temel becerilerden yoksun kalan öğrenci oranının yüzde 7 ile yüzde 13 puan daha artacağı hesaplanıyor.

Birleşmiş Milletlerin Haziran ayındaki raporunda dahi okulların 3 ay daha kapalı kalması 10’ncu sınıftaki bir öğrencinin 1.5 yıllık öğrenme kaybına eşdeğer geldiğini işaret ediyordu.

TEDMEM’in son raporuna göre de eğitimde 1 yıllık kayıp bir insanın hayatı boyunca elde edeceği gelirin ortalama yüzde 7.5 ile yüzde 10 oranında düşmesine sebep oluyor. Bunlar ortalama kayıplar. Tüm hesaplamalar bu kayıpların zaten gelir düzeyi düşük, imkanları kısıtlı olan ailelerin çocukları için daha yüksek olacağını gösteriyor. Hesaplamalara göre okulların kapalı kalma süresi uzadıkça bireylerin gelecekteki gelir kayıpları da artıyor. Okulların sadece yılın üçte birinde kapalı kalması halinde bile bugünün 1-12. sınıf öğrencileri gelecekte ortalama yüzde 2.6 oranında daha düşük gelir elde edecek.

EĞİTİME ERİŞİM SORUNU

Türkiye’de okullar, yılın üçte ikisinde kapalı kalırsa, önümüzdeki 80 yıllık sürede GSYH kaybı 3.2 trilyon dolar olarak hesaplanıyor. Bu durumda bile yıllık 40 milyar dolarlık bir kayıp söz konusu olacak. Oysa öğrenciler bir yıldır okuldan uzakta

Türkiye’de bir yanda eğitime erişimi olmayan milyonlanca öğrenciler var bir yandan da erişse bile oluşan öğrenme kayıpları. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk da geçtiğimiz günlerde katıldığı bir programda öğrenme kayıpları için 2 yıllık ulusal bir telafi programı yapacaklarını söylemişti.

ÖĞRENME KAYIPLARI İÇİN ‘TELAFİ PROGRAMI’ MI BAŞLIYOR?

Selçuk, sosyal medya hesabı Instagram'dan yaptığı paylaşımda  "Şimdiden bilin ki her bir çocuğun hakkı için hakkıyla çalışan bir sistem kuruluyor ve o hak, çocuklarımıza teslim edilecek"dedi.

Selçuk, kendisinin de öğretmen olduğunu ve bir çocuğun gözünün içine bakınca akşam evinde neler yaşandığını bileceğini belirtti. Bu durumu bütün öğretmenlerin de iyi bileceğini vurgulayan Selçuk, öğretmenlerin yaşanan sorunu çözeceğini ve çocuğun eğitimine istenilen verimle devam edileceğini bildirdi.

Bakan Selçuk, Bakanlığın dijital altyapısına yönelik çalışmalarda öğretmenlerin bu bakışından ilham aldıklarına işaret ederek, paylaşımında şu ifadeleri kullandı:

HER ÇOCUĞUN İHTİYACI OLAN DESTEK

"Hangi çocuk derse girdi, hangisi girmedi, hangi çocuğa öğretmeni ne ödevi verdi. O çocuk ödevi yaptı mı, yapmadı mı, soruyu çözemediyse neden çözemedi, kitap okumak için girdiği dijital sayfada kaç dakika kaldı, canlı derste kaç kere söz aldı. Bunların hepsi velilerin de bizim de sormamız gereken sorular ve biz bunların cevabını süreleriyle, saniyeleriyle biliyoruz.

Peki, bu neye yarayacak?

Bu; her çocuğun ihtiyacı olan destekleme eğitimini almasına, Ulusal Destekleme Programı'ndan tam da ihtiyacı ölçüsünde yararlanmasına, varsa açığını kapatmasına, yoksa bilgisinin pekişmesine yarayacak. Çok yakında detaylarını paylaşacağız ancak şimdiden bilin ki her bir çocuğun hakkı için hakkıyla çalışan bir sistem kuruluyor ve o hak, çocuklarımıza teslim edilecek."

Selçuk, paylaşımında "#ulusaldesteklemeprogramı" etiketine de yer verdi.