Arama sonuçları

Öğretmenler çağrı: Aşımızı yapın, okulumuzu açın

Öğretmenler çağrı: Aşımızı yapın, okulumuzu açın

Eğitimciler 17 Mayıs’dan sonra bir belirsizlik olduğunu söyleyerek, sağlıklı ve güvenli bir eğitim için öğretmenlerin aşılarının yapılmasını ve ardından da okullarının açılmasını istedi. Eğitim Sen yaptığı yazılı açıklamada, sağlıkçıların verdiği bilgiye göre salgının yayılımının durdurulması için toplumun en az yüzde 70’inin bağışıklık kazanması gerektiğini hatırlatarak, bunun için de aşılanmanın tamamlanması gerektiğini belirtti.

Ancak 11 Mayıs itibariyle iki doz aşısını tamamlamış kişi sayısının sadece 10.5 milyon olduğu belirtilen açıklamada, eğitimcilerin aşıları tamamlanmadan yüz yüze eğitime geçilmeye çalışıldığını vurgulandı. Aşılanma tamamlanmadan yüz yüze eğitime geçilmesinin sonucunda onlarca eğitim emekçisinin yaşamını yitirdiğine dikkat çekilen açıklamada şunlara yer verildi:

“Sanki her şey normalmiş gibi önlemler alınmadan yüz yüze eğitime geçmenin ağır sonuçlarını hep birlikte yaşıyoruz. Siyasal iktidar ve MEB bu sonuçlara göre yeterli ve etkin önlemler almak üzere hızla seferber olmalıdır. Sağlıklı bir ortamda okulları açmak ancak yüz yüze eğitimin koşulları sağlanarak mümkün olacaktır. Çocukların ve gençlerin eğitim hakkı neredeyse askıya alınmış durumda.

ÇOCUKLAR DERSLERE KATILMIYOR

Salgın döneminde uzaktan eğitimi değerlendiren araştırmalar ortaya çıkmaya başladı. Bu araştırmalara göre, 18 milyon ilkokul, ortaokul ve lise öğrencisinin sadece yarısı canlı derslere katılım gösteriyor. Şubelerimizin yaptığı araştırmalarda, uzaktan eğitimin çocukların öğrenmeleri üzerinde olumsuz etkiler yarattığı görülüyor. Uzaktan eğitime katılımda bölgeler, iller, mahalleler, hatta okullar arasında çok büyük eşitsizlikler var.

ÖZEL-DEVLET EŞİTSİZLİĞİ

Ancak asıl eşitsizlik özel okullarla devlet okulları arasında! TÜBİTAK destekli bir araştırmaya göre, özel okullarda ders takip oranı yüzde 83 iken, devlet okullarında bu oran sadece yüzde 38. Öğrencilerin çok büyük bir kısmının derslere erişim için cep telefonu kullandığı uzaktan eğitimde, eğitimin niteliği yükseltilemez. Yaşananlar, kamusal, bilimsel, laik, nitelikli bir eğitimin, etkin önlemler alınarak ancak yüz yüze yapılması durumunda mümkün olduğunu gösteriyor.

TURİSTİN KARŞILAŞTIĞI HERKES AŞILANACAK

Yüz yüze eğitimi haftada iki gün bile sürdüremeyen siyasal iktidar, Cumhurbaşkanlığı Eğitim ve Öğretim Politikaları Kurulu ve MEB, bu kısmi kapanma döneminde, “turistlerin karşılaşacağı herkesi aşılama hayalini” kurarken, milyonlarca öğrencinin karşılaşacağı eğitim ve bilim emekçilerini aşılamadı. Eğitim ve bilim emekçilerinin çok büyük bir kısmı, diğer önlemlerin yanı sıra aşılanmayı bekliyor.

ÖĞRETMENLERİN ÜCRETLERİNE EL KOYMA

Uzaktan ve yüz yüze eğitimin en temel sorunlarını çözmesi gereken MEB, öğretmenlerin ek ders ücretlerine el koyuyor. Öğretmenler uzaktan eğitim dersleri için ekranın karşısına geçiyor ve öğrencilerini bekliyor. Öğrenciler ise internet erişimi ve tablet eksikliği, evin uygun olmayan koşulları ya da diğer nedenlerle çevrimiçi derse katılamadığında bunun sorumluluğu öğretmenlerimize yükleniyor ve öğretmenler ders ücretlerini alamıyorlar. Artan hayat pahalılığı nedeniyle reel ücretleri bir hayli düşmüş olan eğitim emekçilerinin ekonomik hakları gasp edilemez. Özverili bir biçimde uzaktan eğitim için emek veren, çok uzun saatler çalışmak zorunda kalan, yine uzaktan öğrenci ve veli grupları ile iletişim kuran öğretmenlerin emeği değersizleştirilemez. Öte yandan ücretli olup güvencesiz çalıştırılan öğretmenlerimiz ise uzaktan eğitim sürecinden bile dışlanmış durumdalar.

HAK İHLALLERİ ARTTI

Eğitim ve bilim emekçilerinin uğradığı ekonomik, sosyal ve demokratik hak kayıpları, uluslararası örgütlerin raporlarında da yer alıyor. Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC) tarafından hazırlanan Küresel Haklar Endeksi 2020 Raporu’na göre, 144 ülkenin incelenmesi sonucunda Türkiye emekçiler için en kötü 10 ülke arasında yer aldı. Türkiye’nin listede birlikte yer aldığı diğer ülkeler Bangladeş, Brezilya, Filipinler, Hindistan, Honduras, Kazakistan, Kolombiya, Mısır ve Zimbabwe. Rapora göre, Covid-19 salgını döneminde sendikal hak ihlalleri arttı. Sendikal faaliyetler karantina kuralları gerekçesiyle engellendi, sosyal diyalog askıya alındı, sendikalarla istişare azaldı. Bu durum salgınla mücadeleyi sekteye uğrattı, ölümlere ve iş kazalarına yol açtı.

EN ÇOK OKUL KAPATAN ÜLKELER ARASINDA

Siyasal iktidar acil önlemleri almadığı, okul sağlığı ve güvenliğini sağlamadığı için 2020 yılında iş günü olarak okulları en çok gün kapatan OECD ülkeleri içinde dördüncü sırada yer aldı. 2021 yılının ilk beş ayında da okulları en uzun süre kapatan ülkeler arasında olmayı sürdürüyor. 2021 yılı Merkezi Yönetim Bütçesinde Milli Eğitim Bakanlığı’na ayrılan pay azaltıldı, şimdi de eğitimin devasa sorunları karşısında ek bütçe yapılması düşünülmüyor.

NASIL ÇÖZÜLECEK?

  1. Okulların sağlıklı ve güvenli biçimde açılabilmesi için küçük yaş gruplarından başlayarak öğretim düzeylerinin kademelendirilmesi ve bu kademelendirmeye koşut olarak eğitim ve bilim emekçilerinin hızlı bir biçimde aşılanması sağlanmalıdır.
  2. Okullarda öğretmen ve öğrencilerin temaslı ve pozitif izlemi titiz biçimde yapılmalı ve düzenli test uygulamaları başlatılmalıdır.
  3. Okullarda öğretmenlerin salgınla mücadelede okul politikası üretimine katılımları sağlanmalıdır.
  4. Eğitim için ek bütçe hazırlanarak okulları haftada iki günden daha uzun açık tutabilecek nitelikte derslik yapılmalı ve yeni öğretmen ataması için çalışmalar başlatılmalıdır.
  5. Okullarda derslerin seyreltilmiş sınıflarda yapılmasına, dersliklerin havalandırılmasına ve açık hava dersleri de dâhil etkin önlemler alınmasına dikkat edilmelidir.
  6. Okullarda maske ve hijyen malzemelerinin düzenli temini konusunda etkin planlamalar yapılmalıdır.
  7. Kalabalık okullarda, öğretmenler odası sayısının artırılması konusunda çalışma yürütülmelidir.
  8. Kalabalık okullarda öğrenci ve öğretmen tuvalet sayılarının artırılması için çalışma yapılmalıdır.
  9. Okullarda bir sağlık görevlisine gereksinme bulunmaktadır, bu ihtiyaca dönük çalışma yürütülmelidir.
  10. Okullarda alınması gereken önlemleri düzenli olarak denetleyecek ve eksikliklerin giderilmesi için çalışma yürütecek görevlendirmeler yapılmalıdır.
  11. Eğitim bileşenlerinin sağlıklı ulaşımı için valilikler ve yerel yönetimlerle birlikte kapsamlı bir planlama hızla hayata geçirilmelidir.
  12. Eğitime etkileri düşünülerek yaşamın diğer alanları kademeli bir şekilde normalleşme kapsamına alınmalıdır.


 

 

 

12-05-2021


Etiketler

Paylaşın arkadaşlarınızı da bilgilendirin

Paylaş