Arama sonuçları

Okul liderliğine orkestra şefi olarak bakıyoruz

Okul liderliğine orkestra şefi olarak bakıyoruz

Okul liderliğine orkestra şefi olarak bakıyoruz. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, okul yöneticilerinin idare değil, yönetişim yapması gerektiğini belirtti. Selçuk şöyle dedi:  "Okul liderliğine, orkestra şefliği olarak bakıyoruz. Çok büyük ustalar orkestrayı yönetirken elinde batonu bile tutmazlar, yani kontrol etmezler. Eğer kontrol temelli bir durum varsa orada idarecilik vardır, yöneticilik yoktur."

OKUL LİDERLİĞİNE ORKESTRA ŞEFİ OLARAK BAKIYORUZ

Bakan Selçuk, Başkent Öğretmenevi'nde düzenlenen "Eğitim ve Okul Liderliği Çalıştayı"nda kamu ve özel sektörde görev yapan okul yöneticileri ve eğitim bilimci akademisyenler ile buluştu.

Bakan Selçuk'un konuşması şöyle:

Okul yöneticilerinin idare değil, yönetişim yapması gerek. Okul liderliğine, orkestra şefliği olarak bakıyoruz. Dünya çapında isim yapmış orkestra şeflerine bakın, bunların hepsinin ortak özelliği 'kontrol' kelimesinde yatıyor. Çok büyük ustalar orkestrayı yönetirken elinde batonu bile tutmazlar, yani kontrol etmezler. Hatta öyle bir Alman şef var. Kollarını kavuşturuyor ve sadece mimikleri ile orkestrayı yönetiyor.

BABAANNEM MİMİKLERİYLE YÖNETİRDİ

Bunu babaannem de yapardı. Sadece mimikleriyle evdeki bütün harekatı yönetirdi. Yani sağ kaşını kaldırırsa, çık dışarı demekti. Parmağını kaldırırsa, kolonya getir demekti. Bunun gibi 10-12 tane hareketi vardı ve hiç birimiz hizmet içi eğitim almadan bunu öğrenmiştik. Bununla anlatmak istediğim şey şu:

KONTROL VARSA YÖNETİCİLİK YOKTUR

Eğer kontrol temelli bir durum varsa orada idarecilik vardır, yöneticilik yoktur. Eğer yöneticilik bir şekilde bizi sürecin içinden çıkarmıyorsa, dışarıdan bakma fırsatı vermiyorsa gerçekten yöneticilik değildir. Dışarı çıktığımızda zaten lider olmuşuzdur, yöneticiliği de aşmışızdır." 

OKUL YAŞAYAN BİR YERE DÖNÜŞMELİ

Beklentimiz okulun içini bir hayat sahnesine dönüştürmek. Eğer biz okulu yaşayan bir yere dönüştürürsek ve çocukların sanki bir pazarın ortasındaymış gibi, sanki bir lunaparktaymış gibi, sanki sokakta oynuyormuş gibi, sanki arkadaşlarıyla bir kar öbeğinin üstünde kayıyormuş gibi hissettirirsek, okul canlanır."

ÇOCUKLAR SINIFIN DIŞINDA NE YAPIYOR?

Okul denildiğinde ilk olarak dersler akla geliyor. Ancak okul bir hayat sahnesi olarak görülmesi gerek. Ders dışındaki saatler hayati önem taşıyor. Bir ortaöğretim kademesindeki okulda seçmeli derslerle beraber yaklaşık 15 ders var. Bu durumda yapılan şey, bir çocuk nasıl felç edilir, hobilerinden nasıl uzaklaştırılır, bir çocuk nasıl sosyalleştirilmez... Bütün bunları düşündüğümüzde biz neye izin veriyoruz? Yüzeysel olarak daha çok ders olmasına izin veriyoruz. Bunun önüne geçmemiz lazım. Gerçekten nesilleri kaybediyoruz. Bizim bu anlamda sınıfın içinde ne yapıldığına olan dikkatimizi azaltmamızda yarar var. Bu çocuğun sınıfın dışında ne yaptığına daha çok odaklanmak zorundayız. Öğretmenin de sınıfın dışında daha çok ne yaptığına odaklanmalıyız.

03-10-2018


Etiketler

Paylaşın arkadaşlarınızı da bilgilendirin

Paylaş