Okulların kapanmasından en çok dezavantajlı çocuklar etkileniyor

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Haydarpaşa Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin  depreme karşı güçlendirilmesinin ardından gerçekleştirilen açılış töreninde konuştu. Yüz yüze eğitim ve öğretiminin önemine dikkati çeken Özer,  eğitimin bir ülkenin inşasında ve beşeri sermayesinin yetişmesinde önemli unsur olduğuna dikkat çekti.

Özer, açılması gereken ilk ve kapatılması gereken de en son yerlerin de okullar olması gerektiğini söyleyen Özer, şöyle dedi:

OKULLAR AÇIK KALMALI

“ Okulların açık olması sadece bir eğitim değil aynı zamanda bir Milli Güvenlik meselesidir. 1,5 yıllık arada okulların kapanmasından en fazla etkilenen dezavantajlı kesimlerdir. Dolayısıyla eğitimde fırsat eşitliğini merkeze koyacaksak mutlaka tüm önlemleri alarak eğitime yüz yüze devam etmeliyiz."

YÜZ YÜZE EĞİTİMDE 6. HAFTA BİTTİ

Eğitimde 6 haftayı geride bıraktıklarını belirten Bakan Özer, şu bilgileri paylaştı:

"Türkiye'nin eğitim sistemi devasa bir eğitim sistemidir. 18 milyon öğrencisi, 1,2 milyon öğretmeni, 100 binin üzerinde çalışanı ile yaklaşık 20 milyonluk kitleyi dolaylı olarak tüm Türkiye'nin tamamını etkileyen bir sisteme sahiptir. Milli Eğitim Bakanlığı kapasitesi Türkiye'nin örneklemi değil evrenidir. Türkiye'nin Kovid-19 (pandemi) sürecinde normalleşmesi için mutlaka eğitim sisteminin normalleşmesi gerekir. Başlangıçtaki kararlığımızın arkasında olmaya devam ediyoruz."

57 bin 108'i devlet okulu olmak üzere sistemde 71 bin 320 okulları olduğunu aktaran Bakan Özer, şöyle devam etti:

"Bugün itibariyle 6. haftayı tamamladık, tüm sınıfları kapalı olan hiçbir okulumuz bulunmamaktadır. 71 bin 320 okulumuzda 850 bin derslik vardır, 1 milyona yakın dersliğimiz var. Bugün itibariyle bu dersliklerden 4 bin 25 tanesi yüz yüze eğitime ara vermiştir. Yani oran yüzde 1'in çok altındadır. Cumartesi günü 4 bin 25'den 1132, pazar günü de 1015'inin karantina süresi dolmaktadır. Dolayısıyla Pazartesi günü bu sınıflardan 2 bin 147'si eğitime devam edecektir. Yani sistemin merkezi, okulların açık kalması esası üzerine yürümektedir. Bu kararlılığımızı sonuna kadar devam ettireceğiz."

Özer, Milli Eğitim Bakanlığı olarak işleri tek başına yürütmediklerini, Sağlık Bakanlığı ve Sağlık Bilim Kurulu önerileri doğrultusunda hazırlanan rehberler ve süreç yönetimiyle ilgili her türlü koordinasyonu yaptıklarını belirtti.

ÖĞRETMENLERDE AŞILANMA ORANLARI

Özer, öğretmenlerdeki aşılama oranlarına ilişkin şu bilgileri paylaştı: "Okulları yüz yüze açık tutmadaki en büyük avantajımız sıklıkla ifade ettiğim gibi öğretmenlerimizin aşılama oranıdır. Bugün itibariyle 1. doz aşısı olan öğretmen oranımız yüzde 93'tür. 2. doz aşısını olan öğretmen oranımız yüzde 86, aynı zamanda aşı olmayıp bağışıklık kazanıp antikor oluşturan öğretmen oranımız yüzde 5'tir. Yani 2 doz aşısı olmuş ve antikor oluşturan öğretmen oranımız yüzde 91'dir. Bu oran Türkiye'nin ortalamasından çok yüksek olduğu gibi kıta Avrupa'sında, Finlandiya, İsveç, Almanya gibi geçen bir buçuk yılda okullarını açık tutan ülkelerin öğretmenlerinin aşılanma oranından bile yüksektir."