Arama sonuçları

Otizmli çocuk ve gençlerin hak ettikleri eğitimi alabiliyor mu?

Otizmli çocuk ve gençlerin hak ettikleri eğitimi alabiliyor mu?

Otizmli çocuk ve gençlerin hak ettikleri eğitimi alabiliyor mu? Otizmli öğrencilerin eğitim dışında bırakılmasının giderek artmasıyla birlikte, akademisyenler bu durumun altında yatan sebepleri araştırmaya ve öğretim kadrolarının desteklenmesi için çalışmalara başladı.

Otizmli çocuk ve gençlerin eğitim dışında bırakılma riski diğer öğrencilere göre üç kat daha fazla. Bu durum öğrencilerin arkadaşlarından ayrı kalmaları ve kendilerini yalnız hissetmeleri veya eğitime dönmek istememeleriyle sonuçlanabiliyor. Okulların otizmli öğrencilere yönelik düzenlemelerinde eksiklikler olduğu görülürken, ebeveynlerin % 56’sı ise çocuklarının eğitim dışı bırakılmasının kanun dışı olduğuna inanıyor.

%58.9 EĞİTİMİN DIŞINDA BIRAKILIYOR

2011 ve 2016 yılları arasında otizmli öğrencilerin eğitim dışı bırakılma oranı % 58.9’luk bir artış gösterdi. Öğretmenlerin yalnızca yarısı otizmli bir çocuğa eğitim verme konusunda kendilerini rahat hissettiklerini belirtirken, İngiltere’de otizmli öğrencilerin %72’sinin normal okullarda eğitim aldığını düşünmek ise oldukça tedirgin edici.

Otizm Eğitim ve Araştırma Merkezi Başkanı Profesör Karen Guldberg ise, “Otizmli çocuk ve gençlerin eğitimde dışlanması oldukça üzücü olsa da, bunun sebepleri yeterince araştırılmıyor” diyor. Bunun nedenleri arasında ruh sağlığı problemleri veya zorbalık gibi unsurların olabileceğini belirten Guldberg, okulların bu durumlarda otizmli öğrencileri desteklemesi gereken kural ve politikalarında büyük eksiklikler olduğuna dikkat çekiyor.

‘OTİZMLİ ÖĞRENCİLER KENDİLERİNİ OKULDA GÜVENDE HİSSETMİYOR’

Profesör Gulderg, “Bu durum öğrencinin kendisini okulda güvende hissetmediği için okula dönmeyi reddetmesine ve ilişkilerde güven kaybına yol açıyor. Otizmli gençlerin bazıları dışlandıkları için mutlu oluyor, çünkü kendilerini evde daha güvende hissediyorlar. Okul çalışanlarına bir şey söylerlerse durumun çok daha kötüye gideceğini düşündükleri için bir şey söylemeye korkuyorlar” diyor.

Otizmli yetişkinler arasında yapılan bir araştırma ise, dışlanmanın en çok ortaokulda yaşandığını ve bunun otizmli öğrenciler için stresli, endişe verici, kafa karıştırıcı ve öfkeli bir dönem olduğunu ortaya koyuyor. Öğrenciler bu sırada öğretmenlerinin kendilerine destek vermediğini hissederken, bu öğrencilerin yaklaşık üçte ikisinin henüz otizm tanısı bile konulmamış oluyor. Bu öğrencilerin %81’i zorbalığa maruz kalırken, %80’i ise eğitime dönmelerinin otizmlerine iyi gelmediğini belirtiyor. Otizmli öğrenciler, teşhis sonrası destek ve öğretim kadrosundan otizme karşı daha iyi bir anlayış bekliyorlar.

‘OKULLAR ADIM ATMAYA GÖNÜLLÜ DEĞİL’

“Veliler, okullarda otizme dair büyük bir bilgi eksikliğinin olduğunu ve okulların kendilerini otizmli öğrencilere adapte etmeye gönüllü olmadıklarını hissediyor. Bu durum da kaçınılmaz olarak öğrencinin eğitimden dışlanmasına yol açıyor. Pek çok veli, okulların, otizmli çocuklarıyla ‘başa çıkamayacaklarını’ düşünüyor” diyen Guldberg, bunun sebebinin hem okulların performans ve finansal kaynak konusunda baskı altında olması hem de otizmin çocuk ve gençler üzerindeki etkisiyle ilgili bilgi sahibi olmamalarından kaynaklandığını söylüyor.

Gulderg, bu durumun öğrencilerin özgüvenini çok etkilediğini, arkadaşlarından izole olduklarını ve eğitimin otizmli öğrencilere hayal kırıklığı yaşattığını söylüyor. Profesör, “Veliler işlerinden izin almak zorunda kalırken bir yandan da finansal güçlüklerle karşılaşıyor” diyor.

Sadece veli ve öğrenciler değil, otizm konusunda profesyonel eğitim alan kişiler de otizmli öğrencilerin eğitimden dışlanması konusunda zorluklarla karşılaşıyor. Otizmle ilgili uzmanlık eğitimi alan kişilerin %39’u bu eğitimi otizmli öğrencilerin ihtiyaçlarını karşılama konusunda yetersiz bulduğunu belirtiyor. %80 bir karar alırken çocuğun otizmli olduğunu göz önünde bulundurduğunu belirtse de, %15, otizmli öğrencileri resmi olmayan bir şekilde eğitimin dışında bıraktıklarını, çünkü otizmli çocuğun bu değişime ayak uyduramayacağını hissettiklerini belirtiyor.

Otizmli öğrencilerin eğitimde dışlanmasının global bir sorun olduğunu belirten Guldberg, dünya genelinde bir otizm farkındalık, kabul ve anlayışı eksikliği olduğunu söylüyor. Profesör Guldberg, “Pek çok ülkede otizmli öğrencilerin okula gitme şansı bile olmuyor” ifadelerini kullanıyor.

EBEVEYNLERİN %37’Sİ UZAKTAN EĞİTİMDE DESTEK ALAMIYOR

Ülke genelindeki koronavirüs karantinaları da bu durumu iyileştirmezken, otizmli çocukların eğitimden dışlanma süresini uzatıyor ve ailelerin üzerine de büyük bir yük bindiriyor. Anne babaların %16-29’u, otizmli çocuklarının karantina sırasında oldukça stresli olduğunu belirtirken, %43 ise çocuklarının yalnızlık ve dışlanmışlığının virüsün öncesinde olduğu gibi sürdüğünü söylüyor. Araştırmacılar, bu çocukların okullarındaki sosyal ortamdan uzak kalmalarının durumlarını daha da zorlaştırdığının altını çiziyor.

Ailelerin karantina konusundaki hisleri ise karmaşık. Ebeveynlerin üçte biri önlemlerin iyi bir şekilde uygulandığına inanırken, %22’si sürecin oldukça başarısız bir şekilde idare edildiğine inanıyor. Evlerin %65’inde, otizmli çocuklar ailelerini öğretmen olarak kabul etmeyi reddediyor ve bu durum evde öğretimi neredeyse imkansız hale getiriyor. Ebeveynlerin %37’si, bu süreçte okullardan evde eğitim için hiöbir destek almadıklarını belirtiyor. %48 evde eğitime sıcak bakarken, %39 ise yüz yüze ve uzaktan eğitimin birlikte olduğu bir eğitim sisteminden yana.

 

Petek SAMATYALI

pervinkaplan.com editörü

20-11-2020


Etiketler

Paylaşın arkadaşlarınızı da bilgilendirin

Paylaş