Arama sonuçları

ÖYP'li genç akademisyenler heba edilmesin

ÖYP'li genç akademisyenler heba edilmesin

ÖYP'li genç akademisyenler heba edilmesin. YÖK'ün aldığı kararla, üniversitelerine yeniden 33/a kadrosuyla dönüş yapması sağlanan ÖYP'li araştırma görevlileri için süre bu ay doluyor. TBMM Eğitim Komisyonu üyesi CHP’li İrgil, bazı üniversitelerde atamalar yapılırken, bazı üniversitelerde hak gaspının devam ettiğini belirtti. İrgil, “ÖYP kararı, rektörlerin vicdan ve insanlık sınavıdır. Zira kul hakkı vebali taşınacak bir yük değildir” dedi.

ÖYP'Lİ GENÇ AKADEMİSYENLER HEBA EDİLMESİN

ÖYP'li akademisyenler 674 sayılı KHK ile kadroları 33/a’dan yıllık sözleşmeli istihdam biçimi olan 50/d’ye dönüştürülmüştü. YÖK’ün aldığı son kararla da tekrar üniversitelerine 33/a kadrosunda dönüşlerine imkan sağlanan ÖYP’li araştırma görevlileri için süre bu ay doluyor. Bazı üniversitelerde ÖYP'li akademisyenlerin atamaları yapıldı ancak bazı üniversitelerde henüz bir adım atılmaması hakları gasp edilen ÖYP’liler için uygulama birliğinin olmadığını ortaya çıkarıyor. 

BİR AY SONRA KADROLARI YANACAK

TBMM Eğitim Komisyonu üyesi CHP Bursa Milletvekili Dr. Ceyhun İrgil, konuyla ilgili yaptığı açıklamada genç akademisyenlerin haklarının iadesi noktasında rektörlerin keyfi davrandığını belirtti. İrgil, “ÖYP bu ülkede sorun değil. ÖYP’yi sorun haline getiren üniversite yönetimleri sorun” dedi. 

İrgil, kendilerinin hangi zorluklarla profesör olduklarını anlatmayı seven rektörlerintarihi bir karar aşamasında olduğunun altını çizerek şöyle konuştu:

“Bir ay sonra ÖYP’li araştırma görevlileri için sağlanan kadrolar yanacak. Yani bu kadrolar heba olacak ama en önemlisi bu kadroların sahibi genç akademisyenler de heba olacak. Üstelik kazanılmış hakları gasp edilerek. ÖYP’li akademisyenler torpil, kayırma ve akrabalık ilişkisi ile değil kendi emekleriyle bu kadroları kazandılar. Toplumun ve konuyu bilmeyenlerin haberi yok ama eğer rektörler bir ay içinde hakkaniyetli bir karar almazsa,binlerce genç akademisyeni heba etmiş olacak. Bu gençleri heba eden rektörler de ‘kendinden menkul’ olmayan akademik itibarları ile hamaset yapmaya devam edecek. Belki bu 3-4 yıl rektörlüğün keyfi ve ‘ye kürküm ye’ şaşası ile güzel günler geçirecekler ama sonrasında hakkı yenmiş bir genç akademisyenin kabusunu yaşayacaklar.”

YÜREKLİ REKTÖRLER MAĞDURİYETİ GİDERDİ

OHAL’in karmaşa ortamında aceleyle alınan ÖYP kararının iktidar ve muhalefetin, bakanların ve milletvekillerinin de üzerinde hemfikir olduğu nadir haksızlıklardan biri olduğunu belirten  İrgil, mağduriyeti ortadan kaldıran rektörlerin olduğunu da ifade etti. “ÖYP mağduriyetini gideren rektörler en azından vicdanlı empatik, sorunların çözümü için elini taşın altına sokabilecek yürekleri olduğunu gösterdiler” diyen İrgil şöyle devam etti: 

“Bugün itibariyle, 60 civarında üniversite ÖYP’lileri kadrolarına geçirerek haklarını iade etti. Durum böyleyken bazı üniversitelerin sadece rektörünün ‘hayır’ demesiyle ÖYP’lilerin işine son verilecek olması büyük haksızlıktır. Kul hakkı yemektir. Bu haksızlığın ve mağduriyetin giderilmesi için ÖYP’liler ya kendi üniversitesinde ya da doktora yaptığı üniversitede kadrosuna iade edilmelidir. ÖYP kararı, rektörlerin vicdan ve insanlık sınavıdır. Zira kul hakkı vebali taşınacak bir yük değildir.”

İNSANLARIN HAYATLARI SÖZ KONUSU

Öte yandan ÖGESEN Genel Başkanı Yrd. Doç. Dr. Vahdet Özkoçak da halen birçok mağduriyet yaşandığına ve bazen aynı üniversite içerisinde bile farklı uygulamalara rastlandığına dikkat çekerek şunları söyledi:

“Bazı üniversiteler halen kadroları iade etmeye yanaşmıyor. Burada bir lütuf söz konusu değil. Bu kadrolar genç akademisyenlerin KHK ile ellerinden alınmış kazanılmış haklardır. Yalnızca birkaç hocanın sistem üzerine önyargıları baz alınarak üniversitelerde karar alınması doğru değil. Burada insanların hayatları söz konusu. Alınan kararlar genç akademisyenlerin ve ülkemizin geleceğini ciddi şekilde değiştiriyor. ÖYP de aynı üniversitenin fakülteleri arasında bile farklı uygulamalara rastlamak mümkün. Bazı üniversitelerde 33/a statüsünün iadesi için şartlar konuldu ve ne yazık ki bu şartların bazıları sadece araştırma görevlilerinin belirli aşamaları geçmelerini gerektiren akademik olmayan süreye dayalı şartlar. Ancak yalnızca bir aylık süre kalmış durumda ve bu şartların varlığı çok ciddi hak kayıplarına sebep oluyor. Artık acilen uygulama birliği sağlanmalı ve rektörlükler elini vicdanına koyarak hareket etmelidir. Bu şartlar kaldırılmalı, genç akademisyenler mağdur edilmeden hakları kadrolarının bulunduğu veya doktora yaptıkları üniversitelerde iade edilmelidir.” 

 

29-11-2017


Etiketler

Paylaşın arkadaşlarınızı da bilgilendirin

Paylaş