Arama sonuçları

Siber zorbalık ile başa çıkmakta zorlanıyorlar

Siber zorbalık ile başa çıkmakta zorlanıyorlar

Gelişen teknolojiyle birlikte her alanda artış gösteren internet tabanlı uygulamaların faydaları olduğu gibi zararları da var. Özellikle sosyal medya eğer dikkatli kullanılmazsa çocuklar ve gençler açısından riskli bölgeye dönüşme potansiyeline sahip. Dijital iletişimde riskli bölgelerin artması ise hayatımıza yeni bir kavramın girmesine neden oldu: ‘siber zorbalık’. Dijital teknolojiler aracılığıyla karşı tarafı korkutma, tehdit ya da taciz etme siber zorbalık olarak adlandırılıyor. Araştırmalara göre 12-14 yaş aralığındaki ergenler, siber zorbalığı bir şakalaşma biçimi olarak görüyor. Ama öyle değil.

Hürriyet Gazetesi'nden Seda Nur Başpınar'ın haberine göre, Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü’nde Dr. Yeşim Yurdakul’un Prof. Dr. Aynur Ayhan Bütün danışmanlığında tamamladığı doktora tezinin sonuçlarına göre ergenliğin başındaki gençlerin, siber zorbalık konusundaki farkındalık düzeyleri ve baş etme becerileri oldukça düşük. Araştırmaya göre 12-14 yaş aralığındaki ergenlerin yarısından fazlası, şaka olduğunu düşünerek siber zorbalık yapıyor, öne çıkan bir diğer gerekçe intikam alma isteği.

FARKINDA DEĞİLLER

Yurdakul, dünya çapında yapılan araştırmaları incelediğinde ergenlerin, siber zorbalığın farkında olmadığı bulgusuna ulaştı ve buradan yola çıkarak tezinde bir farkındalık programı geliştirdi. Farklı yaş gruplarından yaklaşık 1 100 ergen üzerinde yürütülen araştırma ve yöntem geliştirme çalışmalarının ardından 47 kişilik deney grubuna uygulanan farkındalık programıyla, 12-14 yaş aralığındaki ergenler, zorbalığın ne olduğunu anlama ve baş etme konusunda önemli kazanımlar elde etti. İnternet ortamının sınırsız ve denetimi zor bir ortam olduğunu söyleyen Yurdakul şöyle dedi:

“Şaka olarak nitelendirdikleri bulgularını dikkate alarak farkındalıklarının olmadığını fark ettik. Dolayısıyla olumsuz sonuçlarının da farkında değillerdi. Halbuki internet ortamındaki davranışları mağdurlar üzerinde özellikle psikolojik açıdan ciddi hasara yol açabiliyor. Bu açıdan bakarak geliştirdiğimiz programla, farkındalıkları artacağı için zorbalığa olan eğilimlerinin de azalabileceğini düşündük ve buna göre bir yol izledik."

ERGENLİĞE YENİ ADIM ATANLAR DAHA FAZLA MARUZ KALIYOR

Yurdakul, araştırma sürecinde elde ettiği verilere dayanarak 12-18 yaş aralığındaki gençlerde zorba, mağdur ya da izleyici olarak siber zorbalığın yoğun olarak görüldüğünü ancak 12-14 yaş grubunda en yüksek seviyeye çıktığını söylüyor.

MAĞDURLARIN YARISINDAN FAZLASI ZORBAYI TANIYOR

Siber zorbalık, geleneksel olarak nitelendirilebilecek olan akran zorbalığından farklı olarak anonim olarak yapılabiliyor. Kişilerin, sosyal medyada kimlik bilgilerini gizleyerek hedef aldıkları kişilerle iletişime geçmesinin oldukça sık karşılaşılan bir durum olması mağdur ve zorbanın birbirini tanımağı ön kabulüne sebep olabiliyor ancak durum böyle değil. Yurdakul’un araştırma sonuçlarına göre, ergen yaştaki çocukların yarısından fazlası arkadaşı olan/tanıdığı kişilere siber zorbalık yapıyor. Ayrıca siber zorbalık söz konusu olduğunda mağdurun yaşadıkları hem fiziksel boyuttan uzaklaşıyor hem de yaşananlara çok daha geniş bir kitle şahit oluyor. Mağduriyetinin yüzlerce hatta belki binlerce insanın gözünün önüne serilmesi ergenlerde özgüven eksikliği ve içe kapanmaya sebep oluyor.

AİLE VE ZORBALIK ARASINDA İKİ YÖNLÜ BİR İLİŞKİ VAR

Ergenler mağduriyetlerini çoğunlukla kendilerine yakın gördükleri arkadaşlarıyla paylaşıyor. Aile, arkadaştan sonra geliyor. Aile hem koruyucu faktör hem de risk faktörü olabiliyor. Ergenlik çağında aileyle iletişim ne kadar kuvvetli olursa siber zorbalık konusundaki mağduriyet de o kadar azalıyor. Ancak aileyle kurulan sağlıksız ilişki, ebeveynlerin baskıcı tavırları ergeneleri mağduriyete açık hale getiriyor.

HUKUKİ BOYUTUNDAN BİHABERLER

Yurdakul, siber zorbalığın bir suç olduğunu ancak mağduriyete uğrayan kişilerin yasal yollara başvurabileceğini bilmediğini vurguladı. Yurdakul, her kademede siber zorbalıkla ilgili bilgilendirici dersler olması gerektiğini söylüyor. Ayrıca tez çalışmasıyla birlikte ortaya koyduğu farkındalık programının ders müfredatına girmesi için ilerleyen süreçte başvuru yapacağını belirtiyor.

29-05-2021


Etiketler

Paylaşın arkadaşlarınızı da bilgilendirin

Paylaş