Arama sonuçları

Türkiye’de Babalık Halleri

Türkiye’de Babalık Halleri

Türkiye’de Babalık Halleri. Anne-babaların çocuklarını yetiştirme tarzları çocukların zekâsını, fiziksel yapısını, sosyal ve duygusal gelişimini etkilemektedir. Çocuğun gelişiminde anne babaların yaratacağı çok önemli fırsatlar vardır. Bunların en iyi şekilde değerlendirilmesi için aile içinde babanın da çocuk gelişimine katılımı gereklidir. Çocuğun ilk rol modelleri anne ve babasıdır. Bu nedenle, ebeveynlerin eşit ilişki içinde olmaları da çok önemlidir. 

TÜRKİYE’DE BABALIK HALLERİ 

Oysa Türkiye’deki geleneksel aile yapısının erkek egemen olmasından dolayı, çocuğun eğitiminden birincil derecede anne sorumludur. Ayrıca, babaların uzun saatler ve yorucu koşullarda çalışması, babaların uzun saatler ev dışında olmasına ve dolayısıyla çocuklarıyla olan ilişkilerinin olumsuz etkilenmesine neden olmaktadır. Bu nedenle, erkeklerin aile içinde katılımcı bir babalık rolü üstlenmeleri, demokratik bir yaklaşım benimsemeleri, çocuklarının gelişimine destek vermeleri, çocuğun gelişim alanlarında en az anne kadar kendilerinin de sorumluluğu olduğunun farkında olarak davranmaları için “ilgili babalık”  tutumları konusunda farkındalık yaratmak ve babaları desteklemek gerekmektedir.

 

İLGİLİ BABALIK TUTUMU NEDİR?

 

Çok genel bir ifade ile çocuğun bakım ve gelişiminde sorumluluk üstlenen, çocukla demokratik ilişki kuran, çocukla vakit geçiren, çocuğu dinleyen, çocukla karşılıklı ve yakın ilişki içinde olan babalara “İlgili Baba” diyebiliriz.

İLGİLİ BABA NELERİ YAPMALI?

Peki “İlgili Baba”nın ne yapmasını bekleriz ve isteriz?

• Çocuk gelişim alanlarını bilmesi ve etkin bir şekilde bu gelişim alanlarını desteklemekte sorumluluk üstlenmesini.
• Çocuk bakımında sorumluluğunu fark etmesini, çocukla birlikte zaman geçirmesini ve oyun oynamasını.
• Karşılıklı ve yakın ilişki kurmasını, 
• Kız ve oğlan çocuklarını eşit şekilde desteklemesi ve fırsatlardan eşit yararlandırmasını.
• Eşi ile/(boşanmış) çocuğun annesi ile demokratik bir ilişki sürdürmesini ve çocuğun sorumluluklarını paylaşmasını.
• Çocuğu etkin bir şekilde dinlemesini ve kendini çocuğun anlayacağı şekilde ifade etmesini.
• Aile içinde şiddet ve baskıcı her türlü tutumdan kaçınmasını.
• Ev içi işlerde eşit sorumluluk üstlenmesini.
• Okul sürecini takip etmesini ve öğretmen– veli işbirliğinde aktif rol almasını,
• Evlilik ve aile içi iletişimi geliştirmesini.
• Evdeki iş ve sorumluluk dağılımında demokratik ve eşitlikçi tutumu benimsemesini.

 

ÇOCUĞUN BAKIM VE GELİŞİMİNİ KİM ÜSTLENECEK?

 

Anne Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV) olarak çocuk gelişiminde babaların rolüne dikkat çekmek amacıyla bu yıl “ilgili babalık” temasına odaklandık. Türkiye’de “babalık” üzerine yapılan en kapsamlı bilimsel araştırmayı gerçekleştirdik. 

51 ilden 3 bin 235 babanın katılımıyla gerçekleştirilen araştırmamız, Türkiye’de erkeklerin çocuk bakımı ve gelişimine bakış açılarına dair ilginç sonuçlar içeriyor. 

Raporun ilk çarpıcı bulgularından biri “yüzde 92 oranında çocukları çok sevdiği için çocuk sahibi olduğunu belirten babaların, yüzde 91’i ise çocuk bakımında birincil sorumlunun anne olduğunu söylüyor.”

BABALAR SORUMLULUĞU ANNEYE BIRAKIYOR

Yani babalar çocuk sahibi olmayı istiyorlar ama bakım ve sorumluluğun daha çok annede olduğunu düşünüyorlar. Oysa karşılıklı ve yakın bir ilişkiyi sadece arada oyun oynayarak kurmak mümkün olmuyor. Bu açıdan baktığımızda, babanın çocuğun bakımına katılmasıçocukla ilişkisini güçlendirme yönünde önemli bir fırsat olarak da değerlendirilmelidir.

İŞTE BABALARIN YAPMADIKLARI GÖREVLER 

Babaların çocuğun bakımını üstlenmedeki durumuna dair veriler ise şöyle.

Babaların yüzde 50’si çocuğunu hiçbir zaman tuvalete götürmemiş.

Yüzde 36’sı çocuğunun hiç altını değiştirmemiş.

Yüzde 35’i ise hiçbir zaman tırnaklarını kesmemiş.

Veriler, geriye kalan yüzde 50’nin düzenli olarak çocuğunu tuvalete düzenli götürdüğü, yüzde 64’ünün altını değiştirdiği, yüzde 65’inin tırnaklarını kestiği şeklinde yorumlanmamalı. Oranlar, “en az bir kere” bu bakım faaliyetlerini hayata geçirmiş olmayı tanımlıyor.

BABALAR EV İŞLERİNİ DE PAYLAŞMIYOR

Çocukların fiziksel bakımına katılmayan babalar aynı zamanda ev içindeki diğer işleri de paylaşmıyor. Babaların yarısından fazlası hiç yemek yapmıyor ve ev temizliğine destek olmuyor. 

KADINLARA KARŞI CİNSİYETÇİ TUTUMLARI VAR

Babalık davranışlarını etkileyen bir diğer faktör de kadına karşı cinsiyetçi tutum. Babaların yüzde 78’i kadınların, tabiatları gereği erkeklerden daha güçsüz olduğunu düşünüyor. Toplumsal cinsiyet eşitliğine inanmayan babalar çocuklarının fiziksel bakımına da katılmıyor.  Sadece dört babadan 1’i, çamaşır yıkama, çamaşır asma ve cam silme işlerine “yardımcı” oluyor. 

BABALARIN ÇALIŞMA SAATLERİ UZUN 

Babaların çalışma saatleri uzun, çocukla birlikte geçirdikleri zaman gelişimlerini desteklemiyor. Araştırmaya göre, babalar gün içinde ortalama 9 saat 20 dakikalarını işte geçiriyor. Çocuklarına 2 saat 20 dakika ayırabiliyorlar. Ama çocukla geçirilen zamanın içeriği onların gelişimlerini destekleyecek nitelikte olmuyor. Babaların yalnızca yüzde 50'si çocuklarına masal ve hikâyeler anlatıyor. Babaların yüzde 57’si ise çocuklarıyla birlikte kurmaca oyunlar oynamıyor.  

OKUL ETKİNLİKLERİNE DE KATILMIYORLAR

Konu eğitim olduğunduysa babaların yüzde 35’i çocuklarının okul etkinliklerine ya hiç katılmadıklarını ya da nadir olarak katıldıklarını söylüyor. Babalar ev dışına çıktılarında da durum pek farklı değil. Babalar, genelde çocuklarıyla birlikte sokakta dolaşarak, akraba ziyaretleri gerçekleştirerek ve alışveriş merkezlerine giderek zaman geçiriyorlar. Çocuklara uygun sinema veya tiyatroya giden babaların oranı ise yalnızca yüzde 30.

HAFİFÇE VURMAK DÖVMEKTEN SAYILMIYOR

Araştırmaya göre, gerçekte çocuklarının zararına olan bazı disiplin yöntemlerini onlar için faydalı olduğunu zannederek uygulayan babalar mevcut. Bazı babalar "şöyle hafifçe vurmanın", dövmek "olmadığını" düşünüyor. Ancak babaların büyük bir çoğunluğu kendi babalarından gördükleri şiddeti unutamadıklarını ve bugün bile hatırladıklarını söylüyor. 

NE YAPACAKLARINI BİLMİYORLAR

Araştırmanın ilgi çekici sonuçlarından bir diğeri ise babaların yüzde 58’inin “ilk baba olduklarında ne yapacaklarını bilmiyor gibi hissetmiş olmaları”. Babalar en çok çocuklarının zihinsel gelişimi konusunda desteğe ihtiyaç duyuyor. Yüzde 30’u çocuklarıyla daha fazla zaman geçirebilecekleri alanlar isterken, yüzde 21’i ise çalışma saatlerinin çocuklarına vakit ayırabilecekleri şekilde düzenlenmesini arzu ediyor. 

BABALIK İZNİ OLDUĞUNU BİLMİYORLAR

Öte yandan babaların yarısı yasal hakları olan babalık iznini ya işyerlerinden izin alamadıkları ya da yasayı bilmedikleri için kullanmıyor. 

Bu veriler ışığında, babalara yönelik eğitim ve yönlendirici desteklerinin artırılması gereği ön plana çıkmaktadır. Bunun yanı sıra; sivil toplum kuruluşlarından merkezi ve yerel yönetim birimlerine, üniversitelerden özel sektöre kadar konu üzerinde etki sahibi olabilecek tüm aktörlerin “ilgili babalığın” güçlenmesi ve yaygınlaşmasına destek olması, zaman içerisinde toplumun tüm katmanlarına nüfuz edecek bir dönüşüm için gereklidir.

http://ilkisbabalik.acev.org/

 

25-05-2018


Etiketler

Paylaşın arkadaşlarınızı da bilgilendirin

Paylaş