Arama sonuçları

Veliler çocuklarına öğretmenlik yapmamalı

Veliler çocuklarına öğretmenlik yapmamalı

Veliler çocuklarına öğretmenlik yapmamalı. İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Levent Yazıcı ile buluştuk. Yazıcı velilerin eğitim sisteminin içinde olmasını, okul-öğretmen-veli üçgenin çok önemli olduğunu söylüyor. Ama ekliyor: Veliler çocuklarına öğretmenlik yapmamalı.

Yaklaşık bir aydır İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü olarak görev yapan Levent Yazıcı ile buluştuk. Yazıcı İstanbul’a uzak bir eğitimci değil. Kenti de kentin eğitim sorunlarını da yakından biliyor. İstanbul’da Eğitim Müfettişleri Başkanlığı görevini yürütürken 2012 yılında Tokat İl Milli Eğitim Müdürü olarak atandı. Aradan yaklaşık 6 yıl geçti ve Yazıcı bu kez İl Milli Eğitim Müdürü olarak Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk tarafından atandı.

İşte “Sadece eğitimci olarak değil, bir veli olarak eğitim sisteminin içindeyim” diyen Yazıcı’nın anlattıkları:

VELİLER ÇOCUKLARINA ÖĞRETMENLİK YAPMAMALI

 

Veli-okul-öğrenci bu üçgen çok önemli. Ama velilerin şunu unutmaması gerekiyor. Çocuklarına öğretmenlik yapmasınlar. Onlardan beklentimiz birlikte kaliteli zaman geçirmeli. Ama evde öğretmenlik yapmaya başlarsa bu kez öğretilen konularla ilgili çocuklarında tutarsızlık yaşatabilirler.

 

ÖĞRETMENLERLE KONUŞUN

 

Eğer verilen eğitimden kuşkunuz var, o zaman öğretmenlerle konuşun. Çocuklarla bu konuyu tartışmayın. Çocukların gözünde öğretmenin değerini sizin bu davranışlarınız belirler. Anne babası ne kadar okula ve öğretmenine önem verirse çocuk için de bunlar o kadar değerli olur. Öğretmeninden o oranda yararlanabilir. Okuldan söz ederken özel bir yerden söz ettiğinizi, öğretmenlere değer verdiğinizi çocuklarınıza hissettirin.

 

ÖĞRETMENLERİN AÇIĞINI ARAMAYIN

 

Sürekli öğretmenin bir hatasını, açığını aramaya çalışmayın. Hepimiz aynı amaç için çalışıyoruz. Çocuklar için. Çocuklarımızı geleceğe hazırlamak, topluma faydalı bireyler olarak yetiştirmek. Ailelerin de biz eğitimcilerin de amacı bu. Birlikte çalışmak gerekiyor. 

Ne okuldan eve, ne evden okula olumsuz mesaj göndermemek gerekiyor. Mesajları ortak kılmak gerekiyor.

 

DÜZENLİ TOPLANTILARA KATILIN 

 

Bir eğitimci olsam da aynı zamanda veliyim. Lise son sınıfta ve üniversitede okuyan iki çocuğum var. O yüzden velilere okuldan uzak durmamalarını öneririm. Okul yönetimiyle birlikte çalışmanın yolunu bulmalılar. Düzenli toplantılara katılmak gerekiyor. Bizler velilerimizin okullarda olmasını istiyoruz. Okul yönetimleri de velilere olumlu ortamı sağlamak zorunda. Çünkü daha önce de vurguladığım gibi biz çocuklar için birlikte çalışacağız. Derdimiz çocuklarımız. Çocukların en yüksek fayda sağlayacağı ortamları oluşturmalıyız.

 

DERS PROGRAMLARINI ÖĞRENEBİLİRSİNİZ

 

Veliler tamam öğretmenlik yapmasın çocuklarına ama ders programlarını öğrenebilirler. Bu programlarda hangi kök değerleri öğretiyoruz onlar hakkında bilgi sahibi olabilirler. Okul bu kök değerleri verirken, veli de bu konuda ne yapabileceğine bakabilir. Veli bizim için önemli bir paydaş.

 

İSTANBUL’DA YARIM MİLYON HAREKETLİLİK VAR

İstanbul’da öğrenci sayısı 3 milyon 103 bin görünüyor. Ama bu sürekli değişiyor. Çünkü hep bir hareketlilik var. Yarım milyon hareketlilikten söz ediyoruz. Dönemsel bir hareketlilik. Göç alıyor, göç veriyor. Yani öğrenci hareketi durmuyor. Evet bu kadar büyük bir kentte olmak zor ama zorluklar aynı zamanda bir fırsattır. Her gün öğretmen ve öğrenci için iyi bir eğitim ortamı oluşturmanız gerekiyor. Aynı zamanda çok iyi öğretmenlerle, ekiplerle çalışıyoruz.

 

İKİLİ EĞİTİM VAR

 

İkili eğitimi kaldırmak hedefimiz. Ortaöğretimde 48 tane meslek lisesi ikili eğitim yapıyor. Bu sene liseye yerleştirme sisteminde taleplere yanıt verebilmek için bazı okullar birleştirildi. Anadolu liselerinde geçen yıl ikili eğitim azalmıştı, bu yıl taleplere cevap verebilmek için ikili eğitime geçen liselerimiz oldu. Nakiller devam ediyor. Her hafta pazartesi günü e-okul üzerinden nakil başvuruları alınıyor.

 

 

DEZAVANTAJLI ÇOCUKLARA ULAŞMAK

 

Okul öncesi çok önemli. Burada da dezavantajlı, özel eğitim ihtiyacı olan, özel eğitime ihtiyaç duyan çocuklara erken ulaşmak gerekiyor. Bu çocukların erken tanımlanması sağlanmalı. 18-  36 ay özel çocuklar için erken tanı çok önemli. Her düzey ve türde okullarımızda okul öncesi sınıfları açabiliyoruz. İhtiyaç duyduğumuz her yerde de eğitim sınıfları açabiliyoruz.

 

ÇOCUKLARI ETİKETLENDİRENLERE, DIŞLAYANLARA İZİN VERMEYİZ

 

Özellikle özel eğitime ihtiyaç duyan çocukların eğitimi çok önemli. Onların ihtiyacı olan eğitimi almasını çok önemsiyoruz. Okul öncesinden hiçbir çocuk uzak kalmamalı. Bu özel çocukları etiketleyenlere, onları eğitim sisteminin dışına çıkarmaya çalışanlara, okullara alınmalarını engellemeye çalışanlara bu veli de öğretmen de yönetici de olsa izin vermeyiz. Çocukların etiketlenmesine izin vermeyiz. Sorun yaşayan olursa bize ulaşsın. Okul öncesi eğitimde yemek ücretini ödeyemeyeceğini düşünen de bize ulaşsın. Rehber öğretmenlerimizle de bu konuda özel bir çalışma yapacağız.

LEVENT YAZICI KİMDİR?


1988 yılında Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi'nden, 2000 yılında İnönü Üniversitesi Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı Eğitim Yönetimi ve Denetimi Bölümü'nden mezun oldu. 2006 yılında, İnönü Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Eğitim Bilimleri Eğitim Yönetimi ve Denetimi alanında yüksek lisansını tamamladı. 1989-2011 yılları arasında farklı illerde öğretmenlik, eğitim yöneticiliği ve eğitim müfettişliği/başkanlığı görevlerinde bulundu.

İstanbul’da Eğitim Müfettişleri Başkanlığı görevini yürütürken 2012 yılında Tokat İl Milli Eğitim Müdürü olarak atandı.
 

HANGİ ÇALIŞMALARI VAR?


- Performans Değerlendirme Çalışmaları'nda kriter belirleme ve pilot uygulama için Rize proje grubu çalışmaları (2004).
- Eğitim müfettişi yeterliklerinin belirlenmesi amacıyla Bakanlık EARGED merkezli yürütülen Ankara çalışması (2010).
- 2009-2011 yılları arasında yürütülen Tokat Eğitim Müfettişleri Başkanlığı görevi kapsamında; planlama ve uygulama çalışmaları ile özgün olarak geliştirilen 'Denetim Yeterliklerini Artırma Projesi' kapsamında okul müdürlerinin eğitimi.
- 2005-2011 yılları arasında yürütülen il kalite geliştirme ekibi ve il kalite kurulu üyeliği görevleri ile kalite bilincinin okul ve kurumlara kazandırılması çalışmaları kapsamında edinilen ulusal dereceler.
- 2013-2018 yılları arasında Bakanlık 'Yenilikçilik Ödülleri' kapsamında ulusal düzeyde derece alan çalışmalar.
- Okul müdürlerinin yaptığı farklı uygulamaların kendileri tarafından sözlü ve yazılı olarak sunulması, diğer okul yöneticileri için örneklik teşkil etmesi ve böylece okul müdürlerinin yönetim okur-yazarlığına katkı sağlaması amacıyla düzenlenen Okul Yöneticileri Kongresi-2013.
- Öğretmenlerin materyal geliştirmelerinin desteklenmesi ve sınıf içi uygulamaların zenginleştirilmesi amacıyla Bakanlık tarafından yaygınlaştırılan 'Ulusal Özgün Öğretim Materyalleri Geliştirme Çalışması 2014-2018'.
- Özel eğitimin güçlendirilmesi amacıyla geliştirilen 'Özel Çocuklar İçin Özgün Projeler-2015'.
- Birleştirilmiş sınıflarda niteliğin geliştirilmesi amacıyla Tokat genelinde yürütülen 'Birleştirilmiş Sınıflar Birleşerek Büyüyor Projesi'.
- Okuma alışkanlığının kazandırılması amacıyla Tokat genelinde yürütülen 'Okullu Okulsuz Okuyoruz Yazıyoruz Projesi'.
- Anne-baba yoksunluğu çeken öğrencilerin akademik yönden desteklenmesi amacıyla yürütülen 'Öğretmenimin Yüreği Projesi'.
- Öğrencilerin yazılım üretme ve kodlama becerilerini geliştirmek amacıyla Tokat genelinde yürütülen 'Bir Yazılım Masalı Projesi'.
- Öğrencilerimizin devamsızlıklarının azaltılarak desteklenmeleri amacıyla Tokat genelinde yürütülen 'Öğrenci Dostu Okul Projesi'.
- Milli ve manevi değerler kapsamında yürütülen 'Tek Yürek Projesi'.
- Öğrencilerin okullarında spor, müzik ve halk oyunları çalışmalarına etkin olarak katılabilmeleri amacıyla yürütülen 'Okulumda Spor, Müzik, Halk Oyunları Projesi'.
- Yurt ve pansiyonlarda kalan öğrenciler için hayata geçirilen 'Yurdumun Değerleri Projesi'.
- Okullarda ortak sınav haftaları, anlayarak hızlı okuma kursları, okul/ilçe öz değerlendirme günleri ve öğrenci devamsızlığının takibi bileşenleriyle uygulanan 'ROTA Projesi'.
- Ara sınıflarda olup okuma yazma güçlüğü çeken öğrencilere okuma-yazma becerisi kazandırılması amacıyla uygulanan 'Bir Harf Bir İnsan Projesi'.
- Öğretmen ve yöneticiler arasında akademisyen ve lisansüstü çalışma yapan öğretmenlerin desteğiyle uygulanan Makale Paylaşım Günleri ve STEM uygulamaları.

 

 

27-09-2018


Etiketler

Paylaşın arkadaşlarınızı da bilgilendirin

Paylaş