Arama sonuçları

Yaşlıyım ama 'cep' kullanırım

Yaşlıyım ama 'cep' kullanırım

Ankara Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Medikal Turizm Derneği ve Çankaya Belediyesince Ankara Kalkınma Ajansının desteği ile yürütülen "3. Yaş İçin Sosyokültürel Etkinlik Merkezi Projesi"nin sonuçları açıklandı. Araştırmada, ileri yaştakilerin özellikle sağlık alanındaki ihtiyaçlarının karşılanmasında teknolojik gelişmelerden daha fazla yararlanma arzusunda olduğu ortaya çıktı. Cep telefonu kullanım oranı yüzde 73.1'e ulaşan yaşlıların yüzde 42.7'sinin de uzaktan teknolojik bakım sistemlerini kullanmak istediği saptandı. 

512 YAŞLI İLE 9 AY ÇALIŞILDI

9 aylık sürede 512 yaşlı ile yapılan araştırmada "3.Yaş İçin Sosyokültürel Etkinlik Merkezi Projesi"nde, emekli ve yaşlılar ile sosyal etkinlik, atölye ve ev ziyaretleri yoluyla aktivite çalışması yapıldı. Proje kapsamındaki sosyal etkinlikler ile yaşlı ve emeklilerin bunlardan kazanımı ve davranışları izlendi bir anket çalışması da yapıldı. Araştırmaya 60 yaşın üstündekilerin dahil edildi.

İşte araştırma sonuçları: 

YÜZDE 73’Ü CEP TELEFONU KULLANIYOR: Araştırmaya katılan yaşlılar arasında cep telefonu kullanım oranı yüzde 73.1 olarak belirlendi. Devlet huzur evlerinde yaşayanların yüzde 61.7'si, özel huzur evlerinde yaşayanların yüzde 74.8'i, evlerinde yaşayanların ise yüzde 85.6'sı cep telefonu kullanıyor. Evlerinde yaşayanların yüzde 42.7'si cep telefonu ya da bilgisayarlar üzerinden uzaktan teknolojik bakım sistemlerini kullanmak istiyor.

İLAÇ SAATLERİ HATIRLATILSIN: Yaşlıların yüzde 45'i "Uzaktan teknolojik bakım sistemi" aracılığıyla ilaç saatlerinin hatırlatmasını, yüzde 44.6'sı ise faydalı bilgiler anlatılmasını talep ediyor. Araştırmaya katılan yaşlıların yüzde 39.6'sı sistemin ihtiyaçları için özel bilgiler vermesini, yüzde 33.3'ü dikkat edilmesi gereken hususları, yüzde 30.2'si özel günleri, yüzde 23.4'ü takvimsel özel günleri, yüzde 14.9'u namaz vakitlerini hatırlatmasını, yüzde 27.9'u beceri kazandıracak bilgiler ve beslenme konusunda bilgiler vermesini, yüzde 24.8'i egzersize yardımcı olmasını istedi.

YÜZDE 42’Sİ YALNIZ: Evlerinde kalan yaşlıların yüzde 42'si yalnız, yüzde 10.5'i eşi, yüzde 13.8’i ailesi, yüzde 6.3'ü evde destek olabilecek biri, yüzde 5.2'si ise çocukları ile yaşıyor. Araştırmaya katılanların yüzde 59.8'inin evlerinde güvenlik ve kamera sistemi bulunmadığı, yüzde 19.5'inin ise bu sistemlerden yararlandığı belirlendi.

65-75 YAŞ ÇOK ÜRETKEN YAŞLAR

Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş, 50 yıl önce ortalama yaşam süresinin 50 olduğunu hatırlatarak, 50 yıl sonra bu sürenin 85 olmasının beklendiğini ifade etti. Yaşlı nüfus için kabul edilen 65 yaş kriterinin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini belirten İbiş, 65, 70 hatta 75'in çok üretken yaşlar olduğunu söyledi. İbiş, Türkiye'deki yaşlı nüfus oranının yüzde 8 olduğunu, 50 yıl sonra bu oranının yüzde 15-16'lara çıkacağını bildiren İbiş, 5 haneden birinde en az bir yaşlı birey olduğunu, her iki haneden birinde yaşlı bulunacağı günlerin ise çok uzakta olmadığını vurguladı.

EĞİTİMİ SAHİPLENEN KADINLARIN ROLÜ ÖNE ÇIKIYOR

Dünya genelinde yaşam süresinin uzamasını eğitim, sağlık, su, enerji ve gıda olmak üzere 5 faktörün etkilediğini, alandaki gelişmelerin de bunda etkili olduğunu belirten İbiş, "Bana göre hepsinden daha önemlisi dünyada giderek eğitimi daha çok sahiplenen kadınların rolü daha çok öne çıkıyor. Kadınların bilinci ve ekonomik düzeyleri yükseldikçe bu süreç çok daha yukarılara doğru çıkacak" değerlendirmesini yaptı.

Bu blog AA abonesidir.

Fotoğraf: Wikimedia Commons

13-05-2016


Etiketler

Paylaşın arkadaşlarınızı da bilgilendirin

Paylaş