Yeni lise modeli pilot olarak başlayacak

Türkiye Özel Okullar Derneği’nin (TÖZOK) geleneksel olarak düzenlediği ve bu yıl ana teması “Eğitimde Yeni Akımlar” olan 19’ncu Eğitim Sempozyumu Antalya’da başladı. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk ise sempozyumun ardından biz gazetecilerle buluştu ve soruları yanıtladı.

Bu sorulardan birisi de 2020-2021 yılında başlayacağı Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk tarafından geçtiğimiz 18 Mayıs 2019 tarihinde “Lisede ne yaptık?” başlığıyla duyurulan “ortaöğretim tasarımı” ile ilgili oldu. Çünkü bu modele göre yeni lise modeli 2020-2021 öğretim yılında başlayacaktı. Yani 2020’de LGS’ye girenleri ve bu yıl hazırlık sınıfında okuyanları kapsayacaktı.

YENİ LİSE MODELİ PİLOT OLARAK BAŞLAYACAK

Bu yeni modelde ders saatleri azalacak. 9. sınıfta ortak ders sayısı 15-16’dan 8’e, 10 sınıfta 15-16’dan 10’a, 11’nci sınıfta 12-15’ten 10’a, 12’nci sınıfta 12-15’ten 7’ye düşecek. 12’nci sınıf üniversiteye hazırlık sınıfı olarak kurgulanacak. Seçmeli derslerin artacağı ve okul dışı sertifikaların da geçerli olacağı bu yeni modele göre ilk üniversite sınavının da 2024 yılında yapılacağı Bakan Selçuk tarafından açıklanmıştı.

HANGİ OKULLARDA UYGULANACAK?

Ancak kulağımıza bu modelin 2020-2021 yılında başlamayacağı, pilot uygulama yapılacağına ilişkin bilgiler geliyordu. İşte bu modelin ne zaman başlayacağını sorduk.

Bakan Selçuk bu soruya şu yanıtı verdi:

“2024 sonuna kadar ortaöğretimde ilgili bazı senaryoları paylaştık. Bu model pilot olarak uygulanacak. Bölgeler ve okullar belirlendikten sonra uygulaması pilot olarak yapılacak. Pilot uygulama ama şu anda kaç ilde kaç okulda uygulanacağı belli değil, önümüzdeki günlerde kaç ilde kaç pilot okulda olacağı açıklayacağız."

PİLOT OLANLAR ÜNİVERSİTEDE NE YAPACAK?

Elbette bu durumda akla gelen soru şu oldu:

“Pilot olarak uygulandığında ise gelecek yıl 9’ncu sınıfa geçecek bazı öğrenciler bu yeni lise modelinin ders programına göre öğrenim görecek. Ancak bu öğrenciler diğerleri gibi 2024 yılında üniversite sınavına girecek. Bu durumda da üniversite sınavı değişmeyeceğine göre bu öğrencilerin durumu ne olacak?”

Bu soruyu da yönelttik ancak yanıtı ne olarak gelmedi. Önümüzdeki günlerde nasıl uygulama olacağının ayrıntılarının açıklanacağı ifade edildi. 

ÖZEL OKULLARA TEMİNAT ŞARTI

Yine Bakan Selçuk’a yöneltilen sorulardan birisi de özel okul açacaklardan teminat istenip istenmeyeceğine ilişkin oldu. Bu soruya da yanıtı şöyle:

“5580 sayılı özel öğretim kurumları kanunu ile ilgili teknik düzeltmeleri yapılıyor. Meclis’e gelecek ve Meclis bununla ilgili karar karar verecek bu sürecin özel okullaşmanın önündeki problemlerin kalkması ve uluslararası bir standardı koruması ve sağlıklı gelişim süreci yaşaması amacını taşıyor. Halkın özel okullara olan güveni ve öğretmenlerimizin bir takım haklarının dikkate alınması gibi bir içerik söz konusu.

GELİR YİNE EĞİTİMDE KULLANILACAK

Özel okul kuracaklardan teminat istenmesinin ne şekilde olacağı henüz netleşmemekle birlikte, finansmanın kullanılmasıyla ilgili yani gelen finansmanın eğitimde kullanılması bununla ilgili düzenlemeler olacak. Yine öğretmenlerin haklarından söz ettik. İlkesel olarak bunlar üzerinde durduğumuz konular. Bu taslağın hukuksal altyapısı ne şekilde dönüşecek, farklı senaryolarla ortaya koyuldu. Bununla ilgili teknik çalışmalar bitmek üzere. “

SINAV BASKISI NE ZAMAN SON BULUR?

Sempozyumdaki konuşmasında sınava hazırlayan bu sistemin öğrencilerde baskı yaratıp, değerler sistemini öldürdüğü ve sınav baskınının azaltılmasının gerektiği yönündeki sözlerinin hatırlatılması üzerine Selçuk şu yanıtı verdi:

OKULLAR ARASINDA FARKLAR GİDERİLMELİ

“Sınav baskısı neden olur? Bu biliyorsunuz PISA gibi çalışmaların da konusu. Okullar arası farklılıklardan söz ediyoruz. Bu okullar arasındaki farkların kaldırılması gerek. Bu farklılıklar insan kaynağı açısından da altyapısı açısından da oluyor.  Her okulun okulun coğrafi bilgi sistemi dahilinde incelenmesi sürüyor. Bu farklar kalktığı zaman sınav baskısı da kalkacak. Artık aileler çocuklarını yalnızca belli okullara yollamak istemeyecek. Bizim hedefimiz okullar arasındaki farkları azaltarak insanların sadece belli okullara değil tüm okullara rağbet etmesinin altyapısını hazırlamak.”

LGS İÇİN MODELLEMELER YAPILIYOR

Bu yıl 8’inci sınıfta okuyan öğrenci sayısının 600 bin arttığı ve bu çocukların 2020 LGS’ye gireceğinin hatırlatılması üzerine Selçuk şöyle dedi: “Bizim işimiz çözüm üretmek. 600 bin çocuk bizim. Bu çocuklar seneye 9’da okuyacaklar. Ama hangi senaryolarla, hangi yöntemlerle okunacak? Genel bir havuz olarak düşünmüyoruz. Biz bu yerleştirmeleri il, ilçe ve mahalle bazında çalışıyoruz. Buna göre çözüm üretiyoruz. Çözüm bulunacak. Modelleme çalışması yapılıyor. Yaz sonuna kadar değerlendirilecek.

Biz bu sorunu bugün konuşmuyoruz. Simülasyonlarını, modellerini çıkardık. Kaç derslik, kaç öğrenci var bunlarla ilgili ne veriler veri var? Bunların modellemeleri yapılıyor.  Bu konu 2012 bu yana gündemde olan bir konu.  Mağdur olmamalarıyla ilgili ilçe mahalle seviyesinde analiz ediyoruz.

DEPREM DERSİ OLACAK MI?

Selçuk Elazığ depreminin hatırlatılarak, okullarda deprem dersi olup olmayacağının sorulması üzerine, şöyle dedi: “Ders olarak olmayacak ama müfredatta deprem var. Burada önemli olan çocukların bilgi olarak depremi öğrenmeleri değil, beceri kazanması. Deprem öncesinde ve sonrasında ne yapacağını, ailelerin nasıl davranacağını bilmeleri. Bunlar öğretilecek. Öğretmenlerimize zaten bu yönde eğitim veriyoruz.”

Malatya ve Elazığ’daki okulların açılmasının 10 Şubat’a ertelenmesi kararını da hatırlatan Selçuk, “Bizim için kaç okulun güçlendirmeye ihtiyacı var var kaç okulu yıkıp yeniden yapmak gerek. Bunları çalışıyoruz” dedi.

YAPAY ZEKA ÖĞRETMEN ATAMASINDA KULLANILACAK

Bu arada sempozyumda tartışılacak yapay zeka, finansal sürdürülebilir, farklılaştırılmış eğitim gibi başlıkların da bakanlığın üzerinde çalıştığı konular olduğuna değinen Selçuk sözlerini şöyle sürdürdü:

“Dijital altyapımız ve hizmet standartlarımızın yapay zekaya dönüştürülmesi zamanın ruhun gerektirdiği bir şey. Bazı illerde pilot çalışmalar söz konusu. Öğretmenin bireysel gereksinimlerini dikkate alan yaklaşımla hareket ediyoruz. Hangi okula nasıl katkı getirecek yapay zekayı bunlarla ilgili kullanacağız. Örneğin yapay zekanın öğretmen atamasında kullanılması söz konusu. En çok dikkat ettiğimiz insan kaynaklarının buna yönelik eğitim ihtiyacının karşılanması. "