YÖK'ten üniversitelere 'eşdeğer program' uyarısı

YÖK'ten üniversitelere 'eşdeğer program' uyarısı. Yükseköğretim Kurulu'ndan (YÖK) üniversitelere gönderilen yazıda, akademik personel alım ilanlarında veya lisansüstü programlara başvuru koşullarında, sadece isimdaş fakültelerin mezunlarıyla sınırlı koşul konulmaması, diğer fakültelerdeki eş değer programlardan mezun olanların başvurularının da dikkate alınması istendi.

YÖK'ten, üniversitelere lisansüstü programlara ilişkin yazı gönderildi.

YÖK'TEN ÜNİVERSİTELERE 'EŞDEĞER PROGRAM' UYARISI

Yazıda, yükseköğretim sisteminde ziraat ve doğa bilimleri fakülteleri, siyasal bilgiler, iktisadi ve idari bilimler fakülteleri, ilahiyat ve İslami ilimler fakülteleri, dil ve tarih-coğrafya, edebiyat, insan ve toplum bilimleri fakülteleri gibi farklı adlar taşısalar da bünyelerinde aynı isimde programlar yürüten çeşitli fakültelerin bulunduğu anlatıldı.

Farklı adlardaki bu fakültelerin bünyesinde yürütülen ve isimleri aynı olan programların eş değerliğe sahip olup mezunları aynı unvanları kullandığına işaret edilen yazıda, şöyle denildi: "Söz gelimi bir iktisat programının siyasal bilgiler fakültesinde yürütülmesi ile iktisadi ve idari bilimler fakültesinde veya iktisat fakültesinde yürütülmesinin, programların eş değerliğini ve mezunlarının eş değer statülerini engellemeyeceği tabiidir. Aynı şekilde ilahiyat fakülteleri ile İslami ilimler fakültelerindeki programlar da eş değer olup mezunlarının unvanları ve kazanımları arasında hiçbir fark yoktur. Bu tür fakültelerin bazılarında akademik kadro ilan koşullarında veya üniversitenin ilgili enstitüsünün lisansüstü programlara başvuru koşullarında alanın sadece isimdaş fakültelerin mezunlarıyla sınırlandırıldığı, diğer fakültelerdeki eşdeğer programlardan mezun olanların başvurularının önünün kesilmeye çalışıldığı üzülerek müşahede edilmektedir. Gençlerimizin anayasal hakkı olan fırsat eşitliğinden yararlanmalarını engelleyici nitelikteki bu tür uygulamalar hakkında Kurulumuza herhangi bir şikayetin ulaşması halinde, bu tür kararları alan ve/veya uygulamaya koyan ve uygulanmasına müsaade edenler hakkında gerekli işlemin tesis edilmesinde tereddüt gösterilmeyecektir."

YÖK'ün yazısında, fırsat eşitliğini engelleyen bu tür keyfi uygulamalara imkan tanınmaması istendi.