Arama sonuçları

Yüz yüze eğitim: 15 Şubat’ta yine ‘kademeli açılış' olacak

Yüz yüze eğitim: 15 Şubat’ta yine ‘kademeli açılış' olacak

Yüz yüze eğitim: 15 Şubat'ta yine 'kademeli açılış' olacak. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, okulların 15 Şubat’ta açılmasını istediklerini belirterek, açılışın yine kademeli ve sınıflar düzeyinde olabileceğini söyledi.

Selçuk, CNNTürk’te katıldığı yayında gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Selçuk, “Okullar 15 Şubat’ta açılabilecek mi?” sorusuna “ İlke olarak okulların açılmasını önemsiyoruz” dedi.

OKULLAR 15 ŞUBAT'TA 'KADEMELİ AÇILIŞ'LA MI YÜZ YÜZE EĞİTİME BAŞLAYACAK?

Selçuk’un açıklamasından satır başları şöyle:

Okullar ‘açılsın’ diye ciddi bir beklenti var. Ama bizim asıl baktığımız yer Bilim Kurulu, Sağlık Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı liderliğinde kabinenin alacağı karardır. Biz ilke olarak okulun açılmasını önemsiyoruz. Dünyaya baktığımızda ülkeler ne kadar açık tuttu, biz ne kadar açık tuttuk diye baktığımızda bizim okulların açık olma süresi diğer ülkelere göre daha az.

AÇMAK İÇİN İLKE KARARI ALDIK

15 Şubat’ta açmak için ilke kararı aldık. İki gün iki gün bölmek gibi, ya da  belli sınıflar seviyesinde kademeli olarak açmak gibi senaryolarımız var. Salgının seyri bu şekilde giderse ki, bilim insanlarının söylemlerinde ‘hasta sayısı binin altına düşerse’ açılabileceğini söylüyorlar. Şu anda da günlük hasta sayısı 800’lerde. Bundan dolayı bir an önçe okulların açılması önemli. Biz şunu kanıtladık. Öğretmenin ve öğrencinin sağlığını riske atmadan karar alıp, bunu kamuoyu ile paylaşaçağız

İKİ HAFTA ÖNCESİNDEN BELLİ OLUR

15 Şubat’ta hangi sınıfların nasıl açılacağına dair 15 Şubat'tan yaklaşık 2 hafta-10 gün önce net bir tablo karşımıza çıkar.

SADECE HASTA SAYISI YETERLİ Mİ?

Şöyle bir şey var. Tek bir değişkene, sadece hasta sayısına bağlı olarak karar verilen bir şey değil. Küresel olarak nasıl bir tablo var? Türkiye’deki durumun akışı nasıl? Bunlara baktığımızda okulları açabilecek olanın salgın seyri olduğunu düşünüyoruz.

 

ÖĞRENCİLERİN SAĞLIK DURUMLARI TAKİP EDİLİYOR

Hangi seviyede öğrenci olursa olsun biz bir uygulama yaptık ve mobil telefonundan ailesinde ne kadar pozitif olduğunu günlük olarak izleyebiliyoruz. Günlük olarak, sınıflar seviyesinde takip edebiliyoruz. Hangi sınıf seviyesinde sorun varsa veriye dayalı olarak karar vereceğiz. Hangi sınıfların açılabileceğini konuşacağız.

TÜM SINIFLAR AYNI ANDA AÇILIR MI?

Salgının seyrine baktığımızda tüm dünyada baktığımızda da tüm sınıfların her gün okula gitmesinin olası olmadığını görüyoruz. Bizim senaryomuzda kademeli, iki gün ve sınıf seviyeleri vardı.

KÜÇÜK YAŞLARDA RİSK YOK

Küçük yaşlarda riskin daha az olduğunu görüyoruz. Bizim halihazırda gördüğümüz tablo. Ama yüz yüze eğitimde hiç açılmayan sınıflarımız vardı. Bunları öncelikli olarak dikkat alanımızda. Yine dikkat alanımızda küçük yaşlar, meslek liselerinin stajları, sınav grubunda olan çocuklar var. Onlarla ilgili senaryolarımız var. Ama salgının seyrine ve Bilim Kurulu’nun önerilerine göre paylaşmış oluruz. Kısaca tablonun seyrine bakacağız, dünyadaki gelişmeleri izleyeceğiz, Bilim Kurulu’nun önerilerine bakacağız. Yine okullar kademeli olarak açılacak.

VELİNİN İSTEDİĞİNE BAĞLI OLACAK

Yine velinin rızasına bakılacak. Çünkü tamamen kontrol altında tutulan bir durum yok. Kronik hastalıkları olan aileler var. Her zaman bu seçenek hazır olacak.

AŞI YAPTIRMADIM, KORONA DA OLMADIM

Ben aşı yaptırmadım ve koronavirüs de olmadım.

ÖĞRETMENLERE AŞI OLACAK

Sağlık çalışanlarının arkasından öğretmenlerin ve güvenlik güçlerinin aşılanması ikinci aşama.

 

SINAVLAR NASIL OLACAK?

Biz sınavları yüz yüze sınav yapmayı planladık. Hatta öğrencilerin yüzde 40’ı da sınava girdi ama yüzde 60 sınava girebilecek durumdayken yeniden uzaktan eğitime geçildi. Sınavı yapılmayanlar için derse katılım ve performans notu dedik. Çünkü bazı veliler bizim çocuklar sınava girdiler ve notlarını aldılar ama sınava giremeyenler derse katılım, performanstan aldı, benim çocuğum da böyle alsın dedi. Biz de seçenek sunduk. İsteyen veliler ‘Benim çocuğumun sınav puanı geçerli olsun’ diyebiliyor.

LİSELERDE SINAVLAR OLACAK

Liseler de 15 Şubat’tan sonra kalan sınavlarını yapabilecekler dedik. Lisede sınav çok önemli. Çünkü ilkokul ve ortaokul kademesi çocukların daha çok pedagojik gelişimlerini öne çıkarır. Ama akademik olarak ilerlemesi lisede ele alınır. İlkokul ve lise öğrencisinin karşılaştırılması doğru değil. Liselilerin sınava girmeleri, bir sonraki sene rahat etmeleri açısından önemli. Öğrenme kayıplarının artmaması için önemli. Bizim bakanlıkta bilim kurulu var. Onlarla yaptığımız toplantılarda da ilkokul ve ortaokullarda sınav olarak yapılmaması ama liselerde sınav olarak yapılması kararı çıktı. Bu sınavların yapılması önümüzdeki 5-6 yılın kayıpları açısından kritiktir.

LİSELİ HANGİ KONULARDAN SORUMLU

Liseliler, 1 Kasım 2020 tarihine kadar yani ekim sonuna kadar işlenen konulardan sorumlulular

LGS-YKS SINAVLARI NE OLACAK?

Tüm müfredattan sorumlu olacaklar. Bizim öğrencilerimizin yarısı müfredatın tamamından olması gerektiğini söylüyor. Bir kısmı da azaltılsın istiyor. Aynı şey merkezi sınavlarda da karşımıza çıkıyor. Ancak süreç dinamik bir süreç, her zaman için gözden geçirme olasılığı var ama bu sene geçen sene gibi değil.  Geçen sene küresel salgında martta okulları kapattık ve biz hiç hazır değildik. Bakanlığın hazır olmadığı dönemde toplumdan yüksek beklenti içine girmesi doğru değildi. Ama şimdi aynı değil. Türkiye’yi MEB’i başka ülkelerin eğitim bakanlığı ile karşılaştırın. Yaptıkları açısından ilk 5’e mutlaka girer.

KAYIPLAR TELAFİ EDİLİR Mİ?

Kayıpları telafi ederiz, kesinlikle talefi ederiz. Bu telafi yazın da olur. Hangi sınıflarda hangi kayıplar var bunu belirledik. Buna göre telafi programı olacak.

HERKESE 100 VERİLİR Mİ?

Herkesi 100 verin bizim açımızdan adil değil. O kadar emek harcayan varken herkes 100 almıştır diyemeyiz. Bu öğrenme kayıplarını artırır, çünkü gevşeme yaratır.

UZAKTAN EĞİTİM KALICI OLACAK

Uzaktan eğitim kalıcı mı olacak? Salgından önce de bu alanda çalışmamız vardı. Öğretmen eğitiminde de uzaktan eğitim modeli vardı.

İNTERNETE ERİŞEMEYEN ÇOCUK

Erişemeyen çocuk sayısı 2 milyonun üzerindeydi. Bunların 1 milyonu erişimde çok zorluk çekiyordu. Bu sayısı 1 milyona indermeye çalışıyoruz.

ARA TATİLDE 'DİJİTAL DİYET' YAPSINLAR?

Bu ara tatilde çocuklarımızın biraz dijitalden uzaklaşmalarını ve dijital diyet anlamında çalışmalara yönelmelerini istiyorum. 'Peki ne yapalım'ın cevabı olarak da kitapçıklar hazırladık. Gün gün önerilerimizin olduğu kitapçık, önümüzdeki hafta sonuna doğru çoğunluğu online bir kısmı da basılı olarak ulaşacak.

KARNELER DİJİTAL OLACAK

Karnelerini çevrim içi ortamda dijital olarak alacaklar. Keşke beraber kol kola girip de karne heyecanını yaşayabilsek ama inşallah o günler de gelecek. Ne olursa olsun çocukların karne almasını önemsediğimi söyleyebilirim. Dijital de olsa alsınlar, görsünler.

SIĞINMACI ÇOCUK SAYISI

Türkiye'de sığınmacı statüsünde olan ailelerin okul çağındaki çocuklarının sayısı 1 milyon civarında, bunların 720 bin kadarını okullarda. Bu çocuklarla ilgili ulusal ve uluslararası projeler var. Bu çocukların her birinin Türkçeyi öğrenmesi, okullardaki imkanlarının genişletilmesiyle ilgili çalışmalar yapıyoruz.

AÇIK ÖĞRETİM SINAVLARI ONLİNE

5-6 Aralık 2020'de yapılması gereken sınavlar vardı ve bunları o dönemde yüz yüze yapıp da bir riske girmek istemedik, erteledik. 25 Şubat'ta birinci dönemin sınavlarını çevrim içi yapacağız. 25 Mart'ta ikinci dönem ve ilerleyen süreçte üçüncü dönem sınavları olacak. Bunların hepsi çevrim içi olacak. Üçüncü dönem sınavları e-sınav salonlarımızda çevrim içi olacak. Artık uluslararası güvenlik standartları çerçevesinde kendi e-sınav merkezlerimizi kurduk. Buralarda çocuklarımız güvenli bir şekilde sınav olabilirler. Bu sınavlara yaklaşık 1 milyon 75 bin civarında öğrencimiz katılıyor. Bunun içerisinde ortaokullar, meslek liseleri, imam hatip liseleri ya da genel Anadolu liseleri ve açık öğretim liseleriyle ilgili farklı gruplardan öğrencilerimiz var." 

UZAKTAN EĞİTİM AÇIK ÖĞRETİME İLGİYİ ARTIRDI MI?

Aslında 4+4+4'ten sonra açık öğretimle ilgili lise kısmında özellikle kısmi artış oldu. Çok farklı liselerden açık öğretime bir kayma oldu ama çok dramatik bir artıştan tabii ki söz etmiyoruz.

UZAKTAN EĞİTİM KALICI MI OLACAK?

EBA kalıcı olacak. Salgından sonra da kalıcı bir eğitim platformuna ihtiyacımız var. Sadece kitaptan hazırlanıp yılda birkaç kere yüz yüze sınava girilen durumdan EBA'nın içeriği  ve televizyonlardan yararlanılabilecek, dijital destek alınabilecek bir açık öğretime doğru yürüyoruz.

MÜZİK EĞİTİMİ MÜFREDATINA VİDEO

Müfredatın nitelikli bir şekilde işlenebilmesi için nasıl işleneceğini gösteren bir video kütüphanesi hazırlıyoruz, bitmek üzere, belki 1 ay içinde bitecek. Ayrıca çocuklar için bir dijital klavye cep telefonundan da başka yerlerden de kullanılabilir. Müzik eğitimi için kullanabileceğimiz böyle bir çalışmamız var, o da bitmek üzere. Netice itibarıyla çocuklara somut olarak uygulama ortamı vermemiz ve deneyimlerini geliştirmemiz lazım. Burada öğretim programlarıyla ilgili sorunlarımız ama çok ciddi sorunlarımız yok, uygulamada problemlerimiz var. O problemleri aşmak için de çeşitli üniversitelerimizden uzmanlarla akademisyenlerle müzik öğretinin niteliğini artırma çalışması 1,5 senedir sürüyor. Bununla ilgili hatta özel bir enstrüman tasarımı da yapıyoruz. Bunu hiç açıklamadık. Bu çocukların yaş gruplarına göre, kendi fiziksel yapılarına uygun, bizim kendi öz ses dağarcığımızı da dikkate alan bir çalgıyı ilgili alanın uzmanları pilot çalışma olarak bitirdiler, şu anda testleri yapılıyor. 

OKULLARDA DEPREM ÇALIŞMALARI

Milli Eğitim Bakanı Selçuk, "Okulların ne kadarı depreme hazır?" sorusunu üzerine, bu konuda çok hassas olduklarını, belirli bir yaşın üstünde ya da riskli olduğunu düşündükleri tüm okulları üniversiteler, özel sektör ve çeşitli kuruluşlarla iş birliği içerisinde deprem kuşağında olan okullardan başlamak üzere binanın durumuna göre yıktıklarını ya da güçlendirdiklerini anlattı. 

Bu konuya şimdi daha da hızlandırdıklarına işaret eden Selçuk, şöyle dedi:

"Dünya Bankası projesiyle de depremle ilgili güçlendirme çalışmaları için bir dış kaynak bulduk. Bu kaynak da kullanılmaya başlandı. Önümüzdeki süreçte TOKİ'yle de iş birliği içerisinde bu okullarımızın yapılması, güçlendirme çalışmalarının sürdürülmesi bizim şu andaki ana mesaimiz. Cumhurbaşkanımızın bu konuyla ilgili özellikle İstanbul gibi belli illerde talimatı var. Depremle ilgili okulların hem milli bütçeden hem bağışlar gibi desteklerle bir an önce yapılması konusunda çalışmalarımız sürüyor."

"Yıkılan okullar farklı bir amaçla herhangi bir faaliyete tahsis edilmiyor değil mi?" sorusunu ise Selçuk, "Mevzuat gereği olmaz zaten. 'Bakanlık olarak bunu farklı amaçlar kullanayım', bunu söyleyemem. Orası okul olarak yapılmak zorunda."

 

 

17-01-2021


Etiketler

Paylaşın arkadaşlarınızı da bilgilendirin

Paylaş