Arama sonuçları

Yüz yüze eğitim: Seyreltilmiş günler ve seyreltilmiş müfredat

Yüz yüze eğitim: Seyreltilmiş günler ve seyreltilmiş müfredat

Yüz yüze eğitim: Seyreltilmiş günler ve seyreltilmiş müfredat. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk 21 Eylül’den sonra yüz yüze eğitime geçildiğinde “günlerin ve müfredatın seyreltileceğini” söyledi. Selçuk, “Yüz yüze eğitime geçildiğinde de günler seyreltilecek, müfredat içeriği seyreltilecek ki bunlar bitti, yapıldı ve elimizde hazır. Çocukların sorumluluğu da bu seyreltilmiş müfredattan olacak” dedi.

Selçuk, uzaktan eğitim çalışmaları ve yeni eğitim öğretim yılı hazırlıklarına ilişkin Dolmabahçe Çalışma Ofisi'nde düzenlediği basın toplantısında soruları yanıtladı.

YÜZ YÜZE EĞİTİM: SEYRELTİLMİŞ GÜNLER VE SEYRELTİLMİŞ MÜFREDAT

Yüz yüze eğitimde ‘seyreltilmiş model’in nasıl olacağının sorulması üzerine şöyle dedi:

"Yüz yüze eğitime geçildiğinde de günler seyreltilecek, müfredat içeriği seyreltilecek ki bunlar bitti, yapıldı ve elimizde hazır. Çocukların sorumluluğu da bu seyreltilmiş müfredattan olacak. Yani genel olarak hepsinden sorumlu olacak şeklinde bir bakış açısı söz konusu değil."

HANGİ SINIFLAR GEÇECEK?

"Bunu Bilim Kurulu'na da Sağlık Bakanlığı'na da bize de sorsanız, salgının seyrine bakıyoruz. Son haftalarda 'Durum ne olacak?' diye izlememiz lazım. Biz bir tek şeyin garantisini veririz. Hiçbir öğretmenimizin ve öğrencimizin riske girmemesi için ne gerekiyorsa yaparız. Açmamak gerekiyorsa açmayız. Açabiliyorsak da açmayı çok isteriz. Bu dönemle ilgili kararın alınması söz konusu olduğu gün bu karar alınacak. Çok net olarak 'Şu sınıflar.' diyeceğiz. Bunu belirsizlik olarak algılamayın, çocuğu korumak olarak algılayın. Çocukları riske atmak gibi bir lüksümüz olamaz. Derdimiz eğitimi sürdürülebilir kılmak." 

TERCİHE BAĞLI OLACAK MI?

Yüz yüze eğitimin tercihe bağlı olup olmayacağının sorulması üzerine Selçuk, şunları kaydetti: "Bu sadece eğitsel bir problem değil, sosyolojik bir problem aynı zamanda. Bu yüzden de biz velileri zorlayarak 'Herkesin bir mecburiyeti olacaktır' cümlesini kurmayız. Bunun hukuksal alt yapısını oluşturuyoruz. Bu sıradan bir durum değil, genel bir afet durumu. Salgın döneminde velilerimiz diyelim ki ailesinde kronik rahatsızlığı olan birisi veya başka bir sorun var. Velinin insiyatifinin dikkate alınması söz konusu."

MESLEK LİSELERİ Mİ BAŞLAYACAK?

Bakan Selçuk, "Yüz yüze eğitimde öncelikleriniz arasında meslek liseleri olabilir mi? sorusuna şu yanıtı verdi:

"Meslek liselerimiz hiç kapanmadı. Bizim oradaki üretimle ilgili olarak ihtiyaç duyduğumuz iş yapan arkadaşlarımız yazın 'Lütfen izninizi kullanın.' dediğimiz halde kullanmadılar. O yüzden de şu anda ihtiyaç fazlamız var. O yüzden de yüz yüze olursa malzeme ne gerekiyorsa bunu sağlarız. Öğrencilerle ilgili de kısmi olarak bir şeyimiz var ama biz öğrencimizi o anlamda riske atmak istemeyiz. Üretimle ilgili olarak 'Öğrenciler gelsinler de riske girsinler.' bunu yapamayız. Üretimi öğrenciyi riske atmadan başka bir şekilde yaparız ya da satın alırız."

UZAKTAN EĞİTİMDE ÖLÇME NASIL OLACAK?

Ölçme ve değerlendirme ilgili gerekli bilgilerin bir hafta içerisinde netleşeceğine değinen Selçuk, şunları söyledi:

"Geçen dönem öğrencilerimizin muaf olduğu ya da devamla ilgili herhangi bir şartın aranmadığı, bir sınav ile yoklamanın yapılmadığı bir durum söz konusuydu. Şimdi artık uzaktan eğitim çok daha profesyonelce, alt yapısı çok daha güçlü bir şekilde yapıyoruz. Dolayısıyla ölçmeyle ilgili beklentimiz, çocukların izlediklerinden, televizyonda ve EBA'daki canlı derslerden sorumlu olacakları şekilde bir gidişat söz konusu."

OKUL DAHA GÜVENLİ

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, okulda herhangi bir vaka tespit edilmesi ihtimaline karşı Sağlık Bakanlığı'nın bir protokol hazırladığını ve bu sürecin yönetilmesine ilişkin aşamaların belirlendiğini belirtti.  Bir okulda veya sınıfta herhangi bir vaka çıkması halinde yüz yüze eğitimden uzatan eğitime geçileceğini belirten Selçuk, protokolün de bu yönde hazırlandığını ifade etti.

Riskin okul dışında her yerde olduğunun altını çizen Selçuk, "Yani bu okulu kapatırsak düzelecek bir şey değil. Okul diğer yerlere göre çok daha güvenli. Niye güvenli? Çünkü ortamı sürekli kontrol ediyoruz. Sürekli dezenfekte ediliyor" dedi.

HES KODLARIYLA TAKİP OLACAK

Okulda ilk hafta boyunca ders olmayacağını sadece uyum eğitimleri yapılacağını anlatan Selçuk, öğretmenlerin yıl boyunca defalarca eğitim alacağını ifade etti. Velilere yönelik eğitimler olacağını dile getiren Selçuk, HES kodlarının nasıl çalışacağını da şöyle anlattı:

"Muhtemel risklerle ilgili HES kodlarını takip ediyoruz muyuz? Okul müdürlerinin telefonlarına anında düşüyor. Bu bir otomasyon, bu bir yazılım. Otomatik olarak düşüyor. Birisinin aklına gelecek, müdürü arayacak, böyle bir şey değil. Otomatik olarak telefona düşüyor. Düştüğü anda o sınıf, o çocuk, o öğretmen, o aile hemen protokole bakılıyor, 'Şu şu işlem şu sırayla yapılacak.' Tamamen sistem böyle çalışıyor. Biz bunun da ötesine geçerek başka neler yapabiliriz diye ileriye dönük, mesela aşının çıkmasının söz konusu olduğu durum için de simülasyonlarımızı bitirdik. Henüz onu açıklamıyoruz, çünkü aşıyla ilgili süreci bekliyoruz. Şundan emin olun, bu eğitim öğretim yılının tamamı bizim kafamızda bitti. Son haftalara kadar neyi nasıl yapacağız, neye ihtiyacımız var bunların hepsi bizim kafamızda bitti. Çünkü ben yıl içerisinde kaliteye çalışmak istiyorum. Günlük krizle uğraşmak istemiyorum. Risk yönetiyoruz kriz yönetmiyoruz, riskiniz neler olabilir. Bütün Avrupa ülkeleri açarken okulları, 2 Eylül'de göreceksiniz İngiltere, vesaire açıyorlar, biz niye açmıyoruz? Bizim yaptığımız hesaplamalar, bu sayılarla çocuklarımız ve öğretmenlerimiz açısından henüz bizim istediğimiz düzeyde risksizlik taşımıyor. Taşıdığı anda da biz okulu açarız. Hiç endişe etmesin velilerimiz."

İLKOKULLARDA YÜZ YÜZE EĞİTİM NEDEN ÖNEMLİ?

Selçuk, ilkokullarda yüz yüze eğitimin önemini şu sözlerle anlattı:

"İlkokul çocuğunun bir öğretmenin bakışına ve dokunuşuna öğretmenle olan manevi bağına çok önem veriyoruz. Hayatında okul ve ilkokul ortamında bulunmamış ilk kez bu anlamda bir öğretmenle muhatap olacak sınıfta ne nasıl yapılır, düzen nasıl çalışır, bunların hiçbirini bilmeyen bir çocuktan söz ediyoruz. Ailelerin müthiş heyecanı var. Acemilikleri var ve tam da bu nedenle ve Bilim Kurulu tavsiyesiyle biz küçük sınıflarla ilgili başlama noktasında çok daha kararlıyız. Çünkü bu çocukların akademik ihtiyacı elbette var ama ilk önce manevi ihtiyacı var. Bunu karşılamak için öğretmeniyle az da olsa, her gün tam zamanlı olmayabilir, seyreltilmiş kademeli dediğimiz şey bununla ilgili, bir şekilde bir tanışsınlar. Tanıştığı kişiyle ilkokul 2. 3. sınıf öğrencisinin canlı derste görüşmesi başka tanımadığı kişiyle görüşmesi başka olur. Velilerimiz çok yoruldu, bunun farkındayız. Öğretmenlerimizin büyük çoğunluğu, 'Biz okulda olmak istiyoruz. Ne gerekirse çalışmak istiyoruz. Ulaşamadığımız öğrenciye nasıl ulaşırız? Sürekli sorulan sorular bunlar. Öğretmen arkadaşlardan memnunum çünkü bu süreçte milletimizin zor zamanında bu işe sahip çıktılar. Sahip çıkmaya devam ediyorlar. Okula gitmek istemiyor öğretmenler ifadesi çok manasız geliyor. Çünkü öğretmenlerimizin çabası ve gayretini biliyorum. Bu nedenle de müteşekkirim." 

PANDEMİNİN KATKISI NE OLDU?

Bir gazetecinin pandemi döneminde ve sonrasında dijital dönüşümün eğitimine nasıl katkı sağlayacağı sorusuna ise Bakan Selçuk, şu yanıtı verdi:

"Göreve başladığım ilk zamanda yapay zeka, robotlar bizim gündemimiz olacak demiştim. Sosyal medyada Milli Eğitim Bakanlığı bu konularla uğraşacak anlamında ilginç yorumlar vardı. Altyapımızdaki dönüşüme ve akademik içeriklerimizdeki yapay zeka desteği çağrı merkezlerde robotlar...vs. Bunun her kademeye yansıması geldiğimiz haftalardan itibaren üzerinde çalıştığımız hususlardı. Biz hep şunu söylüyoruz; Biz Avrupa Birliği ve OECD ülkeleri bakanlarıyla temas halindeyiz. Bir kısmını da sosyal medyada izliyorum. Ne yapıyorlar diye bakıyoruz. Biz onlar içerisinde dünyada ilk 3 ve 5'in içindeyiz. Dememin temel sebebi şudur; 'Biz zaten salgın başlamadan önce ortaöğretim tasarımıyla ilgili bir şey anlatmıştım. Dedim ki 'Öğrencilerin 8 saat teorik dersi yüz yüze görmesi gibi bir şey söz konusu değil. Bazı dersleri uzaktan alırlar, sınavına girerler, boşaltılan alanlarda sanat, spor, alanlar gibi çocukların sosyalleşmeleri ve zenginleşmeleri sağlanacak. Böyle hedef koymuştuk.' 2018 yılında söylediğim şeyler, aslında bu altyapıyı hazırlamamız ile ilgiliydi. Mart ayında hazırlıksız yakalandık ama diğer ülkeler gibi değil. O yüzden gelecekte önümüzdeki öğretim yılında öğrenciler uluslararası sertifika aldı dedim. Bu sertifikaların ders olarak sayılması ve kredilendirilmesi de söz konusu olacak. Ben şunları biriktirdim, şu derslerden muaf olmak istiyorum diyebilecek öğrenci. Boşluğunda da sanat, spor ve belli alanlarla uğraşacak. Şahsiyet ve yetenek gelişimi noktasında destek olmak istiyoruz. Sadece soru çözerek, yönetilen bir süreçten bahsetmemek istiyoruz. Bunu da büyük bir fırsat olarak görüyoruz. Daha önce ben bunu açıklamaya çalışıyordum. Bu uzaktan da olabilir diye örneklerle zenginleştirmeye çalışırken bir dezavantaj avantaja dönüştü."

29-08-2020


Etiketler

Paylaşın arkadaşlarınızı da bilgilendirin

Paylaş