Yüz yüze eğitimde kafalar karmakarışık

Yüz yüze eğitimde kafalar karmakarışık. Koronavirüs Bilim Kurulu, önceki gün “eğitim” gündemiyle toplandı. Yaklaşık 18 milyon öğrenci, 30 milyon veli ve 1 milyon öğretmenin merakla beklediği “31 Ağustos’ta okullar açılacak mı?” sorusunun cevabı da belli oldu. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, okullarda yüz yüze eğitimin 21 Eylül’de başlayacağını duyurdu.

Selçuk’un yaptığı açıklamalara göre 31 Ağustos’ta EBA TV vasıtasıyla uzaktan eğitim başlayacak. Yine dileyen özel okullar da 17 Ağustos’tan itibaren uzaktan eğitime başlayabilecek. 21 Eylül’den itibaren Bilim Kurulu tarafından tavsiye edilen sınıf ve yaş gruplarında, aşamalı ve seyreltilmiş şekilde yüz yüze eğitime geçilecek. Buna göre belirli sınıf düzeylerinin ilk etapta açılması, derslerin ve konuların seyreltilmesi, belirli konuların yüz yüze işlenmesi gibi seçenekler değerlendiriliyor.

Seyreltilme sonucunda oluşabilecek açık, uzaktan eğitimle öğretmenler tarafından verilecek canlı dersler ve EBA TV aracılığıyla giderilecek.

BAKANLIK SAHADA

Okulların sağlıklı ve güvenle açılabilmesi için sınıfların sosyal mesafeye göre ayarlanması, dezenfektan, maske tedariği, fiziki ve sosyal yeterlilikler konusunda tüm detayların üzerinde çalıştıklarını kaydeden Selçuk, okullar açıldığında öğrenci, öğretmen, hatta servis sürücülerine kadar, okullarla ilgili herkesin sağlık durumunun HES kodu vasıtasıyla takip edileceğini söyledi. Bakan Selçuk ayrıca koronavirüsten korunma konusunda kılavuz hazırladıklarını, hijyen standartlarının 2 bin denetmen tarafından denetlendiğini, okulun ilk haftası özel bir uygum programı sunacaklarını, hijyeni sağlamak için temizlik ve güvenlik personel alımına hızla devam edildiğini, okullara mali ve teknik destek sağlanacağını, Bakanlık olarak süreç boyunca sahada okullarla birlikte olacaklarını sözlerine ekledi.

Veliler genel olarak, okulların açılma tarihinin ertelenmesinden memnun ancak daha fazla detay öğrenmek istiyorlar. Örneğin, hangi sınıf grupları ilk etapta başlayacak, alınan önlemler neler, okulda bir öğrenci virüs kaparsa ne olacak, kendisinin ya da çocuğunun kronik hastalığı varsa okula göndermeme hakkı olacak mı gibi pek çok soru cevap bekliyor. Çalışan ve çocuklarına bakacak biri olmayan anne babaların ise derdi daha büyük. Onlar da idari izinli olmaları yönünde bir çözüm üretilmesini istiyor.

Bakan Selçuk, her konuda önlem alındığını açıkladı ancak sendikalar, henüz somut adım görmediklerini söylüyor. Özel okullar ise her türlü hazırlığı yaptıklarını, eğitime başlamak istediklerini dile getiriyor. İşte o görüşler:

‘ENDİŞELİYİZ’

Milliyet’ten Aysel Bozan Yılmaz’ın haberine göre, Eğitim İş Genel Başkanı Orhan Yıldırım: Okullarda maske, dezenfektan konusunda somut bir adımın atıldığına dair bilgi yok. Ne kadar okula ne kadar dezenfektan teslim edildi? Okullardaki muslukların büyük çoğunluğu temassız değil, bu büyük bir sıkıntı. 54 bine yakın okul var, bunlara ateş ölçer, yeni hizmetli alınmadı. Sabun, tuvalet kâğıdı gibi hijyen malzemelerinin hiçbiri yok.

Türkiye’nin her yeri aynı hastalık koşullarına sahip değil. Riskli illerde uzaktan eğitim yapılır, risk bittiğinde yüz yüze eğitime geçilebilir. MEB, bu süreci iyi yönetemedi, bu şekilde giderse 2020-2021’in de çocuklarımız açısından kayıp bir yıl olacağı endişesi içindeyiz. Uzaktan eğitimde, ilk aylarda aksaklıklar kısmen hoş görülebilir ama aradan 6-7 ay geçmiş, bu sıkıntıların artık yaşanmaması lazım. MEB bizzat açıkladı, öğrencilerin yüzde 20’sinin internet erişimi yok, yaklaşık 4 milyon öğrenci demek. Öncelikle MEB, tüm öğrenciler için sınırsız internet anlaşması yapmalı. Sadece internet değil birçok öğrencinin evinde bilgisayar, tablet hatta televizyon yok. Bu öğrencilerin sayısı tespit edilip anlaşmalar yapılabilirdi. MEB hükümetten ek bütçe talep edebilirdi, ihaleye çıkılabilirdi.

‘ÖZELLERDE ÖĞRETMENLER GÖREVE BAŞLADI’

Türkiye Özel Okullar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Nurullah Dal: Bütün okullarımız uzaktan eğitimin yanı sıra yüz yüze eğitime de hazır. Onaylarını bile almışlardı. Bu bizim için sürpriz oldu. Çünkü fiziksel olarak da hijyen açısından da bütün şartları, 2 aydır harıl harıl çalışıp hazırladık. Geçen yıldan beri uzaktan öğretim başlamıştı, bununla ilgili de sıkıntı yok. Biz her türlü hazırdık, online eğitime hayli hayli hazırız. Öğretmenlerimiz göreve başladı. Bütün planlarımız, programlarımız yapıldı. 17 Ağustos’ta yüz yüze telafi kısmına başlayacaktık.

Maskesi, mesafesi, hijyeni... Okullarımızda ateş ölçer olacak, termal kameralar, revir var, bazı okullarımız antikor testi makinalarını bile aldılar.

Burada önemli olan öğretmenin, öğrencinin ve velinin virüsle ilgili bilgi sahibi olması ve bunu içselleştirmesi. Bu süreçte çalışanlarımıza eğitimler veriyoruz. Okullar açıldığında da öğrencilere bir hafta oryantasyon kapsamında eğitimler verilecek. Nelere dikkat etmeleri lazım, sınıfta ve teneffüste ne yapacaklar, bunları devamlı öğretmenler kontrol edecek. Velilerin stres duyacakları değil tam aksine çocuklarını güvenle gönderebilecekleri bir ortam hazırladık.Eğer çocuğunuzu bahçeye, parka yanınıza alıp AVM’ye gidiyorsanız plaja, yazlığa gittiyseniz inanın okullarımızda yaptığımız hazırlıklarla çok daha güvenli bir ortam sunuyoruz.

Çocuğun okula gidememesi, ciddi kayıplara uğramasına sebebiyet verebilir, bunlar bilimsel olarak kanıtlanmış. Bu çocuğun sosyalleşmesini, ekran karşısında geçirdiği süreyi, ebeveynle ilişkisini bozacaktır, bunun gibi inanılmaz toplumsal sonuçları da var. Milyonlarca velimiz, iş hayatına girebilmek için okulların açılmasını bekliyor. 3 gün evde, 3 gün okulda bunu bile kaldıracak durumları yok insanların. Artı bir de bakıcı tutma imkânları yok. Onun için bir an önce normalleşmemiz çok önemli.