Arama sonuçları

2 bin 507 maarif müfettişi ne olacak?

2 bin 507 maarif müfettişi ne olacak?

TBMM Başkanlığı’na sunulan ve eğitim dünyasında büyük değişimlere yol açacak yasa tasarısı ile ilgili tartışmalar sürüyor. Bu tartışmalardan biri de maarif müfettişleri ile ilgili. Eğitim Sen, Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB), 2 bin 507 maarif müfettişini görevden alarak, yerlerine mülakatla atama yapmaya hazırlandığını savunuyor. Oysa maarif müfettişleri  sınavlarla bu göreve geliyor. 

Eğitim Sen Genel Başkanı Karaca ve sendika yöneticileri düzenlemelerle ilgili şu görüşleri dile getiriyor:  

TORBA YASA İLE KURUMLAR ALT ÜST EDİLİYOR: Türkiye’de bir süredir toplumun geniş kesimlerini doğrudan ilgilendiren konularda yapılan yasal düzenlemeler, iktidar tarafından “torba yasa” düzenlemeleri ile hayata geçirilmektedir. Son yıllarda yoğun bir şekilde uygulanan “torba yasa” yöntemi ile değişiklik yapılacak yasalar muhataplarına ve onların taleplerine göre değil, iktidarın siyasal ihtiyaçlarına göre düzenlenirken, eğitim sisteminin en temel kurum ve kuralları alt üst edilmektedir.  

TASARIDA KÖKLÜ DEĞİŞİKLİKLER VAR: Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) 652 sayılı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile eğitimde denetim ve maarif müfettişleri ile ilgili köklü değişikliğe gidilmektedir. 

ALT BİR GÖREVE ATANIYORLAR: Kanun tasarısı özellikle, personele ilişkin geçiş hükümleri başlığıyla oluşturulan geçici madde ile maarif müfettişi ve müfettiş yardımcılarını hiçbir işleme gerek kalmadan "eğitim uzmanı" kadrolarına atanmış saymaktadır. Düzenlemede, mesleğe yarışma ve yeterlik sınavıyla girenlerden denetçi, müfettiş ya da maarif müfettişi unvanını daha önce kazanmış olanların, bir kısmının (500) bakan onayı ile Teftiş Kurulu Başkanlığı’ndaki Bakanlık maarif müfettişliği kadrosuna “mülakat yoluyla atanabilmesi” hüküm altına alınmaktadır. Başka bir ifade ile sınavla iş başına gelen maarif müfettişleri, mevcut kadro ve dereceleri ile alt bir göreve atamaları yapılarak, bir kez daha hukuksuz bir uygulama hayata geçirilmek istenmektedir.  

NEDEN HEDEF ALINIYORLAR: Türkiye’de 81 ilde toplam 2507 maarif müfettişi görev yapmaktadır. Maarif müfettişleri mesleğe farklı tarihlerde farklı şekillerde alınmış olsa da, genel olarak belirli bir öğretmenlik kıdemine sahip en az dört yıllık fakülte mezunları arasından, yarışma sınavı, mülakat, hizmet içi eğitim, hizmet içi eğitim sonunda tekrar bir sınav, ardından üç yıllık müfettiş yardımcılığı ve nihayet yeterlilik sınavı ile alınmaktaydı. Maarif müfettişleri hem laik, bilimsel, nitelikli eğitimin güvencesi hem de inceleme ve soruşturmalarda hakkaniyetin temsilcisi olmaları bakımından eğitim sisteminin sigortası niteliğindedir. 

ÇOĞUNLUK LAİK EĞİTİMDEN YANA: MEB’in böylesine tehlikeli bir tasarrufta bulunmasının en önemli nedeni, maarif müfettişlerinin büyük çoğunluğunun karma ve laik eğitim yönünde tutum sergilemeleri, hukuk dışı talimatlar karşısında her zaman hukukun yanında saf tutmalarıdır. Maarif müfettişlerinin inceleme ve soruşturmalarda hakkaniyetli davranmaları, hukuk düzeninden yana tutum sergilemeleri, çözüm olarak tasfiye amaçlı böyle bir tasarı hazırlanmıştır. 

TASARI YASALAŞTIĞINDA NE OLACAK?: Kuşkusuz Türkiye’de eğitimde denetim konusu hiçbir zaman gerçek anlamda rasyonel ve objektif olmamıştır. İktidara gelen her siyasi oluşum, hatta aynı partiden olmalarına rağmen bugüne kadar göreve gelen her bakan kendi kadrosunu oluşturma ve kendi neslini inşa etmek için denetim sistemini kendi anlayışına göre biçimlendirmek istemiştir. Tasarının yasalaşması durumunda eğitim kurumlarının büyük kısmı yıllarca gerçek anlamda denetim göremeyecek, eğitim kurumlarında siyasi kadrolar eliyle keyfi tutum ve uygulamalar artacaktır. Ayrıca son dönemde belirgin bir şekilde artan usulsüzlük, yolsuzluk, çocuk istismarı gibi durumların belirgin bir şekilde artacağı ve çoğunun üzerinin örtüleceğini tahmin etmek zor değildir. 

SIBYAN MEKTEPLERİ ARTACAK: Ülkenin her yerinde okul öncesi eğitimin gelişmesi için üstün gayret gösteren müfettişlerin bakanlık tarafından sahadan çekilmesi, kaçak ve resmi olmayan (sıbyan mektepleri) okul öncesi kurumların, çeşitli kaçak eğitim kurumlarının hızla artmasına yol açacaktır.  Son yıllarda fiilen uygulanmaya başlanan okullarda karma eğitim uygulamasına adım adım son verme girişimleri hızlanacak, kız ve erkek öğrenciler ayrı katlarda, ayrı binalarda hatta ayrı kampuslarda öğrenim görecek, eğitimin dinselleşmesi süreci hızlanarak laik ve bilimsel eğitim anlayışından uzaklaşılacaktır.

YETERLİLİĞİ OLMAYANLAR ATANACAK: Hiçbir yeterliliğe sahip olmayan, tamamen siyasi tercihlerle, kendisini atayanlara biat edecek,  şahsiyetler maarif müfettişi yapılacak, iktidardan farklı düşünenlerin üzerinde baskı aracı olacaktır. Zorlu süreçlerden geçerek bu mesleğe kabul edilenler ise "eğitim uzmanı" kadrolarında tutularak tasfiye edilecek, kariyer ve liyakatleri yok sayılacaktır. MEB ve eğitim politikaları açısından son derece önemli olan inceleme ve soruşturma işleri bu konuda hiçbir uzmanlığı olmayan kişilerce taraflı olarak yapılacak, denetimlerde hukukilik ve objektiflik ilkesi ayaklar altına alınacak ve telafisi mümkün olmayan mağduriyetler ortaya çıkacaktır. 

YANLIŞTAN DÖNÜLMESİ GEREKİR: 14 yılda 6 bakan değişikliği yaşanmasına rağmen 6’sının politikaları birbirine benzemedi. Tek ortak noktaları MEB’de yaşanan siyasi kadrolaşma. MEB’in eğitim müfettişliği kurumu gibi önemli bir kurumu açık açık tasfiye ederek, “emir-komuta zinciri” içinde çalışacak yeni bir sistem oluşturmak istemesi kabul edilemez. MEB, siyasal çıkarlar uğruna eğitim sistemi açısından yıllardır önemli bir işlev gören bakanlık müfettişliği kurumunu tasfiye etme girişimine derhal son vermeli, eğitim sistemini iktidarın siyasal hedeflerine göre değil, eğitim biliminin evrensel ilkelerine göre düzenlemelidir. 

01-06-2016


Etiketler

Paylaşın arkadaşlarınızı da bilgilendirin

Paylaş