Arama sonuçları

2017 yılında kaç öğretmen atanacak?

2017 yılında kaç öğretmen atanacak?

Şubat ayında Başbakanın 20 bin atama yapılacağını açıklamasının ardından, 4 Mart Cumartesi günü Cumhurbaşkanı İstanbul Haliç Kongre Merkezinde yaptığı açıklama ile Ağustos ayında 10 bin öğretmen daha atanacağını açıkladı. Böylece 2017 Hükümet Programında kamuya alımı yapılacağı ifade edilen 60 bin kişinin 30 bininin öğretmen olduğu netleşmiş oldu.         

Açıklanan işsizlik rakamları içinde gençlerin oranının yüzde 22.5’e ulaşması kamuya yerleşmek için yapılan başvurular ve yerleştirme sayılarındaki sınırlamalarda da kendini göstermektedir. Son yıllarda öğretmenlik alanı başta olmak üzere kamuya alınacak personel sayısında yaşanan daralmanın bir başka nedeni de ekonomide yaşanan dalgalı seyrin kriz yaratma olasılığı korkularına dayanmaktadır. Ekonomik krizler yoksulluğu, işsizliği ve büyüme rakamlarını olumsuz yönde etkilemektedir. Bu etkiler istihdam politikalarında belirleyici nedenlerden olabilmektedir. Kriz halinin yanında yıllardır uygulanan neo liberal politikaları ve bu politikaların bir ayağını oluşturan kamuda belli alanlar dışında kamu görevlisi ‘memur’ istihdam etmeyi terk etmeninde sonuçlarda etkisi büyüktür. 

İŞSİZLİĞİ GÖRMEK İÇİN KPSS’YE GİREN SAYILARINA BAKMAK YETERLİ
KPSS’ye başvuran sayı her yıl artmakta yerleştirme sayısı ya sabit kalmakta ya da azalmaktadır. Oysa ortaöğretim, ön lisans ve lisans programlarından mezun olan sayı her geçen yıl artmaktadır. Toplumdaki geleneksel algının kamuda iş bulma, bir işe yerleşme fırsatı yakalama üzerine kurulmuş olması KPSS’ye giren kişi sayısının artmasına yol açmaktadır. Yani sınava giren sayı her yıl artarken kazanmak bir önceki yıla göre daha da güçleşmektedir. Bu güçlüğün üstesinden gelmek için sınava girenlerin sınav süresince yaptığı netlerin yüksek olması gerekir. Ancak doğru soru çözme oranlarına bakıldığında sonuçların umut vermekten uzak olduğunu görmekteyiz.

Aşağıda yer alan ÖSYM ve MEB’e ait 5 yıllık veriler çerçevesinde KPSS’ye giren lisans sayıları. KPSS 1 ve 2’ye göre başvuran ve yerleşenler ile atanan ve ayrılan olan öğretmenlerin kıyaslaması yer almaktadır.

SON 5 YILDA KPSS LİSANS SINAVINA GİRENLERİN SAYISI

YETENEK VE KÜLTÜR YOKSUNLUĞU SINAVLARA YANSIYOR
Ortaöğretim, ön lisans ve lisans KPSS’de sorulan genel yetenek ve genel kültür sorularına doğru yanıt verme ortalamaları sınava giren adaylarda genel olarak kültür ve yetenek yoksunluğu olduğunu ortaya koymaktadır. Bu yoksunluk ortalaması lisans programlarında 18-29 soru arasında değişkenlik gösterirken, ön lisans programlarında 12-20,ortaöğretim programlarında 12-20 soru arasında değişmektedir. Bu sınavlara programları bitirenlerin yanında programlarda halen okumaya devam edenlerde katılabilmektedir. Bu nedenle hem yetenek hem de kültür alanında hazırlanmış sorulara verilen yanıtların doğruluk oranının düşüklüğü doğal olarak ortaöğretim ve yükseköğretim sistemi içinde yapılan öğrenme/öğretme süreçlerini sorgulamamızı gerekli kılmaktadır.

5 YILLIK GENEL YETENEK, GENEL KÜLTÜR VE EĞİTİM BİLİMLERİ DOĞRU SORU ÇÖZME ORANLARI

KAMUYA YERLEŞMEK İÇİN BAŞVURANLARDA HÜSRAN
KPSS’ye girerek kamuya yerleşmek için ‘yarışan’ 8,6 milyon adaydan sadece 96 bini 5 yılda 1 ve 2.yerleştirme sonuçlarına göre kamuya yerleşme fırsatı bulabilmişlerdir. Oran olarak yüzde 1.11’e karşılık gelen bu oran milyonlarca adayda büyük hüsran yaşanmasına neden olmuştur. Lisans KPSS’ine girenler diğer sınavlara girenlere göre daha avantajlı gibi görünmekle birlikte bu grupta da yerleşme oranı oldukça düşük oranda gerçekleşmiştir. Yıl içinde kurumların ihtiyaçlarına göre başka yerleştirmelerde yapılmıştır. Ancak bu yerleştirme sayıları da çok yetersiz Sayıların düşük oranlarda kalması kamuya ayrılan kadro/kontenjan politikası ile ilgilidir. Bu politikanın diğer ayağını kamu maliye politikası oluşturmaktadır. Yaşananlar aynı zamanda kamusal hizmetlerin tasfiye süreci ile ilgili yürütülen politikaların bir sonucudur.
 
KPSS SONUÇLARINA GÖRE 1 VE 2 YERLEŞTİRMEYE BAŞVURANLAR, YERLEŞENLER VE ORANLARI

YILLARA GÖRE ATAMA YAPILAN ÖĞRETMEN SAYILARI
Milli Eğitim Bakanlığı'nın 2016 Yılı Faaliyet Raporu incelendiğinde öğretmen atamalarıyla ilgili önemli verilere yer verildiğini görüyoruz. Bu verilere göre;
-2012’de 57,000, 2013 yılında 41,685, 2014 yılında 50,691, 2015 yılında 52,331 ve 2016 yılında 49,311 öğretmen ilk atama yoluyla son beş yılda 251 bin 007 öğretmen göreve başlamıştır.

2012, 2013, 2014, 2015 ve 2016 YILLARINDA MEB’DEN AYRILAN ÖĞRETMEN SAYILARI
Faaliyet Raporuna göre, Milli Eğitim Bakanlığı'ndan,
-2012 yılında 8.800, 2013 yılında 7.877, 2014 yılında 7.975, 2015 yılında 10.988 ve 2016 yılında da 44.144 olmak üzere emekli, istifa, göreve son, muvafakat, vefat, müstafi ve devlet memurluğundan çıkarılma yoluyla 79 bin 784 öğretmen görevden ayrılmıştır. 2016 yılındaki artış KHK’lar kapsamında görevine son verilen öğretmen sayılarından dolayıdır.

2016 YILINDA MEB’DE ÇALIŞAN ÖĞRETMEN SAYILARI
2016 yılı Faaliyet Raporu'na göre, 2016 yılında Eğitim ve Öğretim Hizmetleri Sınıfı'nda 896.584 öğretmen görev yapmaktadır. Ancak, Devlet Personel Başkanlığı'nın yayınladığı 31.12.2016 tarihli istatistikte ise Eğitim ve Öğretim Hizmetleri Sınıfı'nda 888.503 personel bulunmaktadır. Bu durumda hangi rakamı esas alacağız? Arada 8 bin 81 gibi büyük bir fark vardır. Toplamda 251 bin 007 öğretmen atanaırken,79 bin 784 öğretmen çeşitli nedenlere bağlı olarak görevden ayrılmıştır. Reel olarak atanan öğretmen sayısı 171 bin 223 olmuştur.

SON 5 YILDA KPSS ÖABT SINAVINA GİREN VE ATANAN ÖĞRETMEN SAYILARI İLE ORANLARI

 

Sonuç olarak, yukarıda tablolarda yer alan sınavlara ilişkin sonuçları eğitim sisteminin içinde bulunduğu açmazlara ve sorunlara bakmadan değerlendirmek doğru olmayacaktır. O nedenle tekrar tekrar dönüp eğitim sistemine bakmak, eleştirmek, eleştiriler doğrultusunda sistemde yeteneklere göre yöneltmeyi, çoklu kültürlenmeyi ve eleştirel düşünmeyi esas alan bir değişim ile nitelikli yurttaşlar yetiştirmeyi dile getirmeye devam etmek gerekmektedir. MEB Faaliyet raporlarında saptanan kitap okuma sayılarındaki yetersizlikler, ülkede ve dünyada yaşanan sosyal, siyasal, ekonomik ve kültürel olaylara yabancılaşma / yabancılaştırmanın yarattığı olumsuz etkiler sonuçların başarısız olarak görülecek oranlarda çıkmasına neden olmaktadır. Eğitim sisteminin arızalarını teşhis etmek yetmez. Teşhisin yanı sıra arızaları doğru müdahalelerle yok edecek politikaları uygulamak gerekmektedir. Eğitim lokomotifinin kaptan köşkünde yıllardır oturanların paslanmış ve yosunlaşmış politikaları ‘yeni’ diye sunmaktan vaz geçmekle işe başlamak doğru olan yoldur. Eğitim sisteminin gerçek anlamda yenilenmeye ihtiyaç duyduğu gerçeğini betimleyerek ortak çözümler üretebilir, modern dünyada geçerli olan bir eğitim sistemi yeniden kurabiliriz.

06-03-2017


Etiketler

Paylaşın arkadaşlarınızı da bilgilendirin

Paylaş