Arama sonuçları

Anne eğitimli, aile varlıklı ise eğitim var

Anne eğitimli, aile varlıklı ise eğitim var

Türkiye’de erken çocukluk bakım ve okul öncesi eğitim (EÇBE) hizmetlerine katılımın yaşa ve hane halkı özelliklerine göre değişimini göstermeyi hedefleyen Türkiye’de Erken Çocukluk Bakımı ve Okul Öncesi Eğitime Katılım Araştırması, Eğitim Reformu Girişimi (ERG) ve Anne Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV) ortaklığında 2013 Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması (TNSA) verilerini kullanarak yürütüldü.

Türkiye’de okul öncesi eğitime katılım son 10 yılda artış göstermesine rağmen, okullulaşma oranları hem Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ortalamasının hem de geçtiğimiz yıllarda Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından belirlenen hedeflerin altındadır.

Araştırmanın öne çıkan bulguları:

ANNE EĞİTİMLE, AİLE VARLIKLI İSE EĞİTİM VAR

 Türkiye’de EÇBE’ye katılım çocuğun yaşı büyüdükçe artıyor. Çocuklar 36. ayı dolduklarında artmaya başlıyor 60. aya gelene kadar sürekli olarak yükselme trendi gösteriyor. 60. aydan itibaren okul öncesi eğitime katılım azalıyor ve ilkokula katılım çoğalmaya başlıyor.

ÇOCUK BAKIMI KADIN MESELESİ GİBİ GÖRÜLÜYOR

Türkiye’de çocuk bakımı çok büyük oranda bir kadın meselesi olarak algılanıyor ve özellikle küçük yaşlarda çocuğun anne tarafından bakılması ile ilgili sosyal normlar ve tutumlar güçlü.

EĞİTİMİ NELER ETKİLİYOR?

Birçok hane halkı özelliği kontrol edildiğinde bile, okul öncesi eğitime katılımı etkileyen en önemli değişkenler, hane halkının varlık seviyesi, annenin eğitim düzeyi ve annenin istihdam durumu olarak sıralanıyor.

AİLE ZENGİNLEŞTİKÇE ÇOCUĞU EĞİTİME YOLLUYOR

EÇBE’ye katılım hane halkının varlık seviyesi yükseldikçe artıyor. 3-5 yaş okullulaşma oranı Türkiye genelinde düşük, ancak yoksul yüzde 40’lık dilimde özellikle düşük. En yoksul 20’lik dilimden gelen 3 yaşındaki çocukların okul öncesi eğitime katılım oranı yüzde 2, 4 yaşta yüzde 17, 5 yaşta ise yüzde 69’a çıkıyor. En zengin yüzde 20’lik dilimdeki, çocukların 3 yaş okul öncesine katılım oranı yüzde 33, 4 yaşta yüzde 77’ye, 5 yaşta ise yüzde 92’ye çıkıyor.

ANNE EĞİTİMLİ İSE ÇOCUK DA EĞİTİME GİRİYOR

• 4 yaşta, annenin bir yıl daha fazla eğitim almış olması çocuğun okul öncesine katılma ihtimalini yüzde 3 artırıyor; yani 8 yıl eğitim almış bir annenin çocuğunun okul öncesine devam etme olasılığı yüzde 24 artıyor. Bu yaşta, sanayi ya da hizmet sektöründe çalışan annelerin çocuklarının okul öncesi eğitim hizmetlerinden faydalanma olasılığı çalışmayan annelerin çocuklarına göre yüzde 16 daha yüksektir.

44'ÜNCÜ AYDAN İTİBAREN ETKİLİ

Hane halkı varlık seviyesi, annenin eğitimi ve istihdam durumu en çok 4 yaş okullulaşma oranlarını etkiliyor ve bu etki 44. aydan itibaren belirginleşiyor. Bu yaşta, en yüksek yüzde 20’lik varlık diliminden gelen çocukların okul öncesi eğitime katılma olasılıkları en düşük yüzde 20’lik varlık dilimden gelen çocuklara göre yüzde 26 daha fazladır.

ÇOK SAYIDA KARDEŞ DE ETKİLİ OLUYOR

Sosyoekonomik seviye 5 yaşta okul öncesi eğitime katılımı belirliyor. En yüksek sosyoekonomik dilimden gelen ailelerin çocukları sıklıkla okul öncesine devam ediyor. En yüksek yüzde 20’lik varlık dilimi dışından gelen, anneleri daha az eğitimli olan ve daha fazla sayıda kardeşi olan çocuklar ise doğrudan ilkokula kayıt oluyor. Bu yaşta en zengin yüzde 20’lik dilimden gelen çocukların okul öncesine katılma ihtimali yüzde 69 iken, bu oran en yoksul yüzde 20’lik dilimden gelen çocuklar için yüzde 21.

FARK OKULA BAŞLARKEN DEĞİŞİYOR

Okullulaşma oranlarındaki fark 5 yaşa yaklaşana kadar artmaya devam ediyor ancak 6 yaş itibariyle, yani birçok çocuğun ilkokula başlamasıyla, kapanmaya başlıyor.

Bu yüzden de sosyoekonomik etmenlerin okul öncesi eğitime katılımı nasıl etkilediğini derinlemesine ve yaş bazında inceleyen bu araştırma, değişik yaş gruplarına ve hedef kitlelerine yönelik geliştirilecek politikalarda şunlara dikkat etmek gerekiyor.

EŞİTSİZLİĞİ GİDERMEK İÇİN NE YAPMAK GEREKİYOR?

• Türkiye’de eğitim politikaları 5 yaş grubunun okullulaşmasını olumlu etkiledi ancak okul öncesi eğitime katılım halen düşüktür ve bundan sonra politikalar 3 ve 4 yaş gruplarını da hedef almalı. Okul öncesi eğitimde arzı artırmaya yönelik farklı politikalar devreye girmeli. Bu hem devlet tarafından sunulacak nitelikli, erişilebilir ve düşük maliyetli EÇBE hizmetleri hem de özel sektör tarafından sunulabilecek nitelikli ve erişilebilir hizmetleri kapsamalı.

• Okul öncesi eğitim hizmetlerinin artırılması, sosyoekonomik durumdan bağımsız olarak bütün kadınların iş piyasasına daha çok katılımını destekleyebilir, politikalar oluşturulurken kadın istihdam hedefi de göz önünde bulundurulmalı.

• Okul öncesi eğitime katılımı artırmaya yönelik politikalar geliştirilirken, çeşitli nedenlerden ötürü dezavantajlı konumda olan çocukların eğitim hakkının kapsayıcı eğitim çerçevesinde sağlanması gerekli.

• Ancak nitelikli programlar çocuğun potansiyeline erişmesini sağlar ve eşitsizliklerin önüne geçer. Bu nedenle erken çocukluk bakımı ve okul öncesi eğitim programlarının niteliği benimsenerek her kamu politikasında gözetilmelidir. 2019 yılında okul öncesi eğitimin 54. aydan itibaren zorunlu hale gelmesi Türkiye’nin erken çocukluk bakım ve eğitimi politikalarını daha fazla geliştirmesi için önemli bir fırsat.

 

 

13-11-2017


Etiketler

Paylaşın arkadaşlarınızı da bilgilendirin

Paylaş