Bakan Tekin: Müfredatta Cumhuriyet Dönemi'nin en büyük devrimlerinden birini yaptık
Çeşitli açılış ve toplantılara katılmak üzere Sakarya'ya giden Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Adapazarı Anadolu İmam Hatip Lisesinin açılışına katıldı. Açılış programında Sakarya Güzel Sanatlar Lisesi öğrencileri ve öğretmenleri, müzik dinletisi sundu. Hafızlık proje okulu öğrencisi Raşit Çetin tarafından Kur'an-ı Kerim tilaveti yapıldı.
Eğitimde yaşanan teknolojik gelişmeleri de ıskalamadıklarını, okulların tamamında internet erişim hizmeti sunduklarını vurgulayan Tekin, neredeyse dersliklerin tamamında etkileşimli tahtalarla eğitim öğretim sürecini zenginleştirdiklerini, etkileşimli tahtalar üzerinden, EBA'dan öğretmen ve öğrencilerin yoğun şekilde faydalandığını aktardı.
EĞİTİMDE İYİ BİR NOKTAYA GELİNDİ
Tekin, eğitimde hem fiziki hem teknolojik altyapı konusunda iyi bir noktaya gelindiğinin altını çizerek sözlerini şöyle sürdürdü: “Bütün bunlar tamamlandıktan sonra yapılması gereken şey, eğitimin içeriğine biraz daha odaklanmaktı. Bu anlamda geçtiğimiz yıl haziran aylarında göreve başladıktan itibaren kendimize bir orta ve uzun vadeli, bir de kısa vadede yapılacaklarla ilgili yol haritası çizdik. Kısa vadede yapılacaklarla ilgili geçen yaz öğrenci arkadaşlarımız çok mutlu olmasa da öğretmenlerimizi ve velilerimizi mutlu edecek bir dizi adım attık.
SINIF TEKRARI TEKRAR GELDİ
Kamuoyunda çok konuşulan hususlar vardı. Sınıf tekrarının tekrar gündeme gelmesi, devamsızlığın sınıf tekrarı için bir sebep sayılması, açık liselere geçişlerin engellenmesi, okullarımızda, dersliklerimizde cep telefonuyla derse katılmanın önüne geçilmesi, ortaokullarda Türkçede, liselerde ise Türk dili ve edebiyatından çocuklarımızın sınıf geçmesi için 70'in üstünde not alması, okuma kültürümüzün geliştirilmesi için, yani ana dil becerilerinin geliştirilmesi için sınavlarımızın, yazılı sınavlarımızın test olmasından vazgeçmesi. Türkçe ve Türk dil edebiyatı derslerinin sınavlarının 4 temel beceri üzerinden yani konuşma, yazma, okuma ve dinleme üzerinden yapılmaya başlanması...
KISA VADEDE ATTIĞIMIZ ADIMLAR
Bunlar bir kısım öğrenci arkadaşlarımızın, gençlerimizin, çocuklarımızın çok hoşuna gitmeyebilir ama şuna inanıyorum; kısa vadede attığımız adımlar, uzun vadede çocuklarımızın gerçekten iyi yetişmesi için, gençlerimizin dünyadaki örnekleriyle rekabet edebilmesi için atılan adımlardan biri. Türkçemiz, dilimiz. Bir çocuk dilimize vakıf değilse kendisini ana dilinde düzgün ifade edemiyorsa şöyle trajikomik bir durumla karşı karşıya kalabiliriz. Yani kendi ana dilini gündelik olarak 150-200 kelimeyle konuşan bir öğrenciden 500 kelimeyle yabancı dil konuşmasını bekleyeceğiz. Sizce tutarlı bir önerme mi bu? Dolayısıyla biz dedik ki matematikten tutun yabancı dile kadar her alanda çocuklarımızın başarılı olması için ana dil becerilerinin sağlıklı şekilde gelişmesi lazım diye geçtiğimiz yıl kısa vadede alınması gereken bir dizi tedbir aldık.”
EN BÜYÜK DEVRİMİ YAPTIK
Orta ve uzun vadede dünya standartlarında hem felsefesi hem de uygulanması itibarıyla dünyadaki örnekleriyle uyumlu bir müfredat yapma kararı aldıklarını anlatan Tekin, müfredatta Cumhuriyet Dönemi'nin en büyük devrimlerinden birini yaptıklarını, müfredatı uluslararası arenada çocukların yarışabileceği yöntem ve içeriğe sahip bir hale getirdiklerini ve iyi insan yetiştirmeye odaklı bir Türkiye'nin maarif modelini bu yıl eğitim öğretim süreciyle başlattıklarını anlattı.
Tekin, bu yıl üç konuyu ağırlıklı olarak masaya yatırdıklarını ve yıl içerisindeki etkinliklerin bunun üzerine odaklanacağı bilgisini paylaşarak, bunları şöyle sıraladı:
YAPILMASI GEREKENLERİ YAPACAĞIZ
"Bunlardan biri, Türkiye'mizin maarif modelinin uygulanmasıyla ilgili süreçte yapılması gerekenleri yapacağız. İkincisi, 10 Ağustos 2024 tarihinde ilk defa mesleki ve teknik eğitimde bir politika belgesi yayınladık. Birçok kişi duymamış olabilir ama burası Sakarya, sanayinin ve ekonominin hızla geliştiği bir ilimiz. Dolayısıyla burada mesleki ve teknik eğitim konusunda atacağımız adımların ciddi karşılığı olacağını tahmin ediyorum. Bu yıl gündemimizdeki üçüncü anatomi de dünyanın her tarafında eğitim sektör olarak belli paydaşların desteğiyle yürüyor. Mesleki teknik eğitimle ilgili sektör, iş dünyası, meslek örgütleri, bizim paydaşımız. Hayırseverlerimiz de bizim için önemli paydaşlar."
Akla gelebilecek toplumsal rollerin öğretmene yüklendiğine değinen Tekin, şöyle devam etti:
"Ondan sonra da öğretmene diyoruz ki 'Sen yapamadın bu işi.' Öğretmenimiz öğretmenliğini yapsın. Biz de ebeveynliğimizi yapalım. Çocuklarımızla nitelikli vakit geçirelim. Çocuklarımızın eğitim öğretim süreçlerine yapıcı desteklerimizle öğretmenimizin işini kolaylaştıralım ki eğitim öğretim sürecimiz, sistemimiz başarılı olsun. Bu yıl üçüncü ana konumuz da velilerimizin eğitim öğretim süreçlerinde bir anne, bir baba olarak, bir ebeveyn olarak biraz daha fazla katkı sunmalarını, öğretmenlerimize bu anlamda işlerini öğretmek değil, işlerinde yardımcı olmayı seçmeleri bu yılki önemli başlıklarımızdan biri."
Tekin, Bakanlık bünyesinde bir portal, bir platform oluşturduklarını, bu platformun içinde bazı mini diziler, uluslararası araştırmalar, uluslararası raporlar, velilerin eğitim öğretim süreçlerindeki rolüne ilişkin açıklayıcı metinlere yer verileceğini anlatarak çocukların eğitiminden sadece öğretmenlerin değil, ailelerin de mesul olduğunu, yüzde 50'nin üstünde başarı isteniyorsa herkesin sorumluluklarına sahip çıkması gerektiğini kaydetti.
24-09-2024